Olimpiyat açılışında Britanya toplumunun gelişmesini anlatan bir mizansen oynandı. Başlangıçta sevimli bir Britanya köyüyle başlayan mizansen, köylerden şehirleşmeye uzanırken, sanayileşmeyle gelişen toplumun teknolojikleşen yaşamıyla bitti.
Mizansende olimpiyat halkalarını demir çelik işçileri döverken değinilmeyen ise Britanya’nın sömürgeciliğiydi.
İngiltere’de düzenlenen 30. Yaz Olimpiyatları’nın açılış törenlerinin sponsoru; İngiliz sömürgelerinde faaliyet gösteren DOW Kimya şirketidir. 27 milyon Pound’a mal olan açılış törenlerinde, on bin gönüllü, koreografilerde rol aldı. Törenlerin sponsorluğunu yapan DOW’a bağlı Union Carbide’in Hindistan’ın Bhopal eyaletindeki böcek ilaç tesislerinden, 2 Aralık 1984’te gaz sızıntısı meydana gelmişti. Sızıntının hemen ardından 7000 civarında insan binlerce kiloluk kimyasal maddenin etkisiyle yaşamını yitirmiş, sonraki 20 yılda da toplam 15 bin kişi ölmüştü. Şirketin yol açtığı felaketin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen bölge hala tam anlamıyla temizlenemedi.
Binlerce insanın ölümüne yol açan şirketlerin, imajını yenileyeceği olimpiyatlar için alınmış olan güvenlik önlemleri de dikkat çekici. 1972 Münih Olimpiyatları’nda Filistinli gerillaların İsrail kampını basmasını ve 2005’te yaşanan metro olaylarını bahane eden Britanya hükümetinin güvenlik önlemlerini abarttığı açıktır. Bunun Britanya Devleti’nin 1956’da Süveyş Krizi’nden bu yana gerçekleştirdiği en kapsamlı seferberlik olduğu belirtiliyor. 18000 asker, 2000 özel güvenlik ve 12000 polisin görev aldığı şehirde çok fazla kontrol noktası, devriye ekipleri, keskin nişancı, füze rampaları ve jetler bulunuyor. Son olarak Libya’ya yönelik NATO saldırısında kullanılmış olan Britanya donanmasının en büyük uçak gemisi de tam donanımlı haliyle Thames Nehri çıkışında konuşlanmış durumda.
Britanya hükümetinin savaşa hazırlanır gibi olimpiyatlara hazırlanmasının arkasında Ortadoğu ve Afrika’da uyguladığı sömürü politikasının etkisi var. Bu bölgelerdeki direniş hareketlerinin olimpiyat süresince çeşitli eylemler gerçekleştirme ihtimali oldukça yüksek. Ayrıca ülke içindeki kemer sıkma politikasının yarattığı gerginlikle birlikte geçen sene çıkan isyanlar göz önünde tutulursa, Britanya hükümetinin çekinmesi oldukça anlaşılır. Örneğin olimpiyatlar süresince Demiryolu İşçileri Sendikası, Kamu İşçileri Sendikası ve Tren Sürücüleri Sendikası’nın fazla mesai ücretlerinin ödenmemesiyle alakalı greve gideceklerini açıklamalarına karşın Britanya hükümeti, grevleri yasaklamaya kalkışarak, açıkça gerginliğini göstermiştir.
Britanya hükümeti bu çekinceleri ve gerginliği birer bahaneye dönüştürerek toplumu terörize etmek de istiyor olmalı. Neticede Suriye veya İran’la gerçekleşebilme ihtimali olan bir savaş öncesi buna da ihtiyacı var.
Meydan Gazetesi Sayı 2, Ağustos 2012