Anarşizmin tarihini, bir düşünce ve hareket olarak ortaya çıktığı farklı coğrafyalarda yayıncılık faaliyetleri odaklı incelediğimiz yazı dizimizin bu bölümünde Japonya’daki anarşist yayıncılık tarihinden bahsedeceğiz. Daha önceki sayılarda yer verdiğimiz farklı yazılarda da isimleri geçen, özellikle Asya bölgesinde Çin’de anarşizmin ortaya çıkışına kaynaklık eden* bu bölgedeki anarşist hareket, kendine has karakteri ve yaratıcı yayın örnekleriyle özel bir dikkate ihtiyaç duyuyor. Bu bağlamda yazımızı iki parça halinde yayınlıyoruz.
Japonya’da anarşist fikirlerin yayılışı, coğrafyanın ekonomik ve siyasal tarihiyle pek çok ülkede olduğu gibi iç içedir. 1860’lı yıllara kadar tarıma dayalı, feodal bir iktidar aygıtı tarafından yönetilen ülkede dengeler değişmeye başlıyordu. Bütün bir dünyayı kasıp kavuran endüstrileşme ve teknolojik gelişmeler, bugün bu alanın küresel kapitalist “devlerinden” Japonya’yı da hızla etkisi altına almaya başlıyordu. Ekonomik yapıyı doğrudan etkileyen bu değişim, siyasal olarak merkezileşmiş bir yönetime geçişle kol kola yürüdü.
Bu geçiş ani bir geçişti, dünün aristokratları birden hızla yükselen iş adamları haline gelmeye başladı. Toplumsal düzendeki bu yukarıdan değişim, Japonya’daki mücadelenin temellerini atan süreci iyi anlamamız için önem teşkil ediyor.
Kōtoku Shūsui ve Japonya’da Savaş Karşıtı Hareket
Asıl adı Denjirō Kōtoku olan, ancak anarşizm mücadelesini toplumsallaştırmak için yazdığı yazılarında kullandığı adıyla bilinen Kōtoku Shūsui’nin, yüzyılın başında Japonya’da anarşist fikirlerin yayılmasında çok önemli etkileri oldu. Japonya’da anarşizmin tarihinden biraz bahsetmeden önce onun hayat hikayesine bir göz gezdirmek yerinde olacak.
Kōtoku, özgürlükçü düşüncelerini savunduğu yazıları sonucunda henüz anarşizmle tanışmamışken hapsedildi. Tutsaklık yaşamı onun için fikirlerini gözden geçirip revize edebileceği geliştirici bir süreçti. Rus-Japon savaşı sırasında hapishanedeydi, buradaki okumalarıyla beraber anarşizmi -özel olarak da Kropotkin’i- yakından inceleme fırsatı oldu. Kropotkin ona çok ilham vermiş olacak ki onu, “Sensei” yani “ustası” olarak gördü.
Tutsaklığının ardından 1906-07 yıllarında Amerika’ya göç etti. Burada, California’da IWW ile tanıştı. Burada edindiği anarşist sendikalist fikirler ve mücadele deneyimi, onu sırtında bir dolu çanta ve zihninde bir şeyleri derinden değiştirmeye yönelik inançla Japonya’ya geri götürdü. Yaşadığı coğrafyada o yıllarda sosyalist hareket yeni yeni filizleniyordu. Kōtoku, Japonya Sosyalist Partisi içinde yarattığı tartışmalarla 1907 yılında partinin içerisinden anarşist bir grup çıkardı. Kōtoku ve yoldaşları ezilenlerin mücadelesine anarşist bir perspektifle yaklaşıp hem devlete hem de kapitalizme karşı eyleyen bir muhalafetin temellerini attılar.
Kōtoku, İmparator Meiji’ye karşı düzenlenen bir komploda suçlanarak 1910-11 yıllarında vatana ihanet suçundan yargılandı, on iki yoldaşıyla beraber idam edildi. Sonrasında Japonya’da Birinci Dünya Savaşı’nın da etkisiyle beraber savaş karşıtı hareket ve anarşist fikirler gelişmeye devam etti.
Japonya’da Anarşist Yayınlar
Japonya’da anarşist yayıncılık tarihi, Kōtoku Shūsui’nin Tokyo’ya taşınmasıyla başlar. Küçük bir bölge olan Nakamura’da doğan Kōtoku, Tokyo’ya yerleştikten sonra burada 1893 ve 1898 yılları arasında Yorozu Chôhô (Sabah Haberleri) adındaki gazeteye yazmaya başlar. Özellikle savaş karşıtı fikirlerin ilk konuşulmasına vesile olan yazılar burada yayınlanmıştır. Yine aynı gazetede çalışan Sakai Toshihiko ile beraber savaş karşıtı düşünceleri radikalleşmeye başlayan bu iki gazeteci, yeni bir fikir ve enerjiyle haftalık Heimin Shinbun (Avam’ın Gazetesi) adlı gazetenin çalışmalarına başladı. Heimin Shinbun, Japon anarşizminin antimilitarist geleneğinin oluşumuna katkıda bulundu. Ancak bu iki yayın da anarşist yayınlar değildi.
Devlet baskısının artmasıyla Heimin Shinbun’un yaşadığı sıkıntılar artıyordu. Sonrasında bu gazetenin içinden iki ayrı yayın çıktı. Parlamentarizm tartışması üzerinden doğrudan eylem meselesine odaklanan Ôsaka Heimin Shinbun ve sosyal demokrat bir çizgide yayın yapan Shakai Shinbun (Toplumsal Haberler).
Kōtoku’nun kurduğu Heimin Sha isimli bir dernek de bu yıllarda aktifti. Bu derneğin üyelerinden Sanshiro Ishikawa’da çeşitli yayınların kuruculuğunu yaptı. 1905’te Shin Kigen’in (Yeni Dönem) editörlüğünü yaptı. Sekai Fujin’nin (Dünyanın Kadınları) yayın yönetmenliğine getirildi, Heimin Shinbun’da da yazdı. 1907 yılında tutuklanıp bırakıldıktan sonra Avrupa’ya yol aldı. 1913’te Belçika ve Fransa’da yaşadı ve buradaki yoldaşlarla tanışma fırsatı buldu. Özellikle Elisee Reclus’nun kardeşi Paul Reclus’yla sıkı ilişkiler kurdu.
Japonya anarşist yayıncılığında 1920’li yıllara kadarki süreç yoğunluklu olarak bazı fikirlerin temellerinin atılması ve yeni tartışmaların coğrafya gündemine sokulmasıyla gerçekleşti. Bir dahaki sayıda bu geleneğin gelişimi ve serpilişine eğileceğiz.
- Meydan Gazetesi Sayı 29; Anarşist Yayınlar Dizisi (4) : Çin’de Anarşist Yayınlar”
Meydan Gazetesi Sayı 48, Mart 2019