Bir Anarsist Orgut Projesi


Errico Malatesta (1927)

 

Kisa bir sure once, "Anarsistler Genel Birligi Orgutsel Platformu (Proje)" basligini tasiyan Fransizca bir kitapcikla karsilastim (bilindigi gibi, bugun [1927] Italya'da fasist olmayan yayinlar serbestce dagitilamiyor).

Bu, "Yurtdisindaki Rus Anarsistler Grubu" imzasiyla yayinlanmis, bir anarsist orgutun kurulmasina iliskin bir proje ve ozellikle Rus yoldaslara yonelik olarak kaleme alinmis gorunuyor. Bununla birlikte, tum anarsistleri esit derecede ilgilendiren sorunlara deginiyor ve, kullanildigi dil de dahil olmak uzere, kitapcik, uluslararasi duzeyde anarsist yoldaslarin destegini kazanmayi hedefliyor. Her ne olursa olsun, kitapcikta ortaya konan onerinin anarsist ilkelerle bagdasip bagdasmadigini ve soz konusu onerinin yasama gecirilmesinin anarsizm davasina gercekten hizmet edip etmeyeceginin sorgulanmasi, Ruslar oldugu kadar digerleri acisindan da dikkate deger bir oneme sahip.

Yoldaslarin niyetleri mukemmel. Bugune kadar anarsistlerin siyasal ve toplumsal olaylarda sahip olduklari doktrinlerin teorik ve pratik degeriyle, sayisal cokluklariyla, cesaret ve ozveri ruhlariyla orantili duzeyde bir etkiye sahip olmadiklarina bakip hakli olarak sizlaniyorlar -ve bu goreli basarisizligin temel nedeninin buyuk, ciddi, aktif bir orgutten yoksunluk olduguna inaniyorlar.

Buraya kadar az cok onlarla hemfikir olabilirim.

Son tahlilde sadece paratik icinde isbirligi ve dayanismanin bir araci olan orgut, toplumun isleyisi acisindan dogal bir kosuldur ve, ister genel olarak insan toplumu, ister ortak bir amac etrafinda bir araya gelmis herhangi bir insan grubu olsun, herkesi icine alan kacinilmaz bir gercektir.

Insanoglu yalitik bicimde yasayamaz; gercekten, insanlar, toplumun bir parcasi olmadiklari ve diger kardesleriyle isbirligi icine girmedikleri surece, gercek anlamda insanlasamazlar, moral ve maddi gereksinimlerini karsilayamazlar. Üretim araclarindan yoksun olanlar, ya da, ortak cikarlari ve duygulari paylastiklari digerleriyle ozgurce orgutlenmek icin yeterli duzeyde bir bilinc gelistirmemis olanlar, genellikle, egemen sinifi ya da grubu olusturan ve insanlarin emeklerini kendi cikarlarina somurmeyi amaclayan digerleri tarafindan kurulmus orgutlere kacinilmaz olarak boyun egmek durumundadirlar. Ve, yiginlarin uzun yillardir kucuk bir azinlik olusturan ayricaliklilar tarafindan baski altinda tutulmasi, her zaman, cogunlugu olusturanlarin kendilerini baski altinda tutmak ve somurmek isteyenlere karsi kendilerini savunmanin beraberinde getirecegi hak ve kazanimlardan birlikte yararlanmak konusunda diger iscilerle birlikte bir ortak fikre ve orgutlenmeye ulasmadaki yeteneksizliklerinin sonucu olmustur.

Anarsizm, bu duruma yonelik bir tepki olarak ortaya cikmistir; hickimsenin kendi iradesini digerlerine dayatma hakkina sahip olmadigi, herhangi bir otoritenin olmadigi kosullarda, uyelerin ozgur iradeleri tarafindan kurulan ve isletilen ozgur orgutlenme, anarsizmin temel ilkesidir. Bu yuzden, anarsistlerin, tum toplumun uzerinde yukselmesi gerektigine inandiklari bu ilkeyi kendi kisisel ve siyasal yasamlarina uygulamak zorunda olduklari cok aciktir.

