Eylül’ün sonlarında hükümet, bütçe dengesini düzeltmek amacıyla akaryakıt, alkol, motorlu taşıt vergisi ve tapu harçlarının ardından doğalgaz ve elektriğe de zam yaptığını açıkladı. Halkın gündemine bomba gibi düşen zamlar, ekmek fiyatlarını da etkilerken, temel gıda ürünlerine yapılacak zamların da habercisi oldu. Yıllardır hiç durmadan büyüdüğü söylenen ekonomide ise, ‘örtük kriz durumu’ kontrolünü kaybederek alenileşmeye başladı.
Eylül’de yapılan zamlar, Ekim’in başlarında bir başka bomba etkisine yerini bıraktı. 3 Ekim Çarşamba günü, Esad’a bağlı Suriye ordusu ile Özgür Suriye Ordusu arasında çıkan çatışmalarda Akçakale’ye dört top mermisi düştü. Düşen bombalar sonucunda 5 kişi hayatını kaybetti. Olayın arkasından “angajman kuralları çerçevesinde yapılan misillemeler” ile bu sefer de Suriye’de 34 kişi hayatını kaybetti. 4 Ekim Perşembe günü sabah saatlerinde meclisten çıkan tezkere yürürlüğe girdi. Çıkan bu tezkereyle beraber TC bölge üzerindeki iktidarını ispatlamak ve genişletmek için ilk adımı atmış oldu.
5 Ekim Cuma günü ise bir bomba da, kentsel dönüşüm alanları içinde yaşayanların evlerine düştü. Erdoğan’ın canlı yayında televizyon şovuna dönüşen yıkımlar, tam 33 şehirde eşzamanlı bir şekilde başladı. Devletin başbakanından bakanlarına, bürokratlarından belediye başkanlarına, devletin tam kadro katıldığı bu yıkım şovunda türlü bombalarla yıkılan evler başka bir savaşın göstergesi. Evleri bu yıkıma maruz kalacak birçok aile için bu yıkım şovu, ötelenerek göçmek olacaktır. Tüm bunları yaşayacak insanlar için bu ötelenme ve göç, travma ile gelecek ölümlerdir. Devlet ve şirketler içinse, inşaat sektörü ve emlak piyasası üzerinden elde edilecek büyük karların olduğu bir rant projesidir.
Peş peşe yapılan zamlarla, bir yandan Akçakale’ye düşen, bir yandan da gecekondu mahallerine düşen bu bombalar sosyal ve ekonomik sıkıntılar yaşayacak olan bizler için kapitalizmin bir savaş olduğunun ispatıdır. Ve artık kapitalizmin sözde savaş ve barış söylemlerine karşın gerçek bir barışın yaratılabilmesi için kapitalizmin yıkılışını sağlamalıyız.
Meydan Gazetesi Sayı 4, Ekim 2012