Yaşamlarımızı idame ettirebilmek için çalıştığımız iş yerlerinde, iş ile alakalı olarak uzun süre maruz kaldığımız bedensel yıpranmaların bir sonucu olarak meslek hastalıklarına maruz kalıyoruz. Meydan Gazetesi olarak geçtiğimiz sayıda başlattığımız Meslek Hastalıkları başlıklı yazı dizimizin ikinci yazısında, özellikle hizmet sektöründe çalışan ve sürekli ayakta olmak zorunda kalan genç işçilerin çok sık maruz kaldığı hastalıklardan olan varisleri irdeleyeceğiz. Varisin, genç işçiler başta olmak üzere, ezilenler için bir meslek hastalığı olduğunu vurgulayacağız.
“Bacaklarımdaki ağrılar hiç geçmiyor. Özellikle ayak bileğimin etrafında şişlik oluyor. Ayaklarıma ağırlık bağlanmış gibi hissediyorum. Akşamları evime gittiğimde ayaklarımı koyacak yer bulamıyorum. Dizlerimin aşağısında kaşıntı, uyuşma, yanma, yorgunluk, gece krampları hiç eksik olmuyor.”
Bu şikayetleri herhangi bir garsondan, tezgahtardan, kasiyerden, temizlikçiden, anketörden veya reyoncudan duyabiliriz. Yaptıkları işler birbirinden farklı görünse de hemen hepsi, gününün 10-12 saatini ayakta çalışarak geçirir. Aynı zamanda çalışma koşulları ya da vardiyalı çalışmadan dolayı iş-ev arasında süren yaşantıları sebebiyle spor gibi bedeni zinde tutan faaliyetlere zaman bulamazlar. Bu çalışma ve yaşam koşullarının bir getirisi olarak genç işçiler, bacaklarında yorgunluk ile başlayan şişlik, uyuşmalar, kaşıntı, uyurken krampların girmesi, gerginlik gibi bedensel bir yıpranma ile karşılaşırlar. Bu şikayetlere daha sonra yoğun ağrı ve ödemlerin artması da eklenir. Bu gibi şikayetlerin sebebi, bacaklarda ya oluşacak olan ya da çoktan oluşmuş olan varistir.
Varis Nasıl Gelişir?
Vücudumuzda kan dolaşımını sağlayan atardamarlar ve toplardamarlar bulunur. Atardamarlar kanı kalpten dokulara iletir, toplardamarlar ise bu dokulardaki kullanılmış kanı temizlenmesi için tekrar kalbe götürür. Bu geri taşıma esnasında bacaklardaki toplardamarlar yer çekiminin zıddı yönde çalışır. Bu taşımayı kolaylaştırmak için toplardamarların içinde kanın kalbe doğru tek yönde hareketini sağlayan ve kanın damardan geri kaçmasını önleyen kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar bacak kaslarının da kasılmalarıyla kanın dolaşımını sağlar. Gündelik yaşamımızın büyük bir bölümünde hiç oturmadan ayakta durmak yani genç işçilerin yaşadığı ve çalıştığı koşullarda olmak, işte bu kapakçıkların zamanla tahrip olmasına yol açar. Kapakçıklar tahrip olunca; kanın taşınması yavaşlar, kan kapakçıklardan geriye doğru kaçar ve bulunduğu dokudaki damarda birikmeye başlar. Varis böyle oluşur. Latincede kıvrımlı anlamına gelen varixten türeyen varis, damarların genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı bir hal almasıdır. Bu, bacaklarda deri altında kıvrımlı bir görüntü yaratır. Görüntü olarak kırmızı, mavi ya da mor renkte damarlar şeklindedir. İlk başlarda bu görüntü çok yoğun rahatsızlıklar yaratmaz. Ancak daha sonra aynı çalışma ve yaşam koşulları sürünce, ilerleyerek daha fazla probleme yol açabilir. Varisli damarlar cildin dolaşımını ve beslenmesini bozar. İlerleyen aşamaları, yaraların açılmasına ve iltihaplanmasına yol açar.
Varis Kimlerde Görülür?
Varis daha çok ayakta çalışan işçilerde görülür. Uzun süre hareketsiz ve sabit pozisyonda ayakta duranlarda daha sık görülür. Yani çalışırken oturması yasak olan bir mağaza işçisi, bütün bir gün boyunca kasadan ürün geçiren ama bacaklarından kan geçmeyen kasiyerler ve daha nice genç işçi... Evet, genç işçilerin daha sık karşılaştığı bir hastalıktır varis. Ayrıca ev işçileri ve büro işçileri de varis ile karşılaşabilir.
Varis Bir Meslek Hastalığıdır
Varisin oluşma sebepleri büyük bir çoğunlukta hizmet sektöründe çalışan işçilerin çalışma ve yaşam koşullarıdır. Ama doğrudan çalıştığı işyerinden kaynaklanmayan genetik sebepler de varisin oluşmasında etkili olabilir. Tam da bu sebeple, varis bir meslek hastalığı olarak kabul edilmeyip iş ile ilgili hastalıklar arasında kabul edilir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda meslek hastalığı “sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleri” olarak tanımlanıyor. Bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmadığını belirleyen kriterlerin arasında ise işçinin SGK’lı olması, hastalığın işçinin çalıştığı süre içerisinde ortaya çıkması gibi dikkat çekici ibareler var. İster bu tanım ve kriterler baz alınsın, ister başka tanımlamalar yapılsın; varisin tüm etmenleri ile beraber bir meslek hastalığı olduğu tartışmasız ortadadır.
En Çok Karşılaşılan Varis Şikayetleri ve Çözüm Önerileri
Ağrı: En sık rastlanan şikayetlerin başında gelir. Genellikle dizlerin aşağısında tüm bacağı etkileyen bir ağrı oluşturur. Ağrı bir tek noktada ise varise bağlı olma ihtimali azdır. Genellikle yürümek gibi bacak kaslarını çalıştıran egzersizlerle, ayağı yükseltmekle ya da varis çorabı giymekle azalır.
Ayak şişliği: Özellikle ayak bileği bölgesinde ayak şişliği ile karşılaşılabilir. Dizin yukarısında pek şişlik olmaz. Bir tek noktada şişlik olmaz. Ayakta genel bir şişlik oluşur.
Yorgunluk: Özellikle çok uzun süre ayakta kalındığında varisi olmayan insanlardan daha belirgin yorgunluk oluşur.
Ayaklarda ağırlık hissi: Bazı insanlarda sanki ayaklara ağırlık bağlanmış gibi bir his yaratır. Yanma ya da sıcaklık hissi: Yine diz altında belirgindir. Toplardamarlar sıcak havalarda belirginleştiği için yazın yanma hissi daha fazladır. Ayakları soğuk suyla yıkamak rahatlatır.
Bu ve benzeri şikayetler varise bağlı olarak sabahları az, günün ilerleyen saatlerinde ise daha fazladır. Sıcak havalarda daha belirgin, soğuk havalarda daha az şikayet yaratır. Şikayetler yürümekle, bacakları yükseltmekle azalabilir.
Aylin Sal
Meydan Gazetesi Sayı 34, Haziran 2016