Belli bazi polemiklere bakildiginda, bazi anarsistler her tuden orgutsel formu reddediyor gorunuyorlar; fakat, gercekte, bu konu uzerinde yurutulmus cok, pek cok tartisma, dilden kaynaklanan sorunlar tarafindan golgelendigi ya da kisisel meselelerle sulandirildiklari durumlarda bile, fiilen orgutlenme ilkesi degil, araclar uzerinde yogunlasiyor. Dolayisiyla, oyle gorunuyor ki, orgut fikrine en dusmanca yaklasiyor gorunen yoldaslar gercekten bir seyler yapmak istediklerinde, tipki digerlerimiz gibi ve sik sik daha etkili bir bicimde orgutleniyorlar. Yineliyorum, sorun, butunuyle araclar sorunu.

Bu yuzden, Rus yoldaslarin girismis olduklari inisiyatife ancak sempatiyle yaklasabilir ve su kannatimi dile getirebilirim: Bugune kadar anarsistler tarafindan kurulmus herhangi bir orgutten (o orgut bizimki gibi bir hareket icinde belki de kacinilmaz olan hatalar ve zayifliklarin tumunu ortadan kaldirmayi becermemis olmasi olasi ve olagandir) daha genel, daha birlesik, daha kalici olan ve anlayissizsigin, kayitsizligin, hatta cogunlugun dusmanliginin ortasinda mucadele eden bir orgut, hic kuskusuz, dusuncelerimize destek kazandirmanin guclu bir araci, onemli bir guc ve basari unsuru olacaktir.

Anarsistlerin, halk yiginlarinin degisim ve kurtulus mucadelesindeki yonelimlerini etkileyebilmek icin birbirleriyle bir uzlasmaya varmalarinin ve mumkun oldugu kadar orgutlenmelerinin, onlar acaisindan en acil ve her seyden once halledilmesi gereken mesele olduguna inaniyorum.

Bugun, toplumsal donusum acisindan temel guc isci hareketidir (sendika hareketi) ve bu hareketin yonelimi, buyuk olcude, olaylarin gidisatina ve gelecek devrimin amaclarina bagli olacaktir. Isciler, kendi cikarlarini savunmak icin kurduklari orgutler araciligiyla, sikintisini cektikleri baskiya ve onlari patronlardan farkli kilan uzlasmaz celiskilere iliskin bir bilinc gelistiriyorlar ve bunun sonucu olarak daha iyi bir yasam arzusu duymaya, kolektif mucadele ve dayanismaya alismaya, kapitalizm ve devlet kurumu icinde mumkun olan kazanimlar elde etmeye basliyorlar. Catisma uzlasma sinirlarini astigi zaman ise, bunu devrim ya da gericilik takip ediyor. Anarsistler, sendika hareketinin yararini ve onemini kabul etmek zorundalar; hareketin gelisimini desteklemek ve onu kendi eylemlerindeki kaldiraclardan biri durumuna getirmek icin, diger ilerici guclerle isbirligi icinde bunun sinif sistemine son verecek, herkese tam bir esitlik, baris ve dayanisma getirecek toplumsal bir devrime giden yolu acmasi icin, ellerinden geleni yapmak durumundalar.

Fakat, pek coklarinin yaptigi gibi, isci hareketinin kendi iradesiyle ve dogasi geregi toplumu boyle bir devrime goturebilecegine ve goturecegine inanmak, cok buyuk ve olumcul bir yanilgi olur. Aksine, maddi ve gundelik cikarlara dayanan tum hareketler (ki buyuk bir isci hareketi bundan baska bir sey yapamaz), harekete gecirici bir uyarim ve durtuden, halkin dusuncelerinin planli ve ortak cabalarindan yoksun olduklari surece, kacinilmaz olarak, kosullara uyarlanma, muhafazakar bir ruh gelistirme, daha iyi calisma kosullarini elde edenlerin degisip yoldan donecegine yonelik bir korkuya kapilma, ve sik sik yeni ayricalikli siniflar yaratma, yikmak istedigimiz sistemin yeniden guc kazanmasina destek verme egilimi gosteriyorlar.

