Dünya gündeminde Avrupa Krizi’nin etkileri geçmiş gibi yansıtılsa da, Doğu Avrupa ülkesi Polonya, hala krizin etkileriyle boğuşuyor. Kentsel dönüşüm ve sermayeyi koruyan emlak piyasası yüzünden insanlar ödeyemeyecekleri kiralarla yüz yüze bırakılıp zorla evlerinden çıkarılıyor. Evsiz insan sayısı ve aynı anda boş ev sayısı 7 yıldır hızla artıyor. Poznan’da Od:zysk işgal evinde yaşayan anarşist kolektifle, Doğu Avrupa’da krizin en belirgin etkisi olan kentsel dönüşüm ve buna karşı toplumsallaştırmaya çalıştıkları kendi çözümleri olan kolektif işgal evi hakkında konuştuk.
Meydan: Binayı işgal ederken ne gibi engellerle karşılaştınız? Kolektif yaşamı nasıl sürdürüyorsunuz? Düzenlediğiniz etkinlikler var mı?
Yasal sorunlarla hiç uğraşmadık, bizi zorlayan şey soğuk hava ve binanın kötü durumu oldu. Özellikle pencereler ve kapılar işe yaramaz durumdaydı. 4 katlı bir binadaki bütün kapı ve pencereleri değiştirmek zorunda kaldık ve bu kolay olmadı. Neyse ki pek çok insan bu çalışmamıza destek olmak için malzeme getirdiler. Bazen birisi arayıp bir kamyon dolusu malzeme getirdiğini ve kapıda olduğunu söylüyordu. Binayı içinde yaşanabilir hale getirmemiz birkaç ayımızı aldı ve işimizin hala bitmediğini söyleyebiliriz.
Sürekli yaşayan dört kişi haricinde, gelip giden misafir sayımız çok. Misafir desek de, onlar da buradaki yaşamın bir parçası. Temizlik veya mutfak işlerini herkesin dâhil olacağı şekilde organize ediyoruz. Bunların düzgün işlediğinden emin olmamız gerektiğini deneyimledik ve o yüzden herkesten inisiyatif almasını istiyoruz.
Binada sık sık sanatsal etkinlikler düzenliyoruz. Bodrum katında bir sahne ve geniş bir alan var. Birkaç grubun sırayla yer aldığıkonserler veya film gösterimleri gibi. Önümüzdeki günlerde bir animasyon festivali düzenleyeceğiz. Bize destek olan sanatçılar var, ücretsiz resim, müzik ve oyunculuk dersleri veriyorlar. İngilizce, Fransızca ve Esperanto dersleri veren arkadaşlarımız var.
İnsanlara kendimizi anlatmak ve duyarlılık yaratmak için afiş ve posterler hazırlıyoruz. Bize hediye gelen bir mermer baskı makinemiz var. Atölyede eski eşyaları tamir edip kullanılır hale getiriyoruz. Açık takas için giysi ve eşya topluyoruz ve bunları ihtiyacı olan herkes alabiliyor.
Binanın işgali sonrasında, bina sahibi veya devlet size engel olmaya çalışmadı mı?
İlk başta hayır. Ancak şimdi bizi binadan çıkarmaya çalışıyorlar. Binada birkaç ay kaldıktan ve binayı iyileştirdikten sonra, binayı kamulaştırdığımızı duyurduk. Bu sırada yaptığımız bir çalışma vardı. Bütün şehri gezip, kullanılmayan binaları tespit ettik. Sadece terkedilmiş durumda olan yaşanabilir hane sayısının 30.000 olduğu ortaya çıktı. Bu bilgiyi ve binaların bir listesini yayınladık.
Şehre astığımız afişlerle bunu halka duyurduk. Medya bu çalışmamıza çok ilgi gösterdi. Bunun üzerine devlet de bize özel bir ilgi göstermeye başladı. Binanın yasal sahibi, devlete borcu yüzünden binayı satamıyor veya işletemiyordu. Binanın borçlarının ödendiğini ve satışa çıkarılacağını açıkladılar. Hâlbuki yıllardır boş duran ve kimsenin ilgi göstermediği bir binaydı. Onları asıl rahatsız eden, açıkladığımız bilgi ve bir grup anarşistin binayı kamulaştırdığını herkesin öğrenmesiydi.
Bu bilgi birileri için neden bu kadar rahatsız edici?
Poznan’da artan kiraları ödeyemeyen insanlar evlerinden çıkarılıyor ve evsiz kalan insan sayısı hızla artıyor. Sadece Poznan’da değil, bütün Polonya’da yıllardır insanlar evsizleştiriliyor. Gelir artışı olmuyor ancak kiralar çok hızlı yükseliyor. Ancak insanlar hala sistem içerisindeki yollara başvuruyorlar ve çözümü orada arıyorlar. Böyle bir bilgi ise evsiz insanların ve insanların yaşamasına izin verilmeyen boş evlerin bir arada bulunduğu sistemin kendisini sorgulatması açısından önemli.
Kira artışının ve insanların evsiz kalmasının büyük oranda sebebi, sistematik bir şekilde mülk satın alan özel şirketler. Yasalara göre kira artışından dolayı kirasını ödeyemeyecek duruma gelen insanları evinden çıkmaya zorlayamazlar ancak karşı çıkanları sindirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Elektrik, su ve ısıtmayı kapatıyorlar. Sudan sebeplerle kirayı arttırıyor, yapılmayan masraflar için yüksek aidatlar istiyorlar. Bütün bunlara direnen insanları tehdit etmeleri içinse “temizleyici” denen özel güvenlik şirketleri var. Polis ve devlet bütün bu şirketlerin arkasında duruyor. Biz ise bütün bunlarla uğraşmak yerine, kullanılmayan bir binada kolektif bir yaşam kurarak soruna doğrudan bir çözüm getirdik. Bu çözümün yaşayan bir örneğiyiz.
38 milyon nüfuslu Polonya’nın %40’ı kirada yaşıyor. Bu oran Türkiye ile aynı. Devlet 80.000 ila 130.000 evsiz olduğunu iddia ediyor ancak sivil toplum örgütleri bu sayının 500.000 üzerinde olduğunu söylüyor.
NeoBank gibi bankalar, kurdukları Aura Inwest ve Kappa Inwest gibi şirketler aracılığıyla insanları evlerinden çıkmaya zorluyor. Bunun için hem yasaları hem de yasadışı yöntemleri kullanıyorlar. “Temizleyici” diye anılan güvenlik şirketleri, insanları tehdit etmek ve evden çıkmaya zorlamak için kullanılıyor. Bu duruma tepki olarak ortaya çıkan Varşova Kiracılar Birliği’nin en aktif isimlerinden biri olan 64 yaşındaki Jolanta Brzeska, 2007 yılında çıkmamak için direndiği evinin yakınlarında bir parkta yakılarak öldürülmüş olarak bulundu.
Meydan Gazetesi Sayı 21, Ekim 2014