Kapitalist işleyiş içerisinde zaman zaman kullanılabilecek ama paylaşma ve dayanışmayla örülü özgür dünyada hiçbir şeye yaramayacak bilgiler…
“Nasıl olsa senin yerine çalışacak milyonlarca işsiz var”. Patronlar böyle düşünüyor. Haksız da değiller. Milyonlarca işsiz var evet. Ancak bu aynı zamanda milyonlarca öfkeli işçinin de olduğu anlamına geliyor. Gazetemizde örgütlü mücadelenin önemi başlığında yeterince yazı bulunuyor, bu yazıda ise işten çıkarıldığımızda dikkat etmemiz gereken noktalar ve sürecin işleyişine değineceğiz.
Öncelikle size yazılı olarak tebliğ edilen bir fesih bildirimi varsa mutlaka en azından fesih gerekçesini kabul etmediğinizi belirterek ve “yasal haklarım saklı kalmak kaydıyla” ibaresini koyarak, şerh düşerek tebliğ alın. Size bir suretini vermek istemezlerse tutanak tutun, bu da mümkün olmazsa eğer imkanınız varsa işyerine noter getirerek tespit yaptırın.
Patronların en çok başvurduğu yöntem olan haklı sebeple feshin kullanılabilmesi için; iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü içinde ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren de bir yıl içinde feshin yapılmış olması gerekiyor. Ayrıca işten çıkarılacak işçi için ihbar süreleri boyunca ve günde iki saatten az olmamak üzere, çalışılan günler için, iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapılmadan işçinin yeni bir iş bulması için “Yeni İş Arama İzni” verilmesi zorunluluğu var. Bu hakkınızın gasp edilmesine imkan vermeyin.
Hiçbir yazılı bildirimde bulunmaksızın da işten çıkarabilirler. Bir önemi yok. Bu keyfilikleri, hukuki anlamda onların problemi olacak. Ancak bu durumda bağlı bulunduğunuz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müdürlüğü’ne “Bireysel İş Uyuşmazlığı Başvuru Dilekçesi” verin. İşyeri fesih gerekçesini yazılı olarak vermek zorunda kalacak. Bu dilekçe örneği müdürlüklerde matbu olarak bulunuyor. Sigortalı değilseniz de aynı şekilde başvurabilirsiniz, bu durumda verdikleri yanıt hizmet tespiti davasında da işinize yarayacak.
Kıdem tazminatı ve diğer haklarınızı vermiş olsalar dahi size yapılan tebligata itirazi kaydınızı düşün. Koşulları mevcutsa “işe iade davası” açtığınızda tazminatınızı almış olmanız sorun teşkil etmeyecektir. Ancak parayı alırken veya bankadan çekerken “her türlü itiraz ve talep hakkım saklı kalmak kaydıyla” diye bir ibarede yarar var.
Bu arada koşullarınız mevcutsa (fesihten önceki 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak, 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve kendi isteği dışında işsiz kalmak) işsizlik sigortasından faydalanmak için başvurunuzu yapın. Bunun için fesih tarihinden itibaren 30 gün süreniz var.
Patronların en sevdiği hak gaspı çeşitlerinden biri de sigorta priminizi eksik yatırmaktır. Bunun için maaşınızı bankaya asgari ücretten yatırıp kalanı da elden size verirler. İşten çıkarıldıktan sonra bu durumun da hesabını sormak için, daha çalışırken duruma ilişkin delilleri saklamanızda fayda var. Sigortasız çalıştırılıyorsanız durumun ilacı elbette örgütlü mücadele olmakla beraber en azından Alo 170’i isimsiz bir ihbarla arayın. Aynı şekilde ödenmeyen fazla mesaileriniz ve tatillerde çalıştığınız sürelere ilişkin de imkanı varsa delillerinizi saklayın.
Son olarak bu yakın zamanlarda işsiz kalırsanız eğer moralinizi bozmayın, Kağıthane’de bulunan Gürsel Mahallesi’ne gelin. Kazova Direnişi’ndeki işçi kardeşlerimizle beraber güneşli pazartesilerin ve direnişin tadını çıkarın.
Ali Rıza Ercan
Meydan Gazetesi Sayı 14, Kasım 2013