Bu yuzden, hem sendikalar icinde hem de onlarin disinda anarsizmin zaferi icin mucadele eden, toplumu soysuzlasma ve gericilik mikroplarindan arindirma cabasinda olan ozgul olarak anarsist bir orgut gereksinimi kendisini dayatiyor.

Ancak, anarsist orgutlerin, kendi amaclarina ulasabilmek icin, kendi yapilanmalari ve eylemleri icinde anarsizmin ilkeleri ile uyum icinde kalmalari, yani, bireylerin ozgur eylemi ile, kendi uyelerinin bilinci ve girsimciligine, icinde faaliyet yuruttukleri ortami kavramalarina, arzuladigimiz gelecege moral ve maddi hazirliklarina hizmet edecek olan isbirliginin gereginin birbiriyle nasil harmanlanacagini bilmeleri gerektigi cok acik.

Tartismakta oldugumuz bu proje bu gerekleri yerine getiriyor mu?

Bana oyle geliyor ki, bu sorunun yaniti hayir. Oyle gorunuyor ki, proje, anarsistler arasinda orgutlenmeye yonelik daha buyuk bir arzuyu harekete gecirmek yerine, bilincli olarak, orgutlenmenin liderlere itaat etmek, otoriter, merkezi, ozgur iradeye dayanan her girsimi bogan bir organa ait olmak anlamina geldigine inanan yoldaslarin onyargilarini pekistirmeyi amacliyor. Ve, aslinda, proje, asikar gerceklere ve bizim protestolarimiza karsin, bazilari tarafindan orgutculer olarak tanimlanan tum anarsistlere dayatilan onerilerin bir kismini iceriyor. Gelin bu projeyi yakindan irdeleyelim.

Her seyden once, tum anarsistlerin tek bir 'Genel Birlik', yani, Proje'nin kendi ifadesiyle, bir tek aktif devrimci organ icinde bir araya toplanabileceklerine inanmak bana yanlis geliyor -zaten bunu gerceklestirmek olanaksiz.

Biz anarsistler ancak hepimizin ayni partiden oldugunu soyleyebiliriz -eger 'parti' sozcugu ile ayni safta olmayi, yani, ayni genel ozlemleri paylasmayi, su ya da bu yoldan ortak muhaliflere ya da dusmanlara karsi ayni amaclar icin mucadele etmeyi kast ediyor isek. Fakat, bu, tek bir ozgul birlik altinda toplanmamizin ve hatta bunun arzu edilir olusunun olanaksiz oldugu anlamina gelmiyor. Ciddiye alinmasi halinde tum faaliyetlerin koordinasyonu ve canlandirilmasinin bir araci olmak yerine bireysel aktivitenin onunde bir engel durumuna gelecek ve belki de daha sert bir icsel cekismenin nedeni olacak bir Genel Birlik icin, cok fazla cevresel farkliliklar ve mucadele kosullari, tercih edilebilecek pek cok sayida olasi eylem bicimleri, bireyler arasinda cok farkli karakter ozellikleri ve uyumsuzluklar var.

Ornegin, bir anarsist, icinde faaliyet yuruttugu ulkenin siyasal kosullari tarafindan kisitlanmis olanaklar icinde ajitasyon ve propaganda faaliyeti yurutmek icin kamusal ve gizli bir dernek kurarken, kendi planlarini, yontemlerini ve uyelerini dusmanlarindan saklamak icin nasil olur da o dernekteki grupla ayni yoldan orgutlenebilir? Propagandanin ve ornek teskil etmenin bireylerin ve dolayisiyla toplumun tedrici olarak donusturulmesi icin yeterli olduguna inanan egitim yanlilari, siddet tarafindan korunan statukonun yine siddet yoluyla yikilmasi gerektigine, egemenlerin uyguladiklari siddet karsisinda ozgur propaganda ve ideallerin yasama gecirilmesi icin gerekli kosullarin ancak siddetle yaratilacagina inanan devrimcilerle nasil ayni taktikleri benimseyebilirler? Ve, belli nedenlerden oturu birbirleriyle yapamayan, birbirlerine saygi gostermeyen, anarsizm icin asla ayni duzeyde iyi ve yararli militanlar olmayan bazi insanlar, nasil olup da bir arada tutulabilir?

