Fraguas İspanya’da yer alan, geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca faşist Franco’nun saldırıları sonucunda terk edilmiş, yıkılmış ama sonrasında yeniden inşa edilmiş ve özgürleştirilmiş bir bölge. Bugünlerde bir kez daha yıkımın eşiğinde duran komünü, Fraguas’ı yeniden inşa edenlerden biri olan Cesar bize anlatacak. Fraguas’ta kendimizi öğlen güneşinden korumak için Cesar’ın evindeyiz.
Meydan Gazetesi: Fraguas nedir, biraz bahseder misin?
Cesar: Fraguas Guadalajara’nın kuzeyinde küçük bir şehir. Arkeolog bir arkadaşa göre şehre dair elimizde olan ilk bilgi, şehrin 11.yüzyıldan beri hayvancılık ve tarım alanı olarak kullanıldığı. Yıllar boyunca elleriyle/kol gücüyle çalışan insanların yaşadığı bir yer olarak kaldı. Tarımın yapıldığı ve hayvanların otlatıldığı araziler ortak olarak kullanılıyor, ekin ortak toplanıyordu. Franco’nun diktatörlüğü sırasında gençlerin bir çoğu köyü terk etmeye başlayınca ICONA geldi ve komünal alanları çam ağaçlarıyla donattı. Çam ağaçları komünal bölgelerdeki tarımı ve hayvancılığı bitirince Fraguas’ın ekonomisi alt üst oldu. ICONA şehri terk etmeleri üzere evlerini asla ödenmeyecek olan fiyatlara satmaları için köylüleri manipüle ve tehdit etti. Franco’nun İspanya’yı merkezileştirme politikasının sonucu olarak kırsala karşı uyguladığı pro-modernist ideolojik bombardımanı kırsaldaki insanların kendilerinden, köklerinden utanmalarına; geleneklerinden ve kültürlerinden nefret etmelerine neden oldu ve en nihayetinde şehir boşaltıldı. Bundan sonra Fraguas askeri manevra bölgesi olarak kullanıldı ve köydeki bütün yapılar kullanılmaz hale geldi. 2013 sonbaharında bizden bazılarımız Fraguas’ı yeniden inşa etmeye ve köyü yeniden yaşama açmaya karar verdik.
Öyleyse Fraguas projesi böyle başladı?
Evet. Şehirden kaçmak ve kapitalizmin vahşi empozesiyle savaşmak üzere Öz-yönetim fikriyle Fraguas’a geldik. İlk başta yapacağımız çok iş vardı ve komünal çalışma için bir çağrı yaptık. Bu projede bu fikir mantıklıydı. Birkaç gün önce sadece bir kalıntı olan şeylerden bir duvar inşa etme hazzıyla çalışma fikri. Patronsuz ve birbirinin yeteneklerinden öğrenen öz-örgütlü bir şekilde çalışma fikri. Fraguas’ta bir gün önce başkasından duvar yapmayı öğrenen kişi ertesi gün yeni gelen birine duvar yapmayı gösterebilir. Komünün kendisi dışında projenin dayandığı kimse yok. İlk evi böylece kurabildik ve sokakları temizlemeyi başarabildik. Sebze bahçesini ve güneş enerjisini böyle kurduk ve eğer biri yorgun, hasta hissediyorsa ya da o gün çalışmak istemiyorsa bile Fraguas’ın gündelik işlerinin bir şekilde hallolacağını yemeğin yapılacağını ve görevlerin tamamlanacağını bilir. Şehirde çalışmak ile komünde çalışmamız arasındaki farkı bu özgürlük ve komünal çalışma oluşturuyordu.
Peki Fraguas’taki bileşenlerin paylaştığı ortak ilkeler neler?
Öz-yönetimli, öz-yeterli ve öz-dağıtımlı bir şekilde yaşama ilkesini; daha az tüketim ve ihtiyacımız olanı üretebilme ilkesini paylaşıyoruz. Ve her türlü hiyerarşiyle mücadele ediyor ve toplantıları hep birlikte yapıyor, kararları konsensus ile alıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Fraguas hakkında yerel hükümet tarafından bir karara varıldı. Fraguas’ın yasal olarak son durumu nedir ve bileşenler neler ile karşı karşıya?
Köye geldiğimizden beri polis tarafından tehdit edilip Fraguas’tan ayrılmaya zorlanıyoruz, önümüze ödememiz gereken faturalar çıkartıyorlar. 2015’te mahkemeye çağrıldık ve hakkımızda kamu mülküne zarar vermekten dava açıldı ve 2017’de başka bir davada doğayı tahrip, (arazi planlamasına karşı) suçundan açıldı. Bu yılın başlarında mahkeme 6 kişinin bir buçuk yıllık hapsine ve yaptığımız inşanın yıkımı için 43 bin euro para cezasına karar verildi. Kolektif olarak bu parayı asla ödeyemeyeceğimizi açıkladık.
Bu ağır ceza, devlet mantığına göre başka insanların ya da kolektiflerin benzer projelere başlamasını önlemek için bir göz korkutma olmalı. Bu paradoksal çünkü Avrupa’daki insansızlaştırılmış bölgelerinden bizi terk etmeye zorluyor ama aynı zamanda nüfusu kırsallaştırmak için politikalar üretmekten söz ediyorlar ve iklim değişikliği politikalarından gurur duyuyorlar.
Şu anda ceza kesinleşti ve eğer durdurmazsak TRASCA firması Fraguas’ı yıkacak. Bu yıkımı durdurmamızın tek yolu devrimci dayanışma. Devlete ve sisteme karşı savaşıp kazanan her proje bize ilham vermeli.
Fraguastaki gündelik yaşam nasıl?
Maalesef ki Fraguas’ın devlet elinden kurtuluşunun mücadelesi bizi başlattığımız Fraguas projesini durdurmaya zorluyor. Ve şu anda süresiz direnişe geçtik. Sıklıkla ziyaret alıyoruz ve insanlar günü birliğine desteğe geliyorlar.
Günlük görevleri bölüştüğümüz ve olası bir müdahaleye karşı pozisyonlarımızı (alternatif direniş alanlarımızı) belirlediğimiz konsensuslar yoluyla organize oluyoruz. Sabahları daha çok enerji gerektiren fiziksel işleri yapıyoruz. Akşamları atölyeler ve daha sakin görevlerimizi yerine getiriyoruz.
Ekonominiz neye dayanıyordu harcamalarınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Direniş döneminden önce bahçede ürettiğimiz sebzeleri ve Fraguas tişörtlerini ve ürettiğimiz birayı Guadalajara ve Madrid’te satıyorduk ama şu anda projeyi destekleyen insanların ekonomik dayanışmasıyla karşılıyoruz.
Meydan Gazetesi okuyucularına ne söylemek istersin?
Kolektif hareketimizin her bağımsız eylemi devlete zarar verebilir ve başka projeleri ve eylemleri cesaretlendirebilir. Ayrıca oradaki mücadelelerin de farkındayız ve bu bize de örnek oluyor. Yerel mücadeleler ne yöneten ne yönetilenin olduğu yeni yollar inşa etmek için birbirimizi cesaretlendiriyor. Salud y libertad!
Röportaj için teşekkür ediyoruz. Dayanışmayla!
Röportaj: Jorge Martin
Meydan Gazetesi Sayı 51, Kasım 2019