Biz LAF’lılar yıllarca 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü “Armağanımız İsyanımızdır” diyerek kutladık. Herkes öğretmenine çiçek alırken biz okulların kapılarına zincir vurarak tabelalarına boya atıp sabotaj eylemleri düzenleyerek karşıladık bugünü.
Çünkü, devletin bizim gibi genç yaştakileri eğitimle itaatkarlaştırdığını düşünüyor ve bu itaatkarlaştırmanın tüm unsurlarına özgürlüğe olan inancımızla isyan ediyoruz!
“Öğretmen” öğreten kişi demektir, biliyoruz. Ancak bizim için esas olan öğretenin neyi, nasıl ve ne için öğrettiğidir.
Devlet düşüncelerimizi ve kişiliklerimizi kendi istediği hale getirmek için eğitir bizleri. Bu yüzden öğretmenler de devletin düşüncelerini devletsi ilişkilerle öğretmekle yükümlüdür.
Ancak bazı öğretmenler devletin istediklerini anlatmaz öğrencilerine. Nuriye ve Semih gibi… Devlete itaat etmez onlar da, bizim gibi.
Devlet bir gecede onları mesleğinden atarak şunu der: Siz öğretmen olamazsınız.
Gerçek olan da budur. Derslerinde itaat etmeyi değil özgürlüğü öğretenler “öğretmen” olamaz bu sistemde.
24 Kasım’da Öğretmenlere Armağanımız, İsyanımızdır!