Ayrica, Proje (Platform)'nin yazarlari bile, anarsizm icindeki farkli egilimlerin temsilcilerini bir araya getirecek bir orgut yaratma fikrini 'gulunc' buluyorlar. Soyle soyluyorlar: "Heterojen teorik ve pratik unsurlari kendi bunyesinde bir araya getirecek boyle bir orgut, anarsist hareketin sorunlarina iliskin her biri kendi dusuncesine sahip bireylerin basit ve mekanik bir toplulugundan baska bir sey olmaz ve bu tur bir orgut gercekle yuz yuze kaldiginda kacinilmaz olarak parcalanip dagilir."

Buna soylenecek bir soz yok. Fakat, eger farkli egilimlerin varligini kabul ediyorlarsa, onlarin kendi tarzlarinda orgutlenme, anarsi icin kendilerinin en uygun gordukleri yoldan faaliyet yurutme hakkina sahip oduklarini kabul etmek zorundalar. Yoksa, kendi programlarini kabul etmeyen herkesi anarsizmin saflarindan afaroz etme hakkina sahip olduklarini mi soyleyecekler? Bunlar, liberter hareketin en saglam unsurlarini 'tek bir orgutsel yapi icinde toplamak' istediklerini yaziyorlar ve, dogal olarak, bunlar sadece kendileri gibi dusunenleri 'saglam' unsurlar olarak gorme egilimi gostereceklerdir. Peki 'saglam olmayan' unsurlari ne yapacaklar?

Elbette, herhangi bir insan grubunda oldugu gibi, kendilerini anarsist olarak tanimlayanlar arasinda herkes ayni degerde degil, daha kotusu, anarsizmle hemen hicbir ilgisi olmayan fikirleri anarsizm adina yayanlar var. Fakat bu sorundan nasil kacinilir? Anarsist gercek, bir bireyin ya da komitenin tekeline verilemez ve verilmemelidir; yine, o, gercek veya dussel cogunlugun kararlarina tabi kilinamaz. Zorunlu -ve yeterli- olan biricik sey, herkesin en genis elestiri ozgurlugunden yararlanmasi, her birimizin kendi bireysel dusuncelerine sahip olmasi ve kendi yoldaslarini secebilmesidir. En son asamada, gercekler kimin hakli olduguna karar verecek.

Dolayisiyla, gelin, bu butun anarsistleri tek bir orgut icinde bir araya getirme fikrini bir kenara birakalim, Ruslarin bize yonelik bu Genel Birlik onersinin (ki aslinda belli bir anarsist fraksiyonun Birligidir bu) ne olduguna bakalim ve onerilen orgutsel yontemin anarsist yontem ve ilkelerle uygunluk icinde olup olmadigini, anarsizme zafer getirme kapasitesine sahip olup olmadigini gorelim.

Bir kez daha, bu oneri bana anarsist ilke ve yontemlerle uygunluk icinde gorunmuyor.

Rus yoldaslarin anarsist onerilerinin ictenliginden hic kusku duymuyorum. Bunlar, anarsist komunizmi gercek kilmayi arzuluyorlar ve bunu mumkun oldugu kadar kisa surede grceklestirmenin yolunu ariyorlar. Fakat, bir seyi arzulamak tek basina yeterli degil, bunun icin uygun araclarin benimsenmesi gerekir; bir insan belli bir yere varabilmek icin dogru yolu izlemelidir, yoksa hedeflediginden baska yerlere varir. Bunlarin tipik olarak otoriter nitelige sahip orgutu, arzuladiklari anarsist komunizmin zaferinin gerceklestirilmesine yardimci olmak soyle dursun, ancak anarsist ruhu tahrif edebilir ve anarsizmin niyetlerine aykiri sonuclar dogurabilir.

