Kürdistan coğrafyasında, aylardır katliamlar yapan, halklara zulmeden IŞİD, üç haftadır TC devletinin sınırındaki Kobane’de büyük bir katliama başladı. Yıllardır TC devleti tarafından katledilen, asimile edilen Kürt halkı bu sefer de yine devletlerin ürettiği IŞİD’in baskı ve tehdidi altında kaldı.
Bölge coğrafyasında IŞİD’in şiddetinin artması, Kürt halkını katlemesi nedeniyle coğrafyanın dört bir yerinden sınıra, Suruç’a, gidişler başladı. Canlı kalkanlar oluşturuldu, sınır köylerinde nöbetler tutuldu.
24 Eylül tarihinde İstanbul’dan yola çıkan Devrimci Anarşist Faaliyet’li yoldaşlarımız, hâla canlı kalkan nöbetindeler. IŞİD’in bombalar yağdırdığı, havan mermileriyle saldırdığı sınır köylerinde yaşayan halkla birlikte direnişteler, savunmadalar. Son olarak 3 Ekim tarihinde Anarşist Kadınlar’ın da gittiği Suruç’ta, tezkerenin çıkmasıyla beraber hem IŞİD’in hem TC askerinin saldırıları yoğunlaşmış durumda. Asker ve jandarma gaz bombalarıyla, mermileriyle halka saldırırken Kobane’ye geçişler sürüyor.
Bugün halkın Kobane’deki örgütlü gücü, pek çok insan yaşamını yitirse de devam ediyor. Çocuk, genç, yaşlı ayrımı gözetmeksizin öz savunma güçlerine katılıyor, büyük bir direniş örgütlüyorlar.
Bu büyük direnişte, büyük savunmada bizler biliyoruz ki direnenler her zaman kazanacaklar. Bu direniş, Kobané halkının direnişidir; devletlere, kapitalizme, katil çetelere karşı var olma mücadelesidir. Dehaklara karşı verilen Kawa’ların mücadelesidir.
Bijî Berxwedana Kobané.