Hindistan’da bindiği otobüste 6 kişi tarafından tecavüze uğrayıp hayatını kaybeden Jyoti Singh Pandey’in ardından, öfke dinmiyor.
Hindistan’da bindiği otobüste 6 kişi tarafından tecavüze uğrayıp hayatını kaybeden Jyoti Singh Pandey’in ardından, öfke dinmiyor. Aralık ayında uğradığı toplu tecavüz sonucu 10 gün boyunca yaşam mücadelesi veren, ancak kurtarılamayan kadının ölümünden sonra kadınların protestoları artarak sürüyor. Genç kadının tecavüzcülerinin yargılanması için özel bir mahkeme kurulurken; tutuklanan 6 kişinin yargılanmasına başlandı. Tecavüzcülere idamdan, hadıma kadar birçok ceza isteniyor. Yüksek Mahkeme avukatlarından birinin idama ilişkin söyledikleriyse dikkat çekiyor:
“Olaya baktığınız zaman, yasaya göre ciddi olarak istisnai bir durum olarak değerlendirilebilir ve bu nedenle idam cezası uygulanabilir. Ancak ben, ölüm cezasının bir toplumda şiddet kültürünü güçlendirdiğine inanıyorum. İdam cezası, bir insanın öldürülmesi, devlet tarafından uygulanan bir şiddet ve intikam biçimidir.” Bunun yanında Hindistanlı kadınlar da verilecek hiçbir cezanın, daha yaşananlarda da görüldüğü gibi adaleti asla sağlayamayacağını düşünüyor.
Tecavüz sonucu hayatını kaybeden “Hindistan’ın Kızı”nın sıkça konuşulur olması; Hindistan’da yaşanan, kadınları ve kız çocuklarını hedef alan tecavüz, taciz ve kaçırılmaları yeniden gündeme getirdi. Hindistan’da kız bebek olduğu anlaşılan hamilelikler sonlandırılıyorken, her yıl on binlerce kız çocuk kaçırılarak fuhuşa, zorla evliliğe ve ev içi köleliğe mecbur bırakılıyor. Çoğu zaman bu yaşananlar da ekonomik yolsuzluklara, polis teşkilatının suç örgütü haline gelmiş olmasına ve toplumsal adaletsizliklere bağlanıyor.
“Yeni Delhi’de komşusunun tecavüzüne uğrayan 10 aylık bebek, tecavüz edilip Kalküta sokaklarına terkedilen 18 aylık bebek, Pradeş’te polis karakolunda tecavüz edilip öldürülen 14 yaşındaki kız, Hovra’da bir erkeğin kendi karısının toplu tecavüze hedef etmesi…”
Bunlar unutulan kadınların hikayeleri olmuşken, Delhi’de yaşananlarla kadınlar hikayelerini değiştirmeye başladı. 21 dakikada bir tecavüzün yaşandığı toprakların kadınları, her vakanın ardından adalet için uzun ve zorlu bir mücadeleye girişmiş, çoğunda umduklarını bulamamışlar. Üst kasttaki erkeklerin “dokunulmazlar sınıfından bir kadına tecavüz edemeyeceği” gerekçesiyle mahkemeler tecavüzü yok sayıyorken kadınlar mahkemelerden adaleti bulamıyorlar ve artık sokaklara çıkıyorlar. Kadınları yasalarıyla “erkeklerden alt sınıfta görerek yok sayan” devlete, tecavüzleriyle katleden erkeklere karşı sokaklara çıkan Hindistanlı kadınlar, yaşam için haykırıyorlar ve yaşam için sokaklardalar.
*Toplu tecavüz sonucu hayatını kaybeden 23 yaşındaki Jyoti Singh Pandey, “Hindistan’ın Kızı” sıfatıyla hem Hindistan’da hem de uluslararası manada gündeme gelerek, Hindistan’daki şiddet mağduru kadınların simgesi haline gelmiştir.
Canan Soylu
Meydan Gazetesi Sayı 7, Ocak 2013