Farklı coğrafyalardaki anarşist mücadeleler tarihinden yayınları incelediğimiz “Anarşist Yayınlar” başlıklı yazı dizimizin 10. bölümündeyiz. Hem iktidarlara karşı mücadelenin çok boyutluluğuyla hem de bu mücadeleleri vermiş geleneğimizin tohumlarını atmış birçok yoldaşın özgün hatıralarını içermesi açısından Almanya, çalışmamızın önemli uğrak noktalarından birini teşkil ediyor.
Tek bölümde incelenemeyecek kadar geniş bir anarşist yayıncılık geleneğine sahip olan bu topraklara dair incelememizi iki bölüme ayırdık. Ancak coğrafyanın tarih boyunca değişen yapısı gereği bu kez bölgesel değil, dilsel bir kategorizasyon kullandık. Bu sayıda, 1945 yılına kadar yayımlanmış olan Almanca anarşist yayınları inceliyoruz.
Genellikle Avrupa’da Birinci Enternasyonal’le, Güney Amerika ve Asya gibi coğrafyalarda ise Enternasyonal öncesi/sonrası işçi hareketlerinin etkisiyle, dünya çapında bugün kullandığımız anlamıyla örgütlü formunun temelleri atılan anarşizmin Almanya’daki öyküsü, diğerlerinden biraz daha eskilere götürülebilir. 1800’lü yılların yoğun felsefi ve siyasi ortamında başlayan tartışmalar, işçi mücadelelerinin devletsiz doğasında yaşayan fakat teorik çerçevesi henüz belli olmayan bu hareketin özgürlükçü düşünce dünyasındaki bir nevi başlangıcı oluyordu. Alman felsefeci Friedrich Hegel’in “modern” takipçilerine karşı mülkiyet hakkını ve yaşamlarımıza saldıran devleti eleştiren Max Stirner, daha anarşizm kavramının oluşmadığı bir zamanda siyaset ve felsefe dünyasında büyük yankı uyandıran tartışmalar başlatmıştı. Daha sonra Pierre Joseph Proudhon’un radikal bir savunucusu haline geleceği bazı fikirler, ilk kez burada tartışılmaya başlandı.
Almanya’da anarşizme dair ilkyazılar bu dönemde yayınlandı. 1844’te tek sayılık bir makale toplaması olarak yayınlanan “Berliner Monatsschrift” ve 1879 yayın hayatına başlayıp 1884’te devlet tarafından kapatılan “Die Zukunft” (Gelecek) isimli yayınlarda anarşizmden bahseden yazılar yayınlandı. 1881’de editörlüğüne Josef Peukert’in geçmesiyle Die Zukunft’un anarşist karakteri belirginleşti. Yine bu yıllarda Karl Grün, Proudhon’un kitaplarını Almanca’ya çevirdi. Takip eden süreçte Birinci Enternasyonal örgütünün içindeki tartışmalarda Alman delegelerin büyük bir kısmı İspanya, İtalya gibi örneklerin aksine Marksist kanatta bir tutum sergilemişlerdi. Ancak Enternasyonal tarihi anlatılırken genelde çoğunluk baz alınmış ve bu topraklarda mücadele etmiş anarşist devrimciler es geçilmiştir.
Genel hatlarıyla Almanca konuşulan topraklarda anarşizm ve yayıncılık serüveni iki başlıkta incelenebilir; 1945’e kadar Nazi Almanya’sını da içine alan süreçte, anarşist komünist gruplar, sendikalar çevresinde gelişen anarşist yayınlar ve 1945’ten günümüze anarşist yayınlar.
Freiheit (Özgürlük)
Almanca yayınlanan en uzun süreli yayın olan “Freiheit”, 1879 yılında Johann Most tarafından kuruldu. Yayın öncelikle eylemle propagandanın savunuculuğunu yapmak ve insanları devrim için harekete geçirmeyi amaçlıyordu. Emma Goldman ve Alexander Berkman’ın genç yaşta katılıp kendilerini geliştirdikleri bir alan olmasıyla da Freiheit gazetesi, anarşizm tarihinde ayrı bir öneme sahip. Max Baginski, Frank Kitz gibi anarşistlerin dönem dönem editörlüğünü yaptığı gazete, Johann Most’un ölümüyle beraber 28 yıllık yayın hayatına son verdi.
Der Frei Arbeiter (Özgür İşçi)
Neues Leben (Yeni Yaşam) isimli haftalık yayının devamı niteliğindeki yayın organı. 1904-14 yılları arasında 10 sene boyunca bölgedeki anarşist hareketin sözcüsü olmuştu. Almanya’nın örgütlü anarşizm tarihinde önemli etkiler bırakan gazete ilk etapta Almanya Anarşist Federasyonu (AFD) bünyesinde yayınlandı. Yayıncısı Rudolf Oestreich olan gazete 1914’te devlet tarafından tamamen yasaklanana dek, basımı 86 kez durdurulmuştu. Der Frei Arbeiter içerisinden yetişen gruplar “Alarm” ve “Der Bakunist” isimli iki yayın daha çıkarttı.
