31 Mart yerel seçimlerini kazanan Aliağa Belediyesi’nin MHP’li Başkanı, geçen seçimde olduğu gibi bu seçimde de ilk iş olarak belediyede çalışan -çoğunluğu Kürt ve Alevi olan- toplamda 22 işçiyi tazminatsız olarak işten çıkardı. İşten çıkarılmalarına karşın 20 gündür Demokrasi Meydanı’nda direnişte olan işçilerden Ali Kemal Akdağ ile Meydan Gazetesi olarak bir röportaj gerçekleştirdik.
Merhaba, Aliağa Belediyesi işçisi olarak –tam da 31 Mart seçimlerinin hemen sonrasında- işten çıkartılan 22 işçi arasındasınız. Bu keyfi işten çıkarmalara karşı Demokrasi Meydanı’nda direnişe başladınız. Kendinizi de tanıtarak süreci bize anlatır mısın?
Ali Kemal Akdağ: Ben Ali Kemal Akdağ. 37 yaşındayım. 3 yıldan beri Aliağa Belediyesi’nde çalışıyorum. 10 gün önce muhasebeden bir telefon aldık, işimize son verildiğine dair. Bize şirketten çıkışlarınızı alabilirsiniz dediler. Onun dışında herhangi bir yetkili personel hiçbir şekilde bizimle iletişime geçmedi. Neden işten çıkarıldığımızı da bilmiyoruz. Bize verilen evrakta yazan sadece teknolojik gelişmelerden dolayı tasarrufa gidileceği yönünde. Biz herhangi bir teknolojik gelişme de göremedik. Çalışma şartlarını, koşulları biliyoruz. Teknolojik şartları da biliyoruz ama hiçbir şey göremedik. Aynı sistem devam ediyor.
Size göre işten çıkarmaların sebebi nedir?
Biz belediyeden bazı duyumlar alıyoruz, işten çıkarmaların sadece siyasi olduğuna ilişkin. Biz de öyle düşünüyoruz. Siyasi çıkarmalar bunlar. Bundan 5 yıl önceki süreçte de seçimden sonra aynı şeyler olmuştu. O zaman da 104 işçinin işine son verilmişti. Şu anda sayımız 22. Ama her gün yeni işten çıkarmaların olacağına dair yeni haberler geliyor.
Biz farklı birimlerde çalışan işçiler olarak çıkarıldık, ancak nedense aynı coğrafyanın insanları çıkarılıyor. Şu anda çıkan 22 kişinin ağırlığı bu şekilde. Gelen bilgiler de bu şekilde. Bundan önceki seçimde aynı şey olmuştu. Duyumlar alıyorduk seçimden önce. “Geldiğimizde hiç Erzurumlu bırakmayacağız.” gibisinden söylemlerle karşılaşıyorduk.
Bu süreçte size karşı Aliağa Belediyesi’nin herhangi bir baskısı oldu mu? Önceden arkadaşınız olan işçilerin tepkileri nasıldı?
Bize telefonlar geliyor şu anda çalışan arkadaşlardan. “Kusura bakmayın, baskılardan dolayı size gelemiyoruz, iletişime geçemiyoruz.” şeklinde. Yani içeride baskılar var, içerdeki arkadaşlar şu an daha zor durumdalar. Belediyeden doğru böyle bir baskı var.
Çevreden şu ana kadar olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadık. İçerideki arkadaşlara bayağı baskı var, arkadaşlar buradan geçerken selam bile veremiyorlar. Dönüp bu tarafa bakamıyorlar bile. Mümkün olduğunca çevre yollardan dolanarak buradan geçiyorlar. Bunlar içerideki baskılardan kaynaklanıyor.
Şimdiye kadar Aliağa Belediyesi’nden veyahut belediyeye bağlı çalışan şirket yönetiminden herhangi bir geri dönüş oldu mu?
Hiçbir şekilde hiç kimseden bir ses çıkmadı. Şu ana kadar hiçbir iletişime geçilmedi bizimle. Bildiğim kadarıyla sendikanın randevu taleplerine de karşılık verilmiyor. DİSK Genel-İş’e bağlıyız. Oradan arkadaşlarımız bu durumla ilgileniyor.
Direnişi sürdüreceğinizi söylüyorsunuz. Bunu nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz, neler yapmayı planlıyorsunuz? Daha önce de kalabalık bir basın açıklaması gerçekleştirmiştiniz…
Direnişimiz devam edecek. Haklı taleplerimiz karşılanana kadar direnişimiz devam edecek. Sendikayla, sendikanın aldığı kararlarla birlikte biz de o yolda ilerliyoruz. Sendikamızın alacağı kararlara uyacağız, onlarla beraber devam edecek bu süreç.
Önceki basın açıklamamıza da katılım beklediğimiz gibi oldu. Ama Aliağa’dayız, Aliağa’da yaşıyoruz. Burası emeğin kenti. Burada birçok ilden, ilçeden bir sürü insan var. Hepsi emeğiyle yaşayan insanlar. Genel olarak direnişle dayanışmanın yeterli olmadığını düşünüyoruz, Aliağa için beklentimiz daha yüksek. Partiler desteğe geliyor, sendikalar desteğe geliyorlar. Umarım emeğe sahip çıkılır. Ramazan ayının etkisi olduğunu düşünüyoruz bu durumda. Bu haftadan sonra biraz da hareketleneceğini umuyoruz.
Peki işten çıkartılırken başta tazminatlar olmak üzere alacaklarınız ödendi mi?
Yasal haklarımızı kullandık. Şu anda iş avukatlarda, avukatlarımıza verdik. Avukatlar bu süreçle ilgilenip bizi bilgilendirecekler. Şu ana kadar herhangi bir ödeme yok. 5 yıl önce çıkarılan işçilerden dahi ödemesi yapılmayanlar varmış, öyle bilgiler var.
Direnişin boyunca seninle dayanışmaya gelenler oldu. Bu dayanışma sana ne hissettirdi?
Genelde iyi tepkiler alıyoruz. Ben yaklaşık 32 yıldır Aliağa’da yaşıyorum; burada aşağı yukarı herkes birbirini tanır, birbirini bilir. Biz burada emeğiyle yaşayan insanlarız, insanlar biliyorlar. Bize “Çalışmadı!” diyemezler. Biz çalışarak alın terimizle, emeğimizle işimizi yürüttük. Ama farklı sebepler farklı nedenler, işte dediğim gibi kendi kadrosunu oluşturmak gibi durumlar nedeniyle işten çıkarıldık.
Röportaj için teşekkür ederiz. Meydan Gazetesi olarak direnişinizi dayanışmayla selamlıyoruz.
Meydan Gazetesi Sayı 50, Haziran 2019