Dünyadan Anarşist Kadınların 8 Mart Mesajı

Sayı 48, Mart 2019

Meydan Gazetesi’nin biz kadınlar tarafından hazırlanan bu sayısında, dünyanın farklı yerlerindeki kadın örgütlerinden ya da anarşist örgütler içerisindeki kadınlardan gelen ve kadınları erkek iktidarların tümüne karşı mücadeleye ve örgütlenmeye çağıran dayanışma mesajlarını siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.

CNT - İspanya

İspanya bu yıl yeniden devletin, toplumun ve yargı sisteminin içine işlemiş olan ataerkiyi yok etmek için kavga veren CNT gibi sendikaların ve örgütlerin örgütlediği bir Genel Grev deneyimleyecek. Geçen yılın 8 Mart talepleri nüfusun büyük mobilizasyonuna rağmen duyulmadı. Diğer yandan 2018’de mahkeme kararlarında birçok ataerkil adaletsizlik ve 98 kadın katliamı oldu. 2010’dan bugüne katledilen kadınların sayısı 1000’den fazla.

CNT’de kadın ve sınıf mücadelesini savunuyoruz ve ataerkil sistemin köklerine saldırmamız gerekiyor. Bunun için Genel Grev gibi araçları kullanmayı güçlü bir şekilde savunuyoruz.

Anarşizm her zaman için her türden tahakküme ve adaletsizliğe karşı mücadele etti. Bu yüzden anarko-sendikalist bir hareket olarak kadınları ezen bu toplumda kırılma yaratmak için mücadele veren Türkiye’deki Anarşist Kadınlar’ı her şekilde destekliyoruz. Sizin kavganız İspanyol Devleti’ne karşı özgürlükçü hareketler için bir referans oldu.

Kadınların ezilmesine son vermek, sınıf egemenliğinin parçalanmasında temel bir eksendir. Kadınların özgürlüğü ve eşitliği bütün insanlığın eşitliği demektir.

Beraber durur, beraber ilerleriz.

ICL (Uluslararası Emek Konfederasyonu)

Türkiye’deki kız kardeşlerimize ve yoldaşlarımıza mesaj:

Ataerki binlerce yıldır var. Ona karşı direniş de binlerce yıldır, birçok şekilde ve biçimde var. Saldırılar arttıkça direnişimiz de büyüyerek devam ediyor. Arjantin ve İrlanda’da kürtaj, kadınların mücadelesi sonunda suç olmaktan çıkıyor. İspanya’da tarihte kadınların örgütlediği ilk genel grevi, milyonları sokağa taşıdı ve kadınların sömürüsü meselesini toplumsal yaşamın bir parçası haline getirdi. Ve daha pek çok ülkede kadınlar, kız kardeşlerinin başarılarından ilham alarak kendi mücadelelerini daha adil; atarkinin ve cinsiyet ayrımcılığının olmadığı bir dünyaya doğru ilerletti ve ilerletmeye devam ediyor.

Elbette bu bir gecede olmaz, olmayacak. Son yıllarda bütün dünyada milyonlarca isimsiz kadın, ataerkiye direndi. Bu hareketi peyderpey oluşturan onların fedakarlıkları ve katkılarıdır. Anarşist Kadınlar’daki kız kardeşlerimiz ve yoldaşlarımız uzun zamandır bunun bir parçası ve yoldaşlarımızın bunu çoğu zaman, gittikçe daha baskıcı olan ülkelerinin çok zor koşullarında yaptıklarının fazlasıyla farkındayız. Emekleriniz için teşekkür ederiz. Aynı zamanda, Türkiye’de ve dünyadaki bütün kadınların, kız kardeşlerinin direnişten aldığımız ilham kadar ilham almasını; ayrıcalık ve tahakkümün her biçiminin yok edildiği, ataerkiden azade bir topluma doğru durdurulamaz yürüyüşe katılmalarını umuyoruz. Haydi! 8 Mart 2019 sadece başlangıç olsun!

Yaşasın 8 Mart! Yaşasın kadın mücadelesi!

FAU’dan (Uruguay Anarşist Federasyonu) Kadınlar

Bugün 8 Mart‘ı anarak kadın yoldaşlarımızın dünya çapında verdikleri mücadeleye olan aidiyet duygumuzla Anarşist Kadınlar’a özel ve kardeşçe selamlarımızı yolluyoruz.