Die Frei Generation (Özgür Nesil)
1906-08 yılları arasında yayınlanan “Die Frei Generation”’un editörlüğünü Pierre Ramus yapıyordu. İlk beş sayısının Londra’da, sonraki sayılarının Berlin’de çıktığı Die Frei Generation’da işçi hareketinin yanında anti militarizm, kültür gibi başlıklarda birçok yazı yayınlandı. Kültür sanat yazılarının, anarşist teoriye dair geniş bir yelpazeye sahip yayında Max Nettlau ve Kropotkin’in yazıları yayınlandı.
Erkenntnis und Befreiung (Farkındalık ve Özgürleşme)
Almanca yayınlanmış erken dönem anarşist yayınlarda büyük etkisi olan Avusturyalı anarşist Pierre Ramus’un editörlüğünde çıkan “Erkenntnis und Befreiung”, 1919-33 yılları arasında Viyana’da yayınlandı. Gustav Landauer’in yazım sürecine aktif katılım gösterdiği gazetede yayınlanan yazılarda işçi mücadelesi ağırlıktaydı.
KAIN (Kabil)
Alman anarşizminin ilk akla gelen isimlerinden Erich Mühsam’ın, Fanal isimli makale toplamasıyla birlikte en bilinen iki yayınından biri olan Kain, 1911 yılında Münih’te yayın hayatına başladı. 1914-18 yılları arası devam eden savaş nedeniyle kesintiye uğramak zorunda kalan dergi, edebi ve politik içerik uyumlu bir sentezle okura sunuluyordu.
Mühsam’ın edebiyatçı kişiliği hem yazılarında hem de sayfa aralarında karşımıza çıkan şiirlerde kendini hissettirir. Mühsam, dergiye niçin dini metinlerde yer almış Habil ve Kabil hikayesindeki Kabil’in karşılığı olan Kain ismini verdiği sorulduğunda, “erkek kardeşini öldürdüğü için değil, insanlığın ilk isyancısı olduğu için seçtim” yanıtını vermiştir.
Kampf (Kavga)
“Anarşizmin ve Sendikalizmin Yayın Organı” mottosuyla yayın hayatına başlayan Kampf, 1912-14 yılları arasında Hamburg Anarşist Federasyonu’nun yayın organı olarak basıldı. Kampf gazetesinin bütün arşivi 1986 yılında Özgür İşçi Sendikası (FAU) tarafından tekrar basıldı.
Der Syndikalist (Sendikalist)
“Almanya’nın Toplumsal Devrimci Yayın Organı” sloganıyla yayınlanan Der Syndikalist, 1918-32 yılları arasında FAUD’un resmi yayın organıydı. “Birlik” gazetesi yayınlandıktan sonra onun ardılı olarak basıldı. Anarko-sendikalist hareketin Almanya’da en çok toplumsallaştığı dönemde yayınlanan gazete 1920 yılında 120.000 tiraja ulaştı.
Der Syndikalist, bir platform gibiydi. Bünyesinde birçok meseleye dair spesifik yazıların yayınlandığı “Kadınların Birliği”, “İnşaat İşçisi” ve “Genç İnsanlık” isimli eklere sahipti. 1931’de yasaklandı.
Die Internationale (Enternasyonal)
Anarko-sendikalistler tarafından yayınlanan gazete, Enternasyonal İşçi Derneği’nin de resmi yayın organıydı. 1924-35 yılları arasında Rudolf Rocker, Max Nettlau, Augustin Souchy ve Pierre Ramus’tan oluşan bir ekip tarafından aylık periyotta yayınlandı.
Besinnung und Aufbruch (Bilinç ve Hareket)
1929-33 yılları arasında anarko-sendikalistlerin kültür dergisi formatıyla çıkan “Besinnung und Aufbruch” aylık 2000-5000 arası bir tiraja sahipti. Willi Jadau, Helmut Rüdiger ve Werner Henneberger’den oluşan ekip tarafından çıkarılıyordu. Reichstag Yangını olayından sonra yangınla ilişkilendirilen Henneberger’in cezaevine girmesinden sonra dergi, devlet tarafından kapatıldı.
Die Soziale Revolution (Toplumsal Devrim)
1936 İberya Devrimi’ne sahip çıkmak için yola çıkan ve DAS adı altında birleşen Alman anarko-sendikalistlerin yayını “Die Soziale Revolution”, 1936-37 yıllarında cepheden haberler vermek amacıyla kuruldu. Gazetede devrim, anarşist milisler, kolektifler ve nasyonal sosyalizm konularına dair birçok yazı barikatların ardında, militanlar tarafından yazıldı.
CNT-FAI ve İspanya Ulusal Komitesi’nin ortak yayınladığı gazete, İberya Anarşist Devrimi’ne gösterilen uluslararası dayanışmanın en büyük örneklerinden biriydi.
Zeynel Çuhadar
Meydan Gazetesi Sayı 35, Aralık 2016