T.C’nin, AİHM TOP 10 listesinde üst sıralarda bulunmasını sağlayan “örgütlenme özgürlüğü ihlali” davaları sürerken kamuoyunda yeni kurulacak bir sendika hayretle tartışılıyor.
Sendikaya üye olmak isteyen işçilerin işten çıkarılmasının olağanlaştığı, grev hakkını kullanmak isteyen Hava İş Sendikası’na üye işçilerin işten atıldığı, otuzdan az işçisi olan iş yerlerinde işçilerin sendikalaşmasının yasaklandığı bir süreçteyken, her işçi direnişine saldıran, saldırırken de fazladan bir tokat, bir tekme, cop, gaz ekleyen polislerin sendikalılaşmak isteğiyle karşı karşıyayız.
“Halk için emniyet, adalet için hizmet” ettiğini iddia eden ama aslında halka karşı yöneticilerin, işçilere karşı her daim patronların hizmetindeki polislerin, kendi patronlarına karşı hak arayış yöntemleri ilgi çekici olacaktır. Düşünsenize Emniyet Sen üyesi polislerden, Taksim ya da Galatasaray meydanında basın açıklaması, çalıştıkları karakolun önünde direniş çadırı… Arada solganlar var tabi “polisiz haklıyız kazanacağız”, “falanca karakolun polisleri yalnız değildir.” Gazetelerin haberleri de ilginç olacaktır, Emniyet Müdürlüğüne yürümek isteyen Emniyet Sen’li polisler durduruldu. Yürümekte ısrar eden polislere polis gaz sıktı, bir Mayıs’ta ise…
Bunlar kurulmak ve örgütlenmek istenen sendikanın kafamızdaki komik, hatta trajikomik tahayyülleriydi. Böylesi bir sendikayı yani Emniyet Sen’i kurmak isteyen birkaç şakacı polisin güldürmeyen şakasının gerçekliği, başta Emniyet Müdürlüğünce önemsenmezken sonrasında sendikanın kurucu üyelerinden bir polisin, devrimci bir örgütle ta fi tarihinde (herhalde polis on yaşındayken) aynı mahallede oturduğu bahane edilerek ilişkisi olduğu iddasıyla polislikten atılması, zaten sendikanın istenmediğini gösterdi.
Böylece hayret ettiğimiz Emniyet Sen haberi Emniyetin emniyeti için örtbas edilmesiyle sonlandı. Emniyet Müdürlüğünün ilk defa işe yaradığını yazabilmiş oldum.
Gürşat Özdamar
Meydan Gazetesi Sayı 6, Aralık 2012