Direnen kadınların; patron sınıfına ve onun devletine, ataerkil sisteme ve onun sosyal dokudaki etkilerine karşı mücadelesini simgeleyen bugün, aynı zamanda bizim sınıfımızın da aşağıdakilerin de günüdür. Tarihsel kökeni de bunu avaz avaz bağırmaktadır.

Bu anlamda, her türlü baskıya göğüs gererek kararlılık ve fedakarlıkla devam eden bu uzun mücadele, bağrında özgürlükçü bir bakış açısı barındırmıştır ve bugün de barındırmaktadır. Yukarıdakilerin unsur ve araçlarıyla belirlenmiş baskın rollere rağmen kadın yoldaşlarımız daha adil, daha eşit ve daha dayanışmacı bir dünyanın kurulması için verilen mücadelenin her zaman ön saflarında yer almışlardır.

Bizler antikapitalistiz. Bizler ataerkilliğin bizzat kapitalist düzenin yapısında olduğuna inanırız. Bizler insanlar arasındaki adaleti istiyoruz. Çünkü bütün bunların ancak şimdikinden çok farklı bir toplumsal örgütlenmeyle başarılabileceği inancındayız. Çünkü bakış açımızın “Toplumsal Özgürlük” olduğunu biliyoruz, ezilenlerin tüm toplumsal ifadelerinin özgürlüğe ulaşmasını istiyoruz.

Bütün Kadınları Mücadele etmeye çağırıyoruz!

Ayağa Kalkın Kadınlar!

FAU (Özgür İşçi Birliği) Kadın Çalışma Grubu- Almanya

Ataerkiye Karşı Direniş!

Kadınlar dünyanın dört bir yanında ataerki ve kapitalizmin saldırılarına karşı direniyorlar. Biz kadınların en güçlü silahı olan direniş sayesinde son yıllarda sokakları tekrar geri kazandık. Bu kazanım ve kazanımlar, yeni kadınların saflarımıza katılmasını sağladı. Bu mücadele bize gösterdi ki hem sokakta hem evde hem de işyerlerinde sorunlarımız ve şikayetlerimiz ortak.

Neoliberal politikaların ve ataerkinin bedenlerimiz üzerindeki tahakkümünü reddediyoruz. Kendi bedenimiz hakkında, kendi yaşamımız hakkında yine kendimiz karar vermek istiyoruz. Ve elbette biliyoruz ki tüm bunlar kavga etmeden, mücadele vermeden gerçekleşmeyecek! Bizler de FAU’nun kadın çalışma grubu olarak tüm kadınları 8 Mart 2019’da sokağa ve direnmeye çağırıyoruz. Bizler biliyoruz ki ataerki ile mücadele etmek aynı zamanda kapitalizm ve ırkçılıkla da mücadele etmek demektir; ataerki ile mücadele etmek, ağır çalışma koşulları ile mücadele etmektir.

Bizler bugün 8 Mart’ın mücadele geleneğinin verdiği güçle tüm kadınları evde, işte, sokakta örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

Dayanışma En Büyük Silahımızdır!

Mujeres Creando - Bolivya

Mujeres Creando, Bolivya’da yirmi yılı aşkın süredir politik olarak faaliyet gösteren bir kadın örgütüdür. Bu önemli politik geçerlilik için günbegün çalıştığımız bu yıllar boyunca toplumdaki varlığımızın, bu bağlamda sahip olduğu güç ve üstünlüğü koruduk. Aynı zamanda toplumsal bir hareket olarak son yirmi yılda, coğrafyamızda ve coğrafyamızın dışında bulunan birçok yerdeki insanlarla bir dizi zorlu siyasi zamandan geçtik.

Devleti esas politik senaryosu olarak görmeyen, geleneksel siyasetteki boşlukları doldurmak için uğraşmayan ve antimilitarist olan bizler; yaratıcılık, cesaret ve örgütlü mücadele ile karanlık anlarla yüzleşmeli ve direnmeliyiz. Bolivya’dan kadınlar olarak dayanışmamızı iletiyoruz, çünkü farklı gerçekleri yaşasak da ataerkiye, baskıcı ve kriminalize eden güçlere karşı verilen mücadelelerin her gün karşı karşıya kaldıkları zorluğu tahmin edebiliyoruz.

Gücünüze bizden güç katın.

FAB’dan (Bulgaristan Anarşist Federasyonu) Kadınlar

Bulgaristan’dan anarşist selamlar!

