Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’ye ait Eynez Maden Ocağında yaşanan işçi katliamının üzerinden tam bir yıl geçti. 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği katliamın ardından 432 çocuk yetim kaldı; 255 genç kadın eşini kaybetti. 301 işçinin annesinin, babasının, eşinin ve çocuklarının gözlerindeki yaş daha kurumadı. Oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden İsmail Çolak’ın da dediği gibi “Bir yıl boyunca ne değişti? Çok şey değişti ama değişmeyen tek şey var, bizim acılarımız!” Soma Katliamı’nı “elim bir kaza”, “facia”, “felaket” olarak niteleyen devlet yetkililerinin ise bir yıl önce bol keseden attıkları vaatlerin hiç biri bugün gerçekleşmiş değil. Aksine katliamdan bu yana sağ kalmayı başarabilen maden işçilerinin neredeyse tamamı işsiz. Üstelik yapabildiği sadece madenlerde çalışmak olan Somalılar başka şehirlere, ilçelere göç etmek zorunda kaldı. Katliamda yaşamını yitiren işçiler için Soma Belediyesi Mezarlığı’nda yaptırılan “şehitlik” dahi bir yıl sürdü.
Katliamın hemen ardından Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “ihmal ve birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” adıyla başlatılan soruşturmada, Soma Holding patronları ve yetkilileri 8 kişi tutuklandı. 37 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken yaşamını yitiren 301 işçinin “maktul”, işçi ailelerinden ve yakınlarından oluşan 214 kişinin “müşteki” ve dumandan etkilenen 161 işçinin “mağdur müşteki” olarak dahil olduğu bir iddianame ile dava açıldı. 25 Kasım 2014 günü iddianameyi çeşitli gerekçelerle savcılığa geri gönderen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi ancak 2 Mart 2015 günü davayı kabul etti. 13 Nisan günü ilk duruşması görülen Soma Katliamı davası için Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi Salonu’nu kiralayan ve 1000 polis ile “güvenlik önlemi” alan devlet, katlettiği işçi ailelerini de polis tehdidiyle yıldırmak istedi. İlk duruşmaya 8 tutuklu sanığın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından can güvenliği nedeniyle mahkemeye getirilmemesi ve tutuklu bulundukları Aliağa Şakran Cezaevi'nden video konferans yöntemi ile bağlanması öngörülmüştü! Ancak ailelerin ve avukatların itirazları sonucu bu 8 kişinin duruşmaya getirilmesine karar verilirken dava 15 Nisan gününe ertelendi. 15 Nisan günü başlayan duruşma 8 oturumda yapıldı. Oturumlara DİSK, KESK, TTB, ÇHD gibi kurumlar alınmadı. Akhisar’da adliye önünde toplanan kurumlar burada, “Sadece şirket değil devlet de yargılansın” pankart ve dövizleri açtı. 24 Nisan günü ara karar verilen davada mahkeme, tutukluluk halinin devamı ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturma kararı verdi. Dava, 15 Haziran gününe ertelenirken sendika ve meslek örgütlerinin davaya katılımı yine reddedildi. Böylece açık bir şekilde devletin ön ayak olduğu katliamın adaleti, sadece şirket patronları ve yetkililerinin yargılandığı göstermelik bir mahkeme ile sağlanmaya çalışılıyor! Bunu İsmail Çolak’ın “Burada asıl suçlu devlettir. Bunlar devletin ocakları. Akla hayale gelmeyecek mana bulmaya çalışarak, orayı doğal felaket olayına sokmaya çalışıyorlar ama gerçek o değil. Gerçek, ihmaller sonucu meydana gelmiştir. Bu ihmale sebep olanlar her kimse, kimler yetkiliyse, sadece sekizi tutuklu 45 sanık değildir buranın sorumlusu. Buranın sorumlusu devlettir.” sözlerindeki haykırışında bir kez daha görebiliyoruz.
Katliamın yıldönümü olan 13 Mayıs günü, coğrafyanın dört bir yanında anma eylemleri gerçekleşti. İstanbul’da Tünel Meydanı’nda toplanan sendika, meslek örgütleri ve devrimci kurumlar buradan Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Galatasaray Meydanı’nda bir anma ve basın açıklaması gerçekleştirildi. DAF bu eyleme “Üzüntümüz Öfkemizin Tohumudur” yazılı pankart ile katıldı. Öte yandan bir çok üniversitede de anmalar gerçekleşirken Anarşist Gençlik İstanbul Üniversitesi’nde Havuzlu bahçede bulunan havuza kömürü simgeleyen siyah boya dökerek bildiri dağıttı. Ayrıca İstanbul Üniversitesi’ne “Soma Unutulamaz Affedilemez” yazılı pankart astı. Yalova’da da gerçekleşen yürüyüşe devrimci anarşistler “Bütün Şirketler Katildir” yazılı dövizler ile katıldı. Soma’da ise 10 Mayıs ve 16 Mayıs günü iki ayrı miting gerçekleşti. Coğrafyanın dört bir yanında gerçekleşen farklı eylemler, devlete ve işçi katili şirket Soma Holding’e bir kez daha şunu göstermiş oldu; Soma Unutulamaz Affedilemez!
Meydan Gazetesi Sayı 27, Mayıs 2015