Aslinda, bunlarin onerdikleri Genel Birlik, siyasal ve teknik calismayi ideolojik olarak yonlendirecek sekreterlerden, gorevi Birligin kararlarini yasama gecirmek ve 'orgutlerin ideolojik ve orgutsel yoneliminin Birligin ideolojisi ve genel stratejisi ile uygunlugunu gozetmek' olan, tum uye orgutlerin faaliyetlerini koordine eden bir Birlik Yurutme Komitesi'ni de iceren pek cok kismi orgutten olusuyor gorunuyor.

Bu anarsist midir? Bana gore, bu bir hukumet ve kilise orgutlenmesidir. Dogru, polislerden ya da sungulerden, kendilerine dikte edilen ideolojiyi imanla kabul eden kalabaliklardan soz edilmiyor; ne var ki, bu, yalnizca, onlarin hukumetinin iktidarsiz bir hukumet, kiliselerinin sapkin mezheplerin ve dinsel sektlerin oyun bahcesi olacagi anlamina geliyor. Ruh ve egilim, otoriter nitelikte kaliyor ve bunun egitsel etkisi anti-anarsist olacaktir.

Dogru mu degil mi, birlikte okuyalim:

"Genel liberter hareketin -anarsist Birligin- yurutme organi, kendi saflarina kolektif sorumluluk ilkesini asilayacaktir; tum Birlik her bir uyenin devrimci ve siyasal faaliyetlerinden sorumlu olacaktir; yine her uye Birligin devrimci ve siyasal faaliyetinden sorumlu olacaktir."

Ve, her turden bireysel bagimsizligin, inisiyatif ve eylem ozgurlugunun yadsinmasi anlamina gelen bu ifadelerden sonra, programin savunuculari, anarsist olduklarini hatirlayarak, kendilerini federalist olarak isimlendiriyorlar ve 'kacinilmaz sonuclari toplumsal yasamin ve partilerin kolelesmesi ve mekaniklesmesi' olacagini soyledikleri merkezilesmeye karsi cikiyorlar.

Fakat, eger Birlik her uyenin yaptiklarindan sorumlu olacaksa, ortak programin en iyi ne sekilde uygulanacagina karar vermek konusunda tek tek uyelere ve gruplara nasil ozgurluk taniyabilir? Bir insan,engellemek icin gerekli araclara sahip olmadigi bir eylemden nasil sorumlu olabilir?

Dolayisiyla, Birlik ve Yurutme Komitesi, tek tek uyelerin eylemlerine gozculuk etme, onlara neyi yapip neyi yapmayacaklarini emretme gereksinimi duyacaktir; ve, olayin ardindan gelen elestirel tutum daha onceden kabul edilmis sorumluluktan bagisik kalmayi saglayamayacagina gore, hickimse komitenin Basla! komutu ve izni olmadan herhangi bir sey yapmaya girisemeyecektir. Diger yandan, bir birey, bir kolektifin ne yapacagini daha onceden bilmeden ve uygun gormedigi bir seyi engelleme araclarina sahip olmadan, o kolektifin eylemlerinin sorumlulugunu kabul edebilir mi?

Dahasi, Proje'nin yazarlari, onerilerde ve duzenlemelerde bulunan kurumun Birlik olacagini soyluyorlar. Fakat, Birligin arzularina gondermede bulunduklari zaman bu ayni zamanda butun uyelerin arzulari oldugu anlamina mi geliyor? Eger oyleyse, Birligin islev gorebilmesi icin, herkesin her tur meselede ayni fikirde olmasi gerekir. Eger genel ve temel ilkelerde herkesin ayni fikirde olmasi gerekliligi normal ise (ki aksi taktirde bir araya gelmez ve bir arada kalmazlardi), dusunme yetenegine sahip insanlarin farkli kosullarda ne yapilmasi gerektigi, yurutme ve yonlendirme sorumlulugunun hangi bireylere verilecegi konusunda her zaman ve daima ayni fikirde olacaklari varsayilamaz.