Sevgili kız kardeşler,

Onlarca yıldır Bulgaristan’daki kadınlar sosyal haklarını kanıksadılar. Fakat geçtiğimiz yıl bu coğrafyadaki kadınlara yönelik sistematik bir saldırı başladı. Ataerkil devlet sosyal güvenlik sistemi, iş kanunları ve cinsiyet rollerinin hukuki yorumları ile güçlerini üzerimize saldı. Anayasa Mahkemesi aile içi şiddete ve kadına şiddete karşı İstanbul Protokolü’nü “cinsiyet” yorumu ile reddetti ve kadının “anne”, “doğum” ve “ebelik” ile ilişkilendirildiği muhafazakar anlayışı yeniden tesis etti. Aynı zamanda işveren kuruluşları, çalışanların haklarına ve sosyal güvenlik yan haklarına karşı lobi faaliyetlerinde başarılı oldular. Anneleri orantısız olarak etkileyen ücretli doğum izni ve daimi sözleşme güvencesi tehlikeye girdi.

Birçok örgüt bu saldırılara karşı ayaklandı. Yeni ve çok çeşitli bir direniş hareketinin yükselişine şahit oluyoruz. Memnuniyetsizlerden farklı formal ve informal örgütler bir araya gelip tartışarak yönetenlere stratejik bir cevap geliştiriyor. Anarşistler bütün bu mobilizasyonın bir parçası olarak paneller, gösterimler, konserler, eylemler, performanslar ve en önemlisi karşılıklı yardımlaşma ağlarını örgütlüyorlar.

Kahrolsun kapitalizm! Kahrolsun ırkçılık! Kahrolsun ataerki!

Türkiye’de ve bütün dünyadaki kızkardeşlerimizle dayanışma!

Ataerki Karşıtı Grup - Anarşist Politik Organizasyon Yunanistan

Dünyanın Dört Bir Yanında Mücadele Eden Tüm Kadınlara Mesajımızdır:

Şurası açık ki ataerki kapitalizmden çok daha önce açığa çıktı fakat yine kapitalizm tarafından kadınları köleleştirmek için çok iyi kullanıldı. Öyle ki bugün ezilenlerin maruz kaldığı şiddetin kökeninde ataerkinin şiddeti olduğunu görebiliyoruz. Bu otoriteler tecavüze karşı direnen kadınların, AIDS’li kadınların, hapishanelerdeki kadınların, toplama kamplarında hayatta kalmaya çalışan mülteci kadınların sesini kısmaya çalışırken diğer yandan bu saldırıları yapanları kolluyor; uluslararası kadın ticaretine ve çocukların seks işçiliğine zorlanmasına önayak oluyor. LGBTİ ve HIV+ eylemcisi Zak Kostopoulos’un linç edilip katletmesine yol açıyor.

Bizler birer direnişçi, anarşist ve kadın olarak dayanışma içinde olmalı, mücadelemizi örgütlemeli ve dünyanın her bir köşesinde ortak düşmanlarımıza karşı mücadele etmeliyiz. 19. yüzyılda ABD’deki göçmen kadınların kanlı grevlerinden İberya Devrimi’nin Özgür Kadınlar’ına ve Chiapas’taki Zapatist kadınlara; Rojava’dan Mapuche’ye; Şili’den Türkiye’ye kadar direnen tüm kadınları çürümüş ataerkilliğin, devletin, kapitalizmin dünyasını yıkmak ve bu yıkıntıların üzerine adalet ve özgürlük dünyasını, kadın kurtuluşunu, anarşizmi ve özgürlükçü dünyayımızı inşa etmeye çağırıyoruz.

CNT - AIT Granada Feminist Seksiyonu - Kuzey İspanya

Türkiye’deki kızkardeşlerimize selamlar,

Bütün kadınların çalışmayı durdurduğu bugün, ezilen kadınlarla kapitalizm arasındaki çizgiyi belirginleştirecek ve kadının üstüne yüklenen geleneksel görevleri geçersiz kılacaktır.

Şurası açık ki kapitalizm tüm kadınları ve ezilen tüm herkesi bir şekilde bedenlerini satmaya zorluyor. Göçmenler, seks işçileri, “ev kadınları”, her an her yerde baskı ve şiddete maruz kalıyor.

Bizler 8 Mart’ta sokakları zapt edecek olanlarız. Bizler hem kadınların sözlerini haykırmak hem de kapitalizme meydan okumak için sokaklara çıkacak olanlarız.

Çünkü En Büyük Silahımız Kadın Dayanışmasıdır!

Yaşasın Kadınların Direnişi!

Meydan Gazetesi Sayı 48, Mart 2019

Paylaşın