
Eğitim;  devlet için itaat edenleri, kapitalizm için üreten köleleri var etmek  demektir.Bu itaat ruhu; toplumda ailede başlar, devletin okullarında 18  yıl zorla hapse mahkum olur, taa ki ihtiyacı olan köleyi elde edene  kadar…yavaşça sindirir, yok oluşa hazırlar.
18 lik ruhlar; sistemin  bugün ihtiyaç duyduğu itaatkar beyinlerdir.İtaatkar Beyinleri yaratmak  için kontrol düzeneği olan okullar yazı ve sözlü sınavlarla sürekli  itaati canlı tutmayı sağlar.Sınavlar, üniformalar, disiplin kurulu, veli  toplantıları ile bizleri “hazırol” pozisyonunda tutarlar.
İşte  bu mahşer gününde; öğretmenlerinin ve ailesinin sözlerini dinliyerek,  verilen bilgileri uslu bir şekilde almış olanları tespit etmek için  sistemin süper bir fikri var: ÖSS
Haziran sıcağında cehennemde yanmak için hazır mıyız?
Hayatımızın dönüm noktası olarak kurgulanmış bu sınavı kazanmak ya da kazanamamak için hazır mıyız?
Bize dayatılan bu iki şıklı oyunu oynayacak mıyız?
Hayır..Bizler  bu sınavın 195 dakikalık bir sınavdan ibaret olmadığını gayet iyi  biliyoruz.ÖSS demek, anaokulundan başlayarak lise bitene kadar dayatılan  her şeye bolun eğmektir.Bizim için seçilen kıyafetleri gitmek,  öğretmenlerin emirlerine uymak, bize verilen “milli” bilinci  sorgulamadan kabul etmek demektir.Rakibin olan 1,5 milyon kişinin  arasından sıyrılarak şanlı 2 yüz bin kişinin arasına girmek, dershane  patronlarına rant sağlamak demektir.
Bizler Eğitilmek istemiyoruz.
Paylaşmanın  ve dayanışmanın ruhu, yaşamın bilgisiyle harmanlanmadığından  özgürlükten bahsedebiliriz.Bilgiyi tahakküm aracına dönüştürerek var  olan bu sistemde bir yok oluşa süüklenmek istemiyoruz.Çocukluğumuz,  gençliğimiz, hayatımız bizimdir.Anarşinin isyan çığlığını atın, bu  sınavı kaybedin…hayatı kazanın…
Eğitilmek istemiyoruz!
Özgürlüğe  tutkusu olan, sistemin bilgisini reddeden ve eğitilmiş olmaktan nefret  eden herkesi birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.
Eğitilmek Nedir?
“Okullara  kapatılmak, sıraya dizilmek, numaralandırılmak, kurallara uydurulmak,  hizaya sokulmak; gözetlenmek, yorumlanmak, soruşturulmaktur.
Eğitilmek  ne marifeti nede yaratıcılığı olan öğretmenler tarafından sayıma tabi  tutulmak, denetlenmek, sınanmak, notlandırılmak, elenmektir.Yaptığın her  eylemde mimlenmek, dövülmek, sövülmek, damgalanmak, kaybedilmek  anlamına gelir.
Eğitim topluma yararlı bireyler olmamız bahane  edilerek çocukluğumuzun, gençliğimizin;beyinlerimizin ve ruhlarımızın  sömürülmesi demektir.Bütün bunlar toplumun ve halkın yararı için  yapılır.Daha sonra ilk direniş belirtisi ya da şikayet sözcüğünde kişi  baskı altına alınır, soruşturulur, yargılanır, cezalandırılır, kınanır,  uzaklaştırılır, disipline edilir.
Eğitim bireyin eziyet görmesi, onurunun kırılması, küçük düşürülmesidir…Eğitim işte budur; onun kerameti de, ahlakı da budur!”