Hani Benim Yalakalarım?

Sayı 20, Temmuz 2014

Baştan söyleyeyim, olmamış!

Tayyip Erdoğan’ın başkan olma sevdasında yeni durağı olan cumhurbaşkanlığı öncesi yaptığı, adına da vizyon dediği toplantısından bahsediyorum. Olmamış.

Tayyip Erdoğan’ın son dönemde prompterler dışında bir şey okumadığını bildiğimden, buradan belki danışmanları beni okur da bu absürtlüğe bir son verirler diye yazıyorum.

Bu vizyon toplantısı olmamış, düpedüz televizyon toplantısı olmuş be kardeşim. İnsan bu kadar mı dikkat etmez ne yaptığına. Ben bu toplantıya davet edilmemiştim diye sitemkar olduğumdan yazmıyorum, hakikaten olmamış diye yazıyorum.

Ben bir proje görmedim, biryenilik görmedim, bir vizyon görmedim. Gördüklerimi zaten siz de gördünüz. Şahan Gökbakar, Hande Yener falan. Hayatta ne bir işçi meselesinde, ne bir ekoloji meselesinde, hele ki Kürt meselesinde, başka bir yerde göremediğimiz Şahan Gökbakar’ın neden çağrıldığını merak ediyorum doğrusu. Çünkü en az onun kadar duyarsız ve ilgisiz daha pek çok “ünlü sanatçı” bu toplantıya katılmayı hak etmiyorlar mı sizce de?

Hayır, ölçü apolitiklik olsa Hande Yener, o toplantıda yalnız kalmazdı, Pek çok meslektaşı da, tatil beldelerindeki güneşlenmelerini yarıda bırakıp Başbakan’la çekilen o meşhur fotoğraftaki yerlerini alırlardı. Şafak Sezer zaten Tayyip Erdoğan’ın ricasını kıramayacak bir aile dostu olduğu için o toplantıya bir şekilde geldi desem? Ama bu durumda aklım, Necati Şaşmaz’ın bu vizyon toplantısına neden çağrılmadığını açıklamak konusunda yetersiz kalıyor. Toplantı sonrası garip beyanatlarda bulunacağından korkuldu desem, bu kez de Zerrin Özer’in “Aklınızı alırım küçük beyinli cahiller” sözüne ne demeli?

Hadi bunlar son dönem yetişmiş, genç sanatçılardır desem, onların eksikliğine versem, bu kez de yılların karakteri Hülya Koçyiğit’e ne diyeyim? Toplantı sonrası “karşımızda son derece dinç, enerjik, kararlı, kendine güvenen, Türkiye sevdalısı, büyük Türkiye vizyonu olan biri vardı” açıklaması onun kaçırılarak başka bir toplantıya götürülmüş olabileceğinin de bir işareti olabilir. Bence Hülya Koçyiğit, eşgallerin belirlenebilmesi için o gün bütün yaşadıklarını en ince ayrıntısına kadar anlatmalıdır. Ben burada Tayyip Erdoğan’ın sevenlerine de seslenmek istiyorum: cumhurbaşkanlığı gibi iddialı bir makama çıkacak bir kişinin “paralel sanat” lobisinin tuzağına düşürülmüş olması ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Dikkatli olunuz!

İlyada Erkuş

Meydan Gazetesi Sayı 20, Temmuz 2014

Paylaşın