Subayların azarlamalarına, hoyratça davranmalarına karşı gelmiş, emir-itaat ilişkisini yıkmaya çalışmışlardı Kronştad denizcileri. Gemilerde subaylara karşı geliyorlardı birer birer ama yaşamlarındaki tek adaletsizlik bu değildi. Çar’ın politikaları halkı daha fazla sefalete sürüklüyor, savaşlara sokuyordu. Bu adaletsiz düzen gemideki birkaç subaya karşı çıkarak, baş kaldırarak değişmiyordu. Rus denizcileri bunun farkındaydılar. Aralarında toplantılar düzenlemeye, tartışmalar yapmaya başladılar. Yeni bir arayış içerisine girmişlerdi. Halk arasında eşitlik, adalet, özgürlük sloganları yayılıyorken insanlar devrim düşlemeye başladı.
Tüm rus işçi-köylü-denizcileri bir devrim hareketi içersine girdiler. Daha fazla ekmek alabilmek için tümden adaletli, eşit topraklarda yaşayabilmek için direnişe geçtiler. Kronştad denizcilerinin topları artık zalim çarlığa karşı dönmüştü. Rus devriminin kalesi olan petrograndı kanları ile sulayarak kazandılar.
Rus işçileri fabrikaları işgal ediyor, köylüler patronları topraklarından kovalıyorlardı.
Kronştad’tan başlayan devrim çığlığı tüm rusyaya yayılıyordu.
Ama birileri devrimi ele geçirmeye çalışıyordu. Bolşevik parti rus devriminin başına geçmiş, halkı ilgirendiren tüm kararları bir merkezden vermeye başlamışlardı. Bir süre sonra partinin politikaları nedeniyle ezilenlerin yaşamı çarlık rusyasından daha beter duruma düşmüştü. Devrim bir anda bolşevik partinin eline geçmiş ve parti üyelerine hizmet eder hale gelmişti. Bir sıkıntınız varsa, eğer parti üyesi değilseniz bürokratik yollarla çözmeniz imkansızdı.
Rus devrim çığlığını başlatan kronştad denizcileri devrimin kötüye gittiğini çarlık rusyasından daha kötü bir rusya oluştuğunu görüyorlardı.
Adalet, eşitlik, özgürlük için savaştıkları sovyet rusya çarlık rusyasından daha kötü bir hal almıştı, Kolluk kuvveti çekalar partinin yayınladığı genelgelere uymayan hatta sorgulayanları cezalandırmaya, öldürmeye başlamıştı. Üretilen ürünler halkın ihtiyacına göre değil partinin kararlarına, politikasına göre kullanılıyor çoğu zaman bürokratik engeller yüzünden ihtiyaç olan ürün depolarda haftalarca beklemek zorunda kalıyordu. Halk sefalete sürüklenirken, parti üst üyeleri saraylarda krallar gibi yaşıyor düşünüyor, “halk için” karar veriyor, yargılıyor, öldürüyordu.
Kronştad denizcileri nasıl çarlık rusyaya karşı ayaklandılarsa daha fazla zulüm gördükleri sovyet rusyaya karşıda ayaklandılar. Partinin karar veridiği genelgelere karşı geldiler, herkesin katılabildiği komiteler kurarak kararlar almaya başladılar.
Kronştad denizcileri devrimlerini yeniden yaşamaya başlamışlardı.
Tabi bu durum iktidarın yani boşlevik partinin hoşuna gitmemişti. Parti kronştad denizcileri karşı-devrimci ilan ederek hedef gösterdi. Partinin elinde olan tek gazete ile kronştad denizcilerin tüm rus halkına karşı-devrimci olarak aktarıldı.
Bolşevik parti kızıl orduyu kronştad denizcilerin üstüne gönderdi. Birçok kızıl ordu birliği kendi halkına, kendi sınıfına ateş etmeyi reddettiği için cezalandırıldı. Ve 8 gün süren kanlı çarpışma sonucunda Kızıl ordu kronştad da binlerce işçiyi katletmişti. Beraber devrim için mücadele ettikleri binlerce işçiyi kendi silahları ile vurmuşlardı. Sağ kalan kronşnadlılarıda peşi sıra idam etmeye başlamışlardı.
Özgürlük sloganları ile yola çıkıp sonra halkın elinden tüm özgürlüğü alan, çarlık rusyasından daha kötü hale gelen sovyet rusya birçok kez kronştad katliamında kendini aklamaya çalışmıştır. Kronştad’ın devrime ihanet ettiğini söylemiştir. Ama asıl devrime ihanet eden bolşevik parti olmuştur. Bizler biliyoruz ki hiçbir iktidar ezilenlerin sesine ses, vicdanina vicdan olmayacaktır!