Sol Bek Fanzin

Sayı 34, Haziran 2016

Futbolda endüstrileşmenin giderek ivme kazandığı; oyunun, iktidarların müdahaleleriyle biçimlendirilen bir alan haline dönüşmeye başladığı; Passolig ve astronomik bilet fiyatları gibi uygulamalarla tribünlerin “temizlenmeye” çalışıldığı bir dönemde Sol Bek Fanzin’le karşılaştık. Onlarla yaptığımız kısa ama keyifli sohbet; sokak aralarında taş taş üstüne koyarak yaptığımız kaleleri, gün boyunca güneş altında top koşturduktan sonra annelerimizin tüm itirazlarına karşı terli terli içtiğimiz soğuk suları getirdi aklımıza.

Meydan: Merhaba. “Maçlar forvetlerle, şampiyonluklar beklerle kazanılır” diyen bir mottonuz var. Fanzinin ismi bu yüzden mi Sol Bek?

Evet, bu yüzden. Savunmaya verdiğimiz önemden dolayı, hazırladığımız fanzine Sol Bek ismini verdik. Aynı zamanda Slaven Bilic’in ilk öğrendiği kelime “Sol Bek”ti.

Sol Bek fanzinden kısaca bahsedebilir misiniz? Nasıl bir araya geldiniz, fanzini ne zamandır çıkartıyorsunuz?

Geçmişte Beşiktaş tribünündeydik. Eski açıkta. Anti-End diye bir grubumuz vardı. Anti-end hem endüstriyel futbola karşı olmak demekti; hem de eski futbolun bittiği anlamını taşıyordu bizim için. Oradan gelen bir tanışıklığımız vardı.

Fanzini çıkarma süreci de yaklaşık bir buçuk yıllık bir deneyim. Büyük bir çorbamız var; herkes tuz ekiyor. Kolektif bir şekilde hazırladığımız Sol Bek’i bazen ayda bir bazen daha uzun periyotlarda çıkartıyoruz. Fanzinimizin dağıtımını da ücretsiz gerçekleştiriyoruz.

2. sayınızda “Müşteri değil taraftarız” başlıklı bir yazınız var. Sol Bek Fanzin, futbolun her geçen gün endüstrileşmesine nasıl bakıyor?

Mecburen bu sarmalın içindeyiz. Yeni açıklanan forma fiyatlarından tutun da Passolig’in vardığı noktaya kadar... Evet, her gün biraz daha endüstrileşen bir futbol var. Bize, bizim müşteri olduğumuzu “ispatlamaya” çalışıyorlar. Biz de bu durumun karşısında, yazılarımızda ve gündelik yaşamlarımızda tavrımızı alıyoruz. Ama yine de Beşiktaş’a küsüp gidemeyiz; şampiyonluğumuzu adadığımız insanlarımız var. Berkin Elvan gibi, Hatice Ezgi Sadet gibi…

Sol Bek Fanzin’de “Seni Düşlerimizden Biliyorduk”, “Devrime Gidenler” ve “Sahi Ne Çok Öldük Biz!” gibi yazılar da var.

“Seni Düşlerimizden Biliyorduk” yazısını, Suruç’ta kaybettiğimiz Koray Çapoğlu için yazdık. “Devrime Gidenler” yazısında Hatice Ezgi Saadet’ten; “Sahi Ne Çok Öldük Biz” yazısında da Hacı Lokman Birlik için barış isteyerek Ankara’ya giden ve orada katledilen Ata Önder Atabay’dan bahsettik. Başta da söylediğimiz gibi, Sol Bek sadece bir futbol fanzini değil. Yaşamımızda ne varsa, fanzinde de o var. Katledilen hiçbir kardeşimizi unutmuyoruz. Çıkarabildiğimiz kadar ses çıkarıyoruz; Sol Bek de bu seslerden biri. Her birimizin tanık olduğu adaletsizlikler var. Çevremizdeki herkes bu adaletsizliklere karşı bir mücadele içinde, fanzin de bunun bir parçası. Bu yüzden sadece futboldan değil, yaşamın tümünden oluşan bir içeriğimiz var.

Son olarak fanzine ulaşmak isteyenler, Sol Bek’i nerelerde bulabilir?

[email protected] adresinden bize ulaşabilir, yazı ve yorum gönderebilirler. Fanzine aynı zamanda Kadıköy’de bulunan Kolektif 26A’dan, Kibrit Kutusu Kafe’den; Beşiktaş’taki Alayına Köfte’den, Şairler Kahvesi’nden ve Abbas’tan ulaşabilirler.

Meydan Gazetesi olarak bu keyifli röportaj için teşekkür ediyor, bugüne kadar yaptığınız işlerin devamlılığı konusunda size bol şans diliyoruz.

Gizem Şahin

Meydan Gazetesi Sayı 34, Haziran 2016

Paylaşın