İşte OHAL, İş'te İşsizlik

Sayı 39, Temmuz 2017

Geçtiğimiz ay gerçekleşen MÜSİAD toplantısında yaptığı konuşmada “OHAL’le birlikte grev tehdidini engelledik, terörist olmayan için OHAL yok hükmündedir.” diyen Erdoğan’ın eski bir fotoğrafı düştü sosyal medyaya, çoğumuz görmüşüzdür. 1988 yılında bir işçi grevinde, grev önlüğü giymiş, fotoğraf çektiriyor ve “Zulüm bitene kadar işçinin yanındayız!” açıklamaları yapıyor. Gözlerine inanamıyor bugün fotoğrafı gören işçiler; “Madem o kadar işçi dostuydun, bizi neden işsiz bıraktın?!”

Grev “Yasak”, İşçi “Kiralık”, Milyonlar “İşsiz”

Son bir yıla baktığımızda, OHAL uygulamaları, işçiler açısından örgütsüz ve güvencesiz istihdamın meşrulaştırılmasını sağlarken, patron teşvikleri artarak devam etti. “Milli güvenlik” gerekçesiyle grevler yasaklandı; Asil Çelik, EMİS Grup, Akbank, Şişe-Cam, Mefar... Grev yasaklarını, esneklik politikalarının “terörle mücadele” aracı haline getirilmesi takip etti. Toplu sözleşmelerde işten çıkarma ve üç yıllık sözleşme saldırısı sürüyor. Öyle ki, geçtiğimiz günlerde Petkim’de direnen işçiler ve sendika yönetimi yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Fabrikaya TOMA’lar getirildi ve üç yıllık sözleşme zorla imzalatıldı.

Toplumsal muhalefet içinde diğer işçilerden daha fazla gündem olan akademisyenlerin yaşadığı durum da pek farklı sayılmaz. İhraç edilen kadrolu kamu çalışanlarının yerine sözleşmeli ya da geçici statüde çalışanların ikame edilmesiyle sömürü çarkı dönmeyi sürdürdü. Taşeron işçilere verilen kadro sözü gündemden çıkartıldığı gibi, taşeron çalışmayı mumla aratacak olan “kiralık işçilik” yasalaştı.

TC %5 Büyüdü, Ama Nasıl?

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı bir konuşmada TC ekonomisinin 2017’nin ilk altı ayında %5 oranında büyüdüğünü açıkladı. Nasıl mı olmuştu bu büyüme? 2017’nin ilk 6 ayında 164 işçi iş cinayetlerinde katledildi. Katliam, grev yasakları, sendikal baskılar, işsizlik fonuna bile dikilen gözler, her gün daha da artan sömürü ve azalan nefes alma alanı oldu işçilerin büyümeden aldığı pay…

Bütün bunlara rağmen ekonomide olumlu bir hava estirmek isteyen iktidar, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hesaplarında revizyona gitti. Revizyondan sonra yapılan açıklamada, milli gelirin şimdiye dek %20 eksik hesaplandığı iddia edilerek büyüme oranı %5’e çıkarıldı.

İşsizlik Artışı 20 Kat Hızlandı

Devletin şişirme rakamları bırakıp gerçek verilere bakacak olursak; 2016 yılını OHAL öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye böldüğümüzde, OHAL sonrası dönemde işsizlik artışı, OHAL öncesi dönemin neredeyse 20 katı oldu. TÜİK iş gücü istatistiklerine göre, 2016 yılının ilk 6 aylık döneminde 34 bin kişi artan işsizlik, 21 Temmuz tarihinden, yani OHAL sürecinin başlangıcından itibaren tam 668 bin kişi arttı ve son 30 yılın rekor seviyesine, 3 milyon 872 bin kişiye ulaştı.

TÜİK verileri elbette dar tanımlı işsizlik sayılarına göre belirleniyor ve kayıt dışı çalışan işçileri kapsamıyor. DİSK-AR’ın verilerine göreyse geniş tanımlı işsizlik 6 milyon 917 bine ulaştı. Sadece bu yılki artış sayısının bile TC sınırlarındaki birçok ilin nüfusundan fazla olması, yaklaşık Elazığ nüfusu kadar insanın bir yılda işsiz kalmış olması, durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Yine OHAL sürecinde gündemleşen “Kıdem Tazminatının Fona Devri” meselesi de, iş güvencesinin ortadan kalkması yani patronlar için işten çıkarmanın kolaylaşması anlamına geliyor. Yaklaşık 7 milyon işsiz varken işten çıkarmaların kolaylaştırılmasının kimin yararına olacağı da apaçık ortadadır.

İşsizlik Artarken İstihdam Azaldı

OHAL sürecinde işsizlik oldukça arttı, bir de üzerine istihdam sürekli azaldı. 2008 krizini anımsatan ancak etkileri o süreçten katbekat fazla olan OHAL sürecinde çıkarılan KHK’lar ile kamuda çalışan en az 121 bin kişinin işine son verildi. 179 medya kuruluşu kapatıldı ve bu kuruluşlarda çalışılan en az 10 bin kişi işsiz kaldı. İhraç edilen akademisyenler, tutuklanan gazeteciler, kapatılan eğitim kurumları, dernek-vakıf vb. STK ve çeşitli iş yeri çalışanları da işsizlik rakamlarını etkiledi. Bu kişilerin istihdamı için yaratılacak alanların ise bahsi bile geçmedi, istihdam oranında %4’lük düşüş yaşandı.

TC İlk 10’a Girdi: İşçiler İçin En Kötü Çalışma Koşulları Kategorisinde!

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından her yıl hazırlanan raporun bu yılki sonucunda, TC, işçiler için en kötü çalışma koşullarına sahip 10 ülke arasına girdi. Önceki yıllarda kağıt üzerinde yapılan fason yasal düzenlemelere karşılık, işçi haklarının fiilen kullanılamadığına dikkat çekiliyordu.

Bu yıl, yani OHAL sürecinde ise, kağıt üzerindeki düzenlemelerin dahi aşındırıldığı, özellikle sendikal haklar konusundaki fiili ihlallerin gerek yargı kararları gerekse çıkartılan KHK’larla resmiyet kazandığı vurgulandı.

Bu süreçte sendikaların üye sayılarını ve aidat gelirlerini arttırma çalışmaları, “hapis cezası gerektiren bir suç” olarak tanımlandı. Yargıtay tarafından onandı. Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin “Bildiri imzalamak ihraç gerekçesi olamaz” kararı, çıkartılan KHK’larla iptal edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan -işçilerle dalga geçercesine- engellenen grevlere atıfla, patronların OHAL itirazlarını anlamakta zorlandığını açıkladı.

Rıfat Güven

Meydan Gazetesi Sayı 39, Temmuz 2017

Paylaşın