1 Mayıs 77 de yaşanan katliamdan 32 yıl sonra Taksim meydanı işçilere, emekçilere, devrimcilere açılmış oldu. İkiyüzbini aşkın kalabalık 1 Mayıs’a katılmak için gedi. 2007 den bu yana Taksim sokaklarını ve çevre semtlerini direniş ve mücadele alanına çeviren devrimciler bu yıl “biz kazandık” şiarıyla Taksim meydanını bayram alanına çevirmiş oldu.
130 yıl önce “günde 8 saat” talebiyle alanları dolduran ve tıpkı 32 yıl önce Taksim deki gibi herkesin hak ettiğini isteyen milyonlarca işçinin bugünse yoksulluğun ve açlığın terbiyesiyle 12-14 saat, güvencesiz ve insanca çalışmadan yoksun sefaletin içinde yaşam sürmesini kazanım olarak görmüyoruz.Toplumsal kölelik düzeni insan hayatını yok ediyorken bayramları değil, ancak isyanları kutlarız.Biz Anarşistler 2007 den bu yana Taksimi direniş alanı olarak gördük. Bu yıl ise 1 Mayıs için gelen yüzlerce işçi, emekçi ve direnişçiyle dayanışmak için, sözümüzü söylemek ve teslim olmamak adına alana girmemek için geldik.
Taksim meydanına giriş için üç ayrı koldan belirlenen güzergahlarda yüzlerce insan sabahın erken saatlerinde toplanmaya başladı. Devrmci Anarşist Faaliyet ve Lise Anarşist Faaliyet olarak saat 09:30 da Mecidiyeköy de toplanmak üzere buluşuldu. Kara bayraklarımız, “GÜNDE 8 SAAT” 1886-DAF ve BÜTÜN SOKAKLAR BİZİMDİR-Lise Anarşist Faaliyet yazılı pankartlarımızla 100 kişilik Anarşist kortejimizle, sloganlarımızla Taksim alanına doğru yüründü. “Bayram değil, isyan” sloganlarıyla devam eden yürüyüş arama noktasına gelindiğinde durdu.”Katil polis Taksimden defol” sloganları atıldı ve bir konuşma yapıldı.
Yapılan konuşma da; “Taksimde polisler, barikatlar, helikopterler, kameralar ve arama noktaları var. Taksim de devlet istemiyoruz ve arama noktalarından geçmiyoruz.Ekmek, adalet ve özgürlük istiyoruz ve bize ait olanları almak için büyüyen isyandan korkun efendiler, sefaletin kurtuluşu sizin yok oluşunuzdur.”denildi.
Kara bayraklarımızı, pankartlarımızı topladık ve Taksimden ayrıldık.