Gercekte, Proje metininin bizzat kendisinden kaynaklandigi uzere, Birligin iradesi, kongrelerde ifadesini bulan ve Yurutme Komitesi uyelerini belirleyen ve onlari kontrol eden, tum onemli komularda kararlar alan cogunlugun iradesi anlamina gelebilir ancak. Dogal olarak, kongreler, uye gruplarin cogunlugu tarafindan secilmis temsilcilerden ibaret olur ve soz konusu temsilciler, her zaman, cogunluk oyuyla neyin yapilmasi gerektigine karar verirler. Dolaysiyla, en iyi durumda bile, kararlar bir cogunlugun cogunlugu tarafindan [by the majority of a majority] alinir ve bu kolaylikla -ozellikle karsit fikirler birden cok sayida oldugu zaman- yalnizca bir azinligin temsili anlamina gelebilir.

Dahasi, anarsistlerin icinde yasadiklari ve mucadele ettikleri kosullarda, bunlarin kongrelerinin burjuva parlamentolarindan daha geri duzeyde bir temsile sahip olduklarina isaret etmek gerekir. Ve bunlarin yurutme organlari uzerindeki kontrolleri, eger bunlar otoriter yetkilere sahiplerse, cok ender olarak uygun ve uretkenligi destekler niteliktedir. Pratikte, anarsist kongreler, isteyenler ve kongreye katilma olanagi bulabilenler tarafindan, yani parasi olanlar ve polis baskisi altinda olmayanlar tarafindan gerceklestirilmektedir. Yalnizca kendilerini ya da dar bir arkadas cevresini temsilen kongrelere katilanlarin sayisi, gercekten genis bir kolektifin dusunce ve arzularini temsilen katilanlarin sayisi kadar coktur. Ve, muhtemel hainlere ve ajanlara karsi onlemler alinmadigi surece (ve aslinda tam da soz konusu onlemlere duyulan gereksinim yuzunden), temsilcilerin ciddi bicimde kontrol edilmesi ve bunlarin temsil degerinin anlasilmasi olanaksiz olmaktadir.

Her durumda, bu salt cogunluk sistemine, saf parlamentarizme karsilik duser.

Anarsistlerin, azinlik yonetimleri (aristokrasi, oligarsi, bir sinif ya da parti diktatorlugu) ya da bir bireyin yonetimi (otokrasi, monarsi, ya da kisi doktatorlugu) gibi, cogunluk yonetimini de (demokrasi) kabul etmedikleri hemen herkesce bilinir.

Anarsistler, pratikte her zaman kucuk bir azinligin egemenligine yol acan su "cogunluk yonetimi" denilen seyi belki binlerce kez elestirmislerdir.

Butun bunlari bir de Rus yoldaslar icin tekrar etmeye gerek var mi?

Anarsistler, yasamin ortaklasa yasandigi yerlerde, azinligin sik sik cogunlugun fikirini kabul etmek durumunda kaldigini kesinlikle bilir ve kabul ederler. Bir seyin yapilmasinin gerekliligi ya da yarari asikar oldugunda ve bu herkesin hemfikir olmasini gerektirdiginde, azinlik cogunlugun arzularina uyarlama geregi hissetmelidir. Ve, genellikle, esitlik kosullarinda ve baris icinde bir arada yasamanin cikarlari geregi, herkesin bir uyum, hosgoru ve uzlasma ruhuyla hareket etmesi gerekir. Fakat, bu tur bir uyarlanma, karsiliklik ve gonulluluk temelinde olmalidir ve gereklilik bilincinden ve inatci bir israrcilik yuzunden toplumsal isleyisin felce ugramasindan sakinmaya yonelik bir iyi niyetten kaynaklanmalidir. Boyle bir uyarlanma, bir ilke ve mesru bir norm olarak dayatilamaz. Bu, genel olarak gundelik yasamda tam olarak gerceklestirilmesi belki guc olan bir idealdir; fakat, anarsinin, her insan toplulugunda cogunluk ile azinlik arasindaki fikir birliginin kendiliginden ve ozgurce, seylerin kendi dogal duzeninden kaynaklanmayan her tur dayatmadan bagisik bicimde gerceklesmesi yaklasimiyla cok daha uyum icindedir.

