“Bir Vida Düştü Yere”: Xu Lizhi

Sayı 23, Aralık 2014

Adı Xu Lizhi. Şenzen’deki Foxconn atölyelerinden birinde çalışıyordu. 30 Eylül günü, kaldığı yatakhanenin penceresinden atlayarak intihar etti.

24 yaşında ölen genç işçinin ardından Foxconn; Wall Street Journal’da yayınlanan açıklamada “bir çalışan ve yetenekli bir şair olan gencin kaybından dolayı üzgün olduklarını”, aslında 24 saat hizmet veren danışmanlarının olduğu bir acil yardım hattının bulunduğunu, fakat “ne kadar uğraşsalar da, kimsenin bu tür trajik olaylara engel olamayacağını belirtti”.

Apple, Sony, Microsoft, Nokia gibi birçok şirketin üretim ya da montajını yapan Çin’in en büyük şirketi olan Foxconn, “bu tür vakaları engellemek” ya da daha doğru bir ifadeyle, “iş yaptığı şirketlerin halkla ilişkiler departmanlarını zor durumda bırakmamak ve marka isimlerini kurtarmak” için birçok önlem almıştı. 2005’ten 2009’a kadar 50 işçinin intihar etmesinin ardından yatakhane pencerelerine parmaklıklar takmış, yine pencerelerin altına ağlar germiş, acil yardım için bir psikolojik destek hattı oluşturmuştu (fakat militer çalışma disiplini ya da çalışma koşulları ve fazla mesailer konusunda bir değişikliğe ihtiyaç duymamıştı.) Ama ölümlerin önüne geçememişti; 2010 yılında yine 18 işçi intihara girişmiş, 14’ü yaşamını yitirmişti.

Xu, 2010 yılında Foxconn’da çalışmaya başladı. Atölyede geçen yıllarda yazdığı şiirlerin ve yazıların bir kısmı Foxconn Gazetesi’nde yayınlandı. Arkadaşlarından biri olan Zheng’in anlattıklarına göre, bir kütüphanede çalışmayı hayal eden Xu, iki sene önce Foxconn’un kütüphanesinde çalışmak için başvurmuş fakat işe kabul edilmemişti. Xu geçtiğimiz Şubat ayında Foxconn’daki işinden ayrıldı. Çeşitli denemelerin ardından, altı ay sonra büyük bir kitapçı olan Central Book Mall’a iş başvurusunda bulundu fakat yine kabul edilmedi. Parası biterken, 29 Eylül günü Foxconn’daki işine, daha önceden çalıştığı atölyeye geri döndü. O gün, yeniden o yatakhanede geçirdiği ilk gecenin ardından, 30 Eylül sabahı intihar etti.

Foxconn’un Xu Lizhi’nin ve diğerlerinin ölümlerini “belki de fazla hassas ve sorunları olan bir gencin trajik intiharı” olarak yansıtmaya çalışması elbette şaşırtıcı değil. Oysa Xu’nun intiharının ardından arkadaşlarının toplayarak bastırdığı şiirleri apaçık anlatıyor:

Atölye, Gençliğim Karaya Oturdu Burada

Üretim bandının yanı başında on binlerce işçi / Bir sayfada dizilmiş kelimeler gibi

‘Daha hızlı, acele et!’ / Onların arasında dikiliyorum / Havlayan şefi duyuyorum…

Girdikten sonra bu atölyeye / Yalnızca teslimiyet kalıyor geriye…

Gençliğim yavaşça kayıp giderken / Gece gündüz dibe vuruşunu seyrediyorum…

Gençliğim sıkıştırılmış, cilalanmış, kalıba dökülmüş / Ücret dedikleri birkaç kağıt parçasına.

Bir Vida Düştü Yere

Bir vida düştü yere / Bu gecenin körünün fazla mesaisinde,

Dimdik çakılıp, çınlarken yavaşça / Kimsenin dikkatini çekmeyecek.

Tıpkı geçen sefer / Bu gece gibi bir gecede / Birisi yere çakıldığında.

Xu, ne fazla hassastı ne de kafası karışık. Onun şiiri milyonlarca göçmen işçinin yaşadıklarının bir yansımasıydı. Bu yüzdendir ki, Xu’nun intiharını duyduktan sonra, yine Foxconn’da çalışan arkadaşı Zhou Qizao’nın yazdığı şiir, Xu’nun bıraktığı yerden devam ediyor gibi:

Bir vida daha gevşiyor / Bir göçmen kardeşim daha atlıyor

Sen benim yerime ölüyorsun / Bense devam ediyorum, senin yerine yazmaya…

Özlem Arkun

Meydan Gazetesi Sayı 23, Aralık 2014

Paylaşın