Senin İnsanlığın “Devede Kulak”

Sayı 13, Ekim 2013

Yakın zamanda bir televizyon programında yaptığı konuşmayla gündeme geldi AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış. Ali İsmail’in polis-faşist işbirliğinde dövülme görüntülerinin ardından “içinin parçalandığı” yalanıyla televizyonlarda boy gösteren Bağış, bu kez de Taksim Gezi direnişi sürecinde katledilen direnişçileri, Suriye’de katledilen sivillerle karşılaştırdı ve Gezi direnişinde hayatını kaybedenler için Suriye’de 100 bin kişinin hayatını kaybettiği olaylarla kıyaslarsanız devede kulak” diyerek, büyük bir gafa daha imzasını attı.

Uluslararası medyayı Taksim’de yaşananlara odaklanıp Suriye’de yaşananlara sessiz kalmakla suçlayan; Haziran ayı başında Taksim’de ve coğrafyanın dört bir yanında, adaletsizliklere karşı sokaklara dökülen milyonların isyanını “basit bir gösteri” olarak adlandıran Bağış, konuşmasında bunlarla da yetinmeyip isyan süresince katledilen direnişçiler için “Suriye’dekilere göre devede kulak” dedi. Hızını alamayan Egemen Bağış, yaşanan polis terörünü meşrulaştırmak için de “Burada yaşanan olaylar Paris’te, Londra’da, New York’ta yaşansaydı oradaki polise de molotof atılsaydı çok daha yüksek sayıda insan kaybı olurdu. Bizim polisimiz sabretmiştir, göğsünü siper etmiştir...” dedi.

Aslında Egemen Bağış’ın bu sözleri, devletin nefret politikasının bir yansımasıydı yalnızca. Haziran ayından bu yana süren eylemlerde polisin attığı gaz bombalarıyla, plastik mermilerle yaralanan binlerce insanı yok sayan; polisin sıktığı kurşunla, attığı gaz fişeğiyle, polis-faşist işbirliğiyle organize bir şekilde katledilen direnişçileri görmezden gelen; bu toprakların en büyük halk isyanını “basit” olarak adlandırma gafletinde bulunan Bağış’ın sözleri ve ölümü matematiksel bir hesaba indirgeme gafleti, devletin yok saydığı ölümün gerçekliğiydi.

Suriye’de yaşananları sözde önemseyerek bir duyarlılık timsali olmaya çalışan Bağış’ın bu gafı, ne Suriye’de olanları, ne Mısır’da yaşananları, ne Rojava’da katledilen bir halkı, ne de iktidara karşı direnirken devletin katil polisleri tarafından öldürülen direnişçileri hesaplayabilir. Baskıya karşı direnirken katledilenlere, devletlerin savaşlarında yitip gidenlere hiçbir hesap tutmaz. Varlığı için hapsetmeyi, katletmeyi, kendisine karşı direnenleri yok etmeyi esas alan devletin matematiği ise, özgürlük için mücadele edenlerin hesabını tutmaya asla yetmez.

Nergis Şen

Meydan Gazetesi Sayı 13, Ekim 2013

Paylaşın