Pis Fanzin’den Uğur Korkmaz ile fanzinlerinin oluşum sürecini, hikâyesini ve hayal ettiklerini konuştuk.
Meydan: Pis Fanzin’in ismi nereden geliyor, bu serüvenin adı neden PİS?
Fanzine ilk başta tek başıma başlamıştım. Pis ve pislik kelimesi birçok şeyi temsil ediyordu. Pistim, annem sürekli “ne kadar pissin” der dururdu. Hareket ettiğim sokaklar pisti, arkadaşlarım da pislikti. Biraz beni anlatan bir kelime haline gelmişti. Bu yüzden ismini Pis koydum.
Tek kişiyle başlayan Pis Fanzin’in kalabalıklaşması nasıl oldu, ne oldu da etrafına insanları toplayabildi?
Şimdiki ekiple zaten eskiden de beraberdik. İyi arkadaşlardık hepimiz. Ben ilk sayıyı çıkardığımda hem birbirimizle yazılarımızı paylaştık hem de onlar benimle her türlü dayanışmayı gösterdi. İlk sayı bize biraz cesaret verdi ve bu cesaret ikinci sayıyı doğurdu.
İlk sayı bir biyografiden oluşuyor. Fanzinin arka kapağında “Le monde est a nous” (Dünya Bizim) sözüyle karşılaşıyoruz. Bu bir kişinin biyografisi mi yoksa dünya bizim diyenlerin biyografisi mi?
Ben ilk başta bu yazı toplumsal bir yazı olsun diye girişmedim aslında. Ama herkesin derdi aynıymış şimdi fark ediyorum. Yani insanların sevgilisiyle, okuluyla, hocasıyla, annesiyle ve hatta devletle olan problemleri aynıymış. Bu benim biyografim, benim dünyam ama aslında bu dünya, dünya bizim diyen, en başta devletle sorunu olan herkesin dünyası ve biyografisi galiba.
Keny Arkana’nın La Rage adlı şarkısının sözleri biyografinin üzerine sıralanmış. Bu isyan Pis Fanzin’de nasıl var oldu?
Ben çocukluğumdan beri rap müzik dinliyorum, sağlam rapçiydim. Rapvari bir isyanım vardı, küçüktüm, çok da politik değildim. Ama biliyordum polis kötüydü. Sonra zamanla fark ettim ki bu şarkı ve diğer birçok rap şarkısı, bütün dünya halklarının isyanından birer parça taşıyormuş. O yüzden bu şarkıyı ilk sayıda kullandım; fakat mesela ikinci sayının en son sayfasında da “Azrail ırkçı değil herkesi gömer deyim” yazıyor bu da A.P.O adlı Zeytinburnu’ndan bir rapçiden alıntı. Yani hiphop kültürü bu fanzinde doğuştan var ve hep var olacak, politik olsun olmasın. Bir de şunu eklemek istiyorum, şu anki fanzin kültürü sözde bir “Kadıköy punklığı” üzerine kurulu. Biz bunun karşısında ve dışındayız. Boş şarkı sözleri içeren Kadıköy grupları yerine Adanalı “fate fat”ı, Mersinli “saian”ı, Dersimli “rapzan belagat”ı ve daha nice kuvvetli rapçiyi dinliyoruz ve şiddetle öneriyoruz.
Edebiyat ile ilgili bir yazıda ünlü edebiyatçılardan Sartre ile Camus’yu aynı futbol sahasına sokmak kimin aklına geldi ve nasıl oldu?
Yazının başında futboldan bahsetmiştik zaten. Camus kaleciydi, Sartre da o karakteriyle olsa olsa forvet olurdu.
İlk sayıda bazı alıntılar var;
“Durum basit kardeşim polisler şeytandır.”
“Hayal gücünü kontrol ederek yalanlarla ruhunu senden koparmanın yollarını buluyorlar.” gibi… Bu alıntıları nereden yaptınız ve bu isyan nereye, kime?
Jedi Mind Tricks adlı hiphop grubunun Trail of Lies adlı parçasından alıntılar yaptık. İsyanımız, sokağı sıkıştıran herkese.
Pis Fanzin’in üç dileği olsaydı ne dilerdi?
Dostumuz Devrim’in anneannesi iyileşsin. Hanzala bize yüzünü dönsün bir de Cezayir şampiyon olsun.
Pis Fanzin’e bir şeyler söylemek isteyenler nasıl ulaşabilir ve fanzini nerelerde bulabilirler?
Bizim ulaşılmalık bir durumumuz yok ama fanzine 26A Kadıköy’den, okul kütüphanelerinden, bazı kitabevi görünümlü kırtasiyelerden ulaşabilirler.
Meydan Gazetesi Sayı 21, Ekim 2014