Otoriteye Karşı Koymak İçin 1 Mayıs’ta Taksim’e
Uğur, Mahsun, Serhat, Ceylan, Enver, Canan, Birem, Berkin, Erdoğan… İstatistik listelerinde geçen bu isimler eğer devlet eliyle katledilmeseydi, belki onlarla aynı sofralarda yemeklerimizi paylaşıyor, aynı filmleri izliyor, aynı şeylere gülüyor, birlikte mücadele ediyor olacaktık. Onlar üzerlerine yağdırılan bombalarla bir dağın tepesinde, bedenlerine sıkılan kurşunlarla yolun ortasında, topraklarına döşenen mayınlarla evlerinin bahçesinde, atılan gaz bombalarıyla bir sokak köşesinde, patronların kar hırsıyla bir rezidans inşaatında katledildiler. Her birinin ardından kader diyip susanlar da, üzülüp ağlayanlar da, acıklı hikayelerle yaşanan ölümleri kanıksatanlar da oldu.
Bizlerse katledilen her kardeşimizin ardından, ne bu ölümün ilk olduğunu ne de devlet ve kapitalizm eliyle işlenecek son cinayet olduğunu düşündük. Bizler, her cinayetin, her ölümün, her katliamın ardından, yüreğimizdeki acıyla, inancımızla, öfkemizle doldurduk sokakları. Her birinin ardından unutmayacağız, katillerinizi affetmeyeceğiz dedik. Onların ölümünün olağanlaştırılmasına, katillerinin yok sayılmasına karşı direndik, mücadele ettik. Devlet, direnenlerin üzerine tüm şiddetiyle saldırmayı sürdürse de, vazgeçmedik.
Bugünlerde, devlet yine, 1 Mayıs’ta direnenlerin üzerine saldırmanın planlarını yapmaya başladı bile. Kendi iktidarına güvenerek, 1 Mayıs’ta Taksim’i bizlere yasakladığını, hesap sormak için çıkacağımız meydanları kapattığını söylüyor. Kendi otoritesiyle bizleri yok saymaya, görmezden gelmeye, baskısıyla yıldırmaya çalışıyor.
Biz liseliler, bugüne kadar bulunduğumuz her yerde otoritenin baskısına direndik. Okullarda kurduğumuz paylaşma masalarımızla okul yönetiminin otoritesine, mücadelemize olan inancımızla ailenin otoritesine, sokaklarda kurduğumuz barikatlarımızla devletin otoritesine karşı direndik; örgütlenerek mücadelemizi büyüttük.
Bizler, bir değil binleriz. Meydanları yasaklayarak bizlerin mücadelesini, anarşizmi durdurabileceklerini sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Bu yıl da, yoldaşlarımızın 1886’da yaktığı isyan ateşiyle, yaşamlarımızı gasp eden tüm otoritelere karşı dolduracağız sokakları. Kardeşlerimizi katledenlere, yaşamlarımıza kastedenlere inat isyanı büyütmeye devam edeceğiz. Uğur’un, Mahsun’un, Serhat’ın, Ceylan’ın, Enver’in, Canan’ın, Birem’in, Berkin’in, Erdoğan’ın ve katledilen nice kardeşimizin hesabını soracağız. Yasaklanan meydanlara karşı, devlete karşı yine sokaklarda olacağız. Otoriteye karşı koymak için 1 Mayıs’ta inadına Taksim’de olacağız. Anarşizmi inadına yaşayacağız!
İsyan Devrim Anarşi!
Lise Anarşist Faaliyet