Dolayisiyla, eger anarsistler cogunlugun genel olarak insan toplumunu yonetmesi fikrini (ki bu durumda, bireyler, insan yasaminin dogal kosullarini reddetmedikleri surece kendilerini toplumun geri kalanindan yalitamayacaklari icin her seye karsin belli kisitlamalarla sinirlandirilmislardir) reddediyorlarsa, eger anarsistler her seyin herkesin ozgur gonullulugu temelinde yapilmasini istiyorlarsa, bu durumda, esas olarak ozgur irade ve gonulluluk temeline dayanan kendi birlikleri icinde cogunlugun yonetimi fikirini nasil benimseyebilirler, anarsistlerin cogunlugun kararlarina daha o kararlarin ne oldugunu bile isitmeden itaat etmeleri gerektigini nasil ilan edebilirler?

Anarsist olmayan kisilerin, cogunlugun azinligi yonetmedigi ozgur bir orgutlenme olarak tanimlanmis Anarsiyi gerceklestirilmesi mumkun olmayan bir utopya, ya da ancak cok uzak bir gelecekte yasama gecirilebilir bir fikir olarak gormeleri anlasilir bir seydir; fakat, anarsist fikirleri benimsedigini ileri suren ve Anarsiyi -yarindan ziyade bugun- gerceklestirmek isteyen ya da en azindan buna ciddiyetle yaklasan bir kisinin, onun zaferi icin mucadele cagrisinda bulunurken anarsizmin temel ilkelerini yadsimasi analasilabilir bir sey degildir.

Bana gore, anarsist bir orgut, Rus yoldaslarin onerdiklerinden tamamen farkli bir temelde kurulmalidir.

Tam ozerklik, tam bagimsizlik, ve dolayisiyla bireylerin ve gruplarin tam sorumlulugu; ortak bir amac icin isbirliginin yararina inananlar arasinda ozgur iradeye dayali uzlasma; kabul edilmis sorumluluklari yerine getirmeyi ahlaki bir gorev sayma ve kabul edilmis programa aykiri dusecek eylemlerde bulunmama. Pratik yapilanmalarin ve orgutlenmeye yasam kazandiracak dogru araclarin uzerine insa edilecegi temeller bunlar olmalidir. Gruplar, gruplarin olusturduklari federasyonlar, federasyonlarin federasyonlari, toplantilar, kongreler, karsilikli iletisim komiteleri ve digerleri bundan sonra gelir. Fakat, butun bunlar, bireylerin dusunce ve inisiyatiflerinin engellenmedigi, yalitilmislik halinde gerceklestirilmeleri ya olanaksiz ya da yetersiz olacak girsimlere etki ve islerlik kazandirmaya yonelik bir anlayisla, ozgurce bir yoldan yapilmalidir. Boylece, bir anarsist orgutun kongreleri, her ne kadar temsili organlar olarak yukarida sozu edilen yetersizliklerden kaynaklanan sikintilari yasasalar da, belli bir hukuksal duzenlemeye tabi olmayacaklari ve kendi kararlarini birbirlerine dayatmayacaklari icin, otoriterciligin her gorunumunden bagisik kalir. En aktif yoldaslar arasinda kisisel iliskilerin dogmasina ve bunlarin gelistirilmesine katkida bulunur; eylem tarzlari ve araclarina iliskin programatik calismalari tesvik ve koordine eder; birbirinden farkli bolgelerdeki gelismeler ve buralardaki en acil gereksinimler konusunda herkesin fikir sahibi olmasina katkida bulunur; anarsistler arasinda halihazirda mevcut cesitli fikirlerin formule edilmesine ve bunlardan kimi istatistiksel verilere ulasilmasina yardimci olur -bunlarin aldiklari kararlar, bunlari kabul etmis olanlar disinda, uyulmasi zorunlu kurallar degil, sadece herkesin haberdar kilindigi oneriler ve tavsiyeler niteligindedir.

