Her yaz, Chiapas’ın özgür topraklarından Yunanistan’a gelen çiğ kahve, Atina limanından alındıktan sonra, kavruluyor, paketleniyor ve dağıtıma hazırlanıyor. Kapitalist üretim ağları dışında üretilen ve dağıtımı gerçekleştirilen Zapatista kahvesi, Yunanistan’daki Syn Allois kooperatifi aracılığıyla dağıtılıyor Avrupa’nın birçok noktasına.
2011 yılında Yunanistan’ın Atina kentinde bir dayanışma ekonomisi kooperatifi olarak ortaya çıkan Syn Allios, Yunanca’da “başkalarıyla birlikte” anlamına geliyor. “Mevcut baskın ekonomik modelin bizim de dâhil olduğumuz Yunan toplumunda öfke çaresizliğe yol açtığı bir zamanda bu şekilde hareket etmeye karar verdik” diyen kahve kooperatifinden Ilias Ziogas ile dayanışma ekonomisi modelini, kooperatifin amacını işleyişini konuştuk.
Meydan: Merhaba. Syn Allios Kooperatifi’nin amacı nedir?
Ilias Ziogas: İki hedefimiz var; birincisi, düzgün bir yaşam için ihtiyaçlarımıza anlamlı ve toplumsal olarak faydalı işlerle kolektif bir çözüm sağlamak. İkincisi, farklı ekonomik modeller deneyimleyerek toplumumuza neo liberal kapitalizmin yok edici yolu haricinde alternatiflerin mümkün olduğunu göstermek.
Syn Allois’te ürüne erişim ve ürünün dağıtımı nasıl yapılıyor?
Ürün bizim için ucuza alıp pahalıya satarak kar edeceğimiz bir nesne değil; insanlar ve doğa arasındaki bütünsel ilişki zincirinin nesneleşmiş hali. Amacımız bu zincir içerisinde güven ve karşılıklı faydaya dayanan stabil ve uzun vadeli ilişkilerin ortaya çıkmasını garantilemek.
Bu felsefeyle, kahvemizi Chiapas’taki Zapatista üreticilerden ve ayrıca Yunan kooperatif ve üreticilerden temin ediyoruz. Atina’daki dükkânımız aracılığıyla halka satış yapıyoruz, bunun yanında dağıtımımız, geniş bir dayanışma ekonomisi inisiyatifleri ağı ve çok düşük ekonomik kar ile katılım yapmak isteyen küçük dükkanlar aracılığıyla da oluyor.
“Dayanışma ekonomisi” olarak tanımlanan ekonomik modelinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Bu ekonomi kâr elde etmeyi değil, insanların ihtiyaçlarının en iyi biçimde giderilmesini amaçlıyor; insanları “üretim ve tüketim etkenleri” değil ekonomik sürecin her alanında yer alan eşit katılımcılar olarak görüyor, kolektif düzlem üzerine yoğunlaşıyor. Daha da önemlisi, ekolojik yıkımla gelen büyümeyi değil sürekliliği hedefliyor.
Syn Allois’te çalışma koşulları nasıl?
Kooperatifte çalışan 5 kişi, vardiyalı olarak eşit işi bölüşüyor. (Hala oldukça mütevazı olan) Ücretimiz de herkese eşit dağıtılıyor. Amacımız herkes için makul bir ücrete ulaşmak ve eğer büyümeye devam edersek, kooperatife daha çok insanı dâhil ederek, satış fiyatlarımızı düşürmek veya diğer dayanışma ekonomisi projelerine yardımcı olarak faydayı toplumsallaştırmak.
Chiapas ile nasıl iletişime geçtiniz?
Zapatista hareketiyle bağlantımız çok eskiye dayanıyor. Zapatista kahvesinin Yunanistan’daki dağıtımı gayri resmi olarak 2004’te Chiapas’taki bir dayanışma projesine dâhil olan insanlar aracılığıyla başladı. Kahveyi ilk başlarda Avrupa’da Zapatista kahvesini ilk ithal eden kolektif olan Almanya’daki Café Libertad alıyordu, ama sonra “O Sporos” (Tohum) adında, gönüllülerden oluşan bir kooperatif doğrudan Yunanistan’a ithalat yapmaya ve genel olarak dayanışma takası üzerine denemeler yapmaya başladı. Hepimiz, bir işçi kooperatifi olan “Syn Allois”in de içinden doğduğu bu kooperatifin üyesiyiz. Yani ilham kaynağımız Zapatista hareketi oldu.
Kahvenin Chiapas’tan Yunanistan’a getirilmesini nasıl organize ediyorsunuz? Kahvenin kavrulması, paketlemesi vb. süreçler nasıl işliyor?
Zapatista kahve kooperatifleri, kahve Meksika’daki Vera Cruz limanından çıktığından itibaren bütün prosedürlerden ve giderlerden kendileri sorumludur. Bu noktadan itibaren kahve Atina’daki limana ulaşana kadar sigorta, nakliyat gibi bütün giderleri karşılamakla yükümlüyüz. Bu giderler kahvenin asıl değerinin yaklaşık %5’i kadar oluyor.
Yılda yaklaşık 15 ton Zapatista kahvesi ithal ediyoruz. İthalatı koordine etmek ve diğer Zapatista kahvesi kooperatifleriyle ortak bir iletişim ortamı sağlamak için, Avrupa’daki Zapatista kahvesi satan dayanışma grupları ve kooperatiflerden oluşan RedProZapa ağına dâhiliz. Böylece, ithalatın fiyatı ve miktarı bütün üreticiler ve dayanışma alıcıları arasındaki bir dayanışma süreci sonunda ortaya çıkıyor ve bütün hususi ihtiyaçlar dengeleniyor. Kahve pazar fiyatını hatta adil ticaret standart fiyatını bile takip etmiyoruz; bunun yerine üreticilerin ihtiyaçlarına ve dayanışma alıcılarının sınırlarına cevap verebilen, genellikle market fiyatından çok daha yüksek olan fiyatlar ödüyoruz. Ayrıca kahvenin değerinin %60’ını teslimattan yaklaşık 6 ay öncesinde ödüyoruz ki üreticiler masraflarını önceden karşılayabilsin.
Meydan Gazetesi Sayı 23, Aralık 2014