Çekişmeli bir seçim sürecinin ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı olan Donald Trump, kuracağı kabine ile 20 Ocak’ta Obama’nın yerini devralacak. Forbes dergisine göre dünyanın en zengin 400 insanı arasında yer alan Trump’ın kabinesindeki isimler de kendisinden geri kalmıyor. Kabineye önerilen isimler arasında kimler yok ki… Bankerler, CEO’lar, şirket sahipleri...
Bloomberg’in haberine göre ABD’nin ilk milyarder iş adamı başkanı olan Trump’ın kabinesinin toplam değeri 5,6 milyar dolar. Buna ailelerin serveti de eklendiğinde bu rakam 14 milyar dolara kadar çıkıyor. Make America Great Again! (Amerika’yı yeniden büyül yap!) sloganıyla seçimleri kazanan Trump’ın, Amerika’yı hangi kesim ya da kimler için harika yapacağı da açıkça görülüyor. Zenginliklerinin yanında ırkçı, göçmen karşıtı, doğa düşmanı ve kadın düşmanı söylemlerde de ortaklaşan bu ekibi kısaca tanıyalım:
REX TILLERSON - DIŞ İŞLERİ BAKANI
Yağmur ormanlarının katledilmesinden ve Alaska’daki petrol sızıntısından bizzat sorumlu olan, enerji tekeli ve Exxon Mobile CEO’sudur. Putin’le yakın ilişkileri olan Tillerson’ın bu yakınlığının ABD’nin dış ilişkilerine nasıl yansıyacağı ise merak konusu. Ayrıca Tillerson 2011’de Güney Kürdistan’la da bölgedeki petrol alanlarının geliştirilmesi konusunda bir anlaşmaya varmıştı. Tillerson eğer seçilirse, şirketteki hisselerini satmak zorunda ama Amerika’nın en önemli diplomatı olacağından, gücünden pek bir şey kaybetmeyecekmiş gibi gözüküyor.
MICHAEL FLYNN - ULUSAL GÜVENLİK DANIŞMANI
Haiti’de 1994-95 yılları arasında Demokrasinin Yeniden Tesisi Operasyonu’nda yer almış, aynı zamanda Irak ve Afganistan’da görev yapmıştır. Ayrıca Emekli Korgeneral Flynn’in “Müslümanlardan korkmak mantıklıdır” ya da “ İslam İdeolojisi hastalıklıdır” gibi tarihe geçmiş Müslüman karşıtı söylemleri bulunmakta. Obama yönetiminde, 2012-2014 yılları arasında Savunma İstihbaratı Teşkilatı’nda başkanlık yapmış fakat radikal islam hakkındaki düşüncelerinden dolayı görevden uzaklaştırılmıştır.
JAMES MATTIS - SAVUNMA BAKANI
General Dynamics şirketi yönetim kurulu üyelerinden, 2012 gelirlerine bakıldığında şirket dünyanın en büyük 5. savaş teknolojileri şirketi. Aynı zamanda Mattis, Emekli Donanma Generallerinden. “Amerikan donanmasından daha iyi bir dost, daha kötü bir düşman olmadığını dünyaya gösterelim” diyen Mattis; Afganistan ve Irak işgalinde de yer almıştı. Ayrıca Mattis, Obama’nın Ortadoğu politikasının ve İran’la nükleer anlaşmasının en belirgin eleştirmenlerinden. Pentagon’un başına gelirse IŞİD’le mücadele de ondan sorulacak.
JEFF SESSIONS - ADALET BAKANI
Alabama’nın Cumhuriyetçi Parti’den Senatörü. Bilinen en sağcı ve göçmen karşıtı senatörlerden. Alabama’da Başsavcılık yaptığı süreçte Alabama’daki çeşitli üniversitelerdeki gay ve lezbiyen öğrencilerin tanınmasını ve devlet bursundan faydalanmasını engellemeye çalıştı. 1886 yılında Ronald Reagan yönetiminde federal yargıçlığa önerilmiş fakat ırkçı beyanlarından dolayı kongrede reddedilmişti.
SCOTT PRUITT- ÇEVRE KORUMA AJANSI BAŞKANI
Çevre Koruma Ajansı Başkanlığına aday gösterilen Scott Pruitt’in geçmişte çeşitli petrol ve gaz şirketlerinden 270.000 dolar bağış aldığı biliniyor. Ayrıca iklim değişikliği karşıtı olan Pruitt’in EPA başkanlığına adaylığı “kurda kuzu emanet etmeye” benzetiliyor. Aday olarak gösterilmesinin ardından Pruitt de bunu doğrulayarak “Bu ajansı yürütürken hem doğanın korunmasını hem de Amerikan şirketlerinin özgürlüğünü sağlamayı hedefliyorum” diyor.
WILBUR ROSS - TİCARET BAKANI
“İflasın Kral’ı” olarak bilinen Ross özellikle kömür- çelik sektöründe batmakta olan şirketleri satın alarak kara geçirmesiyle tanınıyor. Ayrıca son dönemlerde İngiltere, Yunanistan ve Kıbrıs’ta batan bankaları almasıyla da gündeme gelmişti.
Yönetim kurulu üyesi olduğu şirketlerin arasında Kıbrıs Bankası, Diamond S Shipping Group, Exco Resources, Sun Bancorp ve ArcelorMittal’ı sayabiliriz. Ross’un ilk olarak Çin’in uluslararası ticaret yapmasını zorlaştıracağı ve NAFTA’yı yeniden devreye sokacağı düşünülüyor.
ANDREW PUZDER - ÇALIŞMA BAKANI
Elbette Trump’ın çalışma bakanlığına bir sendikacıyı önereceği düşünülemezdi, fakat Andrew Puzder gibi işçi düşmanlığıyla nam salmış bir fast food patronunun önerilmesi Trump’ın işçi politikasının açık bir göstergesi olsa gerek. Ayrıca 1980’lerden, 90’ların başına kadar Missouri’de en bilinen kürtaj karşıtı avukatlardan biriydi.
Kabineye veya kabine dışındaki kritik rollere getirilecek kişiler elbette bunlarla sınırlı değil. Michael Pompeo, Rick Perry, Elaine Chao gibi milyonerlerin yanında Trump’ın sevgili kızı Ikana Trump, damadı Josh Kushner ve iki oğlu Eric ve Donald Jr. Trump’da sayılan isimler arasında.
Amerika Birleşik Devletleri tarihine bakıldığında bu tablo bazılarına çok şaşırtıcı ya da korkunç geliyor olabilir. Oysa ABD başkanları danışmanlarını ya da “dost”larını, çoğu zaman perde arkasından, bankerler, işadamları ve generaller arasından seçmişti. Aslında bugün “korkutucu” görünen; artık bu “dost”luğu perde arkasına saklamaya gerek duyulmamasıdır. Her ne kadar, Trump ve kabinesi de ABD’de geçmiş devlet geleneklerinin süreceğine işaret etse de, kabine seçimindeki, bu titizlik ve pespayelik bu ekibin farklılığını gösteriyor. Öyle görünüyor ki, 20 Ocak’ta Obama’nın yerini devralan Trump, Amerika Birleşik Şirketlerinde yeni bir sayfa açacak.
Özlem Arkun
Meydan Gazetesi Sayı 35, Aralık 2016