Erken saatlerde bahçede toplatılırız. Birerli-ikişerli binanın içine alınmaya başlarız. Gardiyanlar “serbest” dedikleri kıyafetlerimizi gözleriyle süzerken içeri doğru yürürüz. Saatlerce sürecek kapatılma başlamıştır artık. Dört duvar içerisindeyizdir. Koridorlar güvenlik kameralarıyla dolu, bahçe duvarları dikenli tellerle güçlendirilmiş. Bahçenin ortasında nöbetçi gardiyanlar… Okula girdikten sonra boyun eğmemiz onların yaşam nedeniydi sanki.
Tüm gözetleme mekanizmaları altında, derslerin sıkıcılığında, duvarlar üstümüze üstümüze geldiğinde eyleme geçmemiz için birçok neden belirmeye başlar hemen kafamızda.
Yöntemlerimiz çoktur. Sadece birkaç sıra arkadaşının dayanışmasına ihtiyacımız vardır. Onu bulduk mu kim tutar bizi! Kimimiz duvardan atlayarak kaçarız okuldan, kimimiz dikenli tellerin üstünden. Direklere, ağaçlara tırmanarak uzanır elimiz okul duvarlarının ardına. Sokağın özgürlüğünü hissettiğimizde nefesimiz kesilene kadar koşarız, bekçinin bakışları arasında.
Sebebimizin ne olduğu da çok önemli değildir aslında. Bazen arkadaşlarımızla çay içmeye, bazen top oynamaya gideriz. Bazen de sahilde rahat bir nefes almaya ya da bir yerlerde düşlerimizi eylemeye…
Okul duvarları üstümüze üstümüze geldiğinde, kaçmak için çok sebebimiz olsa da çok da neden aramayız.
Kaçıyoruz diye, korktuk sanma sakın!
Okuldan kaçmak liseliler için bir eylemdir aslında.Tüm cezalara rağmen yasakları delmek tarifsiz bir duygudur çünkü. Ertesi gün yine aynı kapıdan gireriz okula. Çünkü biliriz ki kaçmakla değişmez hiçbir şey. Okul yerindedir, müdür de odasında. Onlar var oldukça bizlerde onların karşısında dimdik durmalıyız okulda. Onların istediği itaatkar liseliler yerine, öfke dolu, örgütlü liseliler olarak. Nasıl okul duvarından atlarken arkadaşımızın elini sımsıkı tutup onu bırakmazsak, okulda da hiçbir adaletsizliğe sessiz kalmayız. Kurduğumuz paylaşma masalarıyla onların bencil kültürlerini yıkarız. Sınavlarda rekabeti değil dayanışmayı örgütleriz. Bizi zaptedebileceğini sanan bir müdüre denk geldiğimizde ise bizden çekeceği çoktur. İşte o zaman “Keşke gitseler de kurtulsak.” derler bizim için. Ama o zaman da biz gitmeyiz işte, bu saçmalıklar sistemini yıkmak için mücadelemizi büyütürüz.
Şimdi #OkuldanKaçmak için tam zamanı!
Havalar ısınıyor, devamsızlıklar sınıra yaklaşıyor. Birkaç öğretmenin otoritesini sarsmak, biraz hareketlenmenin tam sırası. Okuldan kaçma fikirlerimizi, çektiğimiz fotoğrafları, görüntüleri #OkuldanKaçmak hashtag’ine yolluyoruz. En yaratıcı kaçışları seçiyoruz.
Otoriteye karşı koy, #OkuldanKaçmak için harekete geç!