14, 16 ve hatta 18 saate varan günlük çalışma süreleri, tek bir odada onlarca işçinin yatıp kalktığı yaşam koşulları ve sömürünün daha nice şeklinin belirginleştiği yıllar olan 1800’lü yılların sonu, aynı zamanda işçilerin bir araya gelerek bu çalışma ve yaşam koşullarına karşı isyanı örgütlediği yıllar oldu. Bu yıllarda Amerika’ya farklı hayallerle gelmiş ancak göçmen işçiler olarak yaşamını sürdüren ve bu süreçte örgütlenerek ideolojik bir birliktelik yakalayan farklı işçi örgütlenmeleri de mevcuttu. Bunu göçmen işçilerince kaleme alınan ve bugün en azından adı bilinen yüzün üstünde anarşist yayından anlamak mümkündür.
1880’li yılların ortasında “Günde 8 Saat” şiarıyla Amerika’nın farklı bölgelerinde grevler, iş bırakmalar gerçekleşiyordu. Her grev Pinkerton adı verilen paramiliter güçler tarafından saldırıya uğruyordu. Dönemin uzlaşmayı bir yöntem olarak benimseyen sendikalarına rağmen, anarşist işçi öz örgütlülükleri ısrarla patronlara ve katliamcı Pinkertonlara karşı her fabrikada grev örgütlüyordu. Chicago’da McCormick Harvester Şirketi’nde başlayan grev pinkertonların saldırısına uğraması sonucu 4 işçi yaşamını yitirmiş, onlarcası yaralanmıştı ve bu, artık bardağı taşıran son damlalardandı. Bu saldırıya karşı hemen ertesi gün Haymarket Meydanı’nda bir araya gelen işçi öz örgütlülükleri burada bir mitingle birlik olma mücadele etme çağrısı yaptı. Miting anarşist işçilerin mücadele çağrısı ile sürerken, Pinkertonlar ile polisler mitinge saldırmaya başladı. Tam o sırada polislerin üzerine atılan bir bomba ile tüm Haymarket Meydanı sarsıldı. 7 polisin öldüğü ve 69 polisin çeşitli şekillerde yaralanmasını bir fırsata çeviren devlet, göçmen işçilere yönelik tutuklama terörü başlattı. Tutuklanan binlerce işçi arasından anarşist işçiler Albert R. Parsons, August Spies, Samuel J. Fielden, Michael Schwab, Adolph Fischer, George Engel, Louis Lingg hedef olarak gösterildi ve düzmece bir mahkeme ile idama mahkum edildi. Yine hedef gösterilen Oscar Neebe ise 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İşçilerin tüm dünyada gerçekleştirdikleri dayanışma eylemleri devleti belli ölçüde geri adım atmaya zorlasa da sadece Samuel J. Fielden ve Michael Schwab’ın cezası ömür boyu hapse çevrildi. Parsons, Spies, Fielden ve Engel idam edilerek katledildi. Louis Lingg ise hücresine soktuğu patlayıcı ile hücreyi patlatarak yaşamına kendisi son verdi. 5 anarşist işçinin devletin terörü ile katledilmesinin yıl dönümü olan 1 Mayıs, başta 5 anarşist işçi olmak üzere o dönemde katledilen tüm göçmen işçilerinin anısıyla dayanışmanın ve mücadelenin günü oldu.
Meydan Gazetesi Sayı 26, Nisan 2015