Kongrelerin gorevlendirdikleri idari organlar (Iletisim komisyonu vb.) yurutme yetkisine sahip degildir; bunlarin, isteyen ve kabul edenler disindakiler icin, yonlendirici, kendi goruslerini dayatici yetkileri yoktur -bunlar, yoldas gruplari olarak kesinlikle dusunceler ileri surebilir, bunlarin propagandasini yapabilirler, fakat, bunlari orgutun resmi dusunceleri olarak sunamazlar. Kongrede alinan kararlari, kongrede gruplar ya da bireyler tarafindan dile getirilmis dusunceleri ve onerileri yayinlarlar ve -boyle bir hizmetten yararlanmak isteyenlere- gruplar arasindaki iliskilerin gelistirilmesine, cesitli inisiyatifler konusunda birbirleriyle anlasmis gruplarin koordinadyonuna yardimci olurlar. Ysteyen herkes, istedigi kisi ya da kisilerle iletisim kurmada, ya da ozel gruplarca gorevlendirilmis diger komitelerin hizmetlerinden yararlanma konusunda tamamen ozgurdur.

Anarsist bir orgutte, tek tek uyeler, kabul edilmis ilkelerle celismeyen ve digerlerinin faaliyetlerine zarar vermeyen her dusunceyi dile getirebilir, her turlu taktige basvurabilirler. Zaten, belli bir orgut, bir arada durma nedenleri ayrilma nedenlerinden daha agir bastigi surece varligini surdurur. Bu dengenin degismesi dolayisiyla artik varlik nedeni ortadan kalktigi zaman, orgut dagitilir ve boylece daha homojen gruplarin olusmasina giden kapiyi aralar.

Acikcasi, bir orgutun yasam suresi ve devamliligi, vermek zorunda oldugumuz mucadelerdeki basari duzeyine baglidir, ve, dogal olarak, her kurum, icgudusel olarak onceden sinirlanmamis bir sure boyunca varligini surdurme arayisi icindedir. Fakat, liberter bir orgutun yasam suresi, kendi uyelerinin birbirleriyle olan dusunsel yakinliginin ve orgutsel yapilanisin surekli degisim gosteren kosullara uyarlanma yeteneginin sonucu olmalidir. Orgut artik yararli bir gorevi yerine getiremez hale geldigi zaman, varliginin son bulmasi daha yeg bir durumdur.

Rus yoldaslar, olasilikla, benim onerdigime, ya da bugune degin var olmus ve cesitli zamanlarda az cok tatminkar bir islev gormus orgutlere benzer bir orgutun cok fazla etkili olmadigini dusunecekler.

Bunu anliyorum. Bu yoldaslarin zihinleri, Bolseviklerin kendi ulkelerinde ulastiklari basariyla mesgul; bu yoldaslar, anarsistleri, birkac liderin ideolojik ve pratik yonetimi altinda olacak, mevcut rejimlerin saldirilarina karsi yolunda kararlilikla yuruyecek, maddi bir zafere ulastiktan sonra yeni toplumun kurulusuna onderlik edecek disiplinli bir ordu icinde bir araya getirmeyi arzuluyorlar. Belki de, boyle bir sistemde, anarsistlerin buna katilmayi kabul etmeleri ve soz konusu liderlerin olaganustu bir tasarim gucune sahip olmalari varsayiminda, daha buyuk bir maddi etkinlik gucune sahip olurduk. Peki ya bunun sonuclari? Rusya'da sosyalizm ve komunizmin basina gelen seyin aynisi anarsistlerin basina gelmez miyidi?

Bu yoldaslar, tipki bizler gibi, basari kaygisindalar. Fakat, var olmak ve basariya erismek icin, var olma nedenlerini reddetmek ve gelecek zaferin niteligini degistirmek gerekmiyor.

Savasmak ve kazanmak istiyoruz -fakat birer anarsist olarak ve Anarsi icin.

Malatesta
Il Risveglio (Cenova)
Ekim 1927


Makhno'nun Bir Anarsist Orgut Projesi'ne Yaniti


About Anarchism in Turkey: Turkiye'de Anarsizm

Texts in Turkish: Turkce metinler