Karadeniz İsyandadır LA !
Behzat Ç “bir Ankara polisiyesi” dizisinin 20 Şubat 2011 günü yayınlanan bölümünde, Bahar karakterinin mensup olduğu örgütün bürosunda, bizlerin 6 Ocak 2011 günü Çevre ve Orman Bakanı’nın katıldığı programı protesto etmek için yazdığımız “Yasalarınız Geçse de HES’leri Geçirtmeyeceğiz – Karadeniz İsyandadır” pankartının, döviz şeklinde masada durduğunu gördük. Ne olduğunu çözmeye çalışırken, dizinin ilerleyen dakikalarında Bahar ve arkadaşlarının HES karşıtı bir eylem düzenlediğini fark ettik. Okunan basın açıklamasında “yaşam savunuculuğu”, “kapitalizmin müdahalesi karşısında uzlaşmaz olmak”, “HES’lere ve daha fazlasına hayır” gibi ibareleri duyunca televizyon karşısında yüzümüzde bir anlık bir gülümseme belirdi. Yaşam savunucularının dertlerine kulak verilmesi, kamuoyunun gündemine oturan HES karşıtı anti-kapitalist yaşam mücadelesinin bu şekilde de gündeme getirilmesi bizleri mutlu etti.
Dizide kurgulanan basın açıklaması sonrası eylemcilerin meclise yürümek istemeleri üzerine polis müdahalesiyle karşılaşmaları, Emniyet müdür yardımcısının, kadın eylemcilerden birine “canım” demesiyle kıyamet kopması ve eylemcilerin gözaltına alınması, bizlerin birçok kere maruz kaldığımız sahneleri hatırlamamıza neden oldu. Örneğin Loç Vadililerin şirket önünde 28 gün süren oturma eyleminde polisin Loç’lu kadınlara “Sizin eviniz yok mu? Evinize gidip yemek yapsanıza” demesiyle dizide polisin eylemci kadına “canım” diye hitap etmesi aynı zihniyetin ürünüdür. Dizideki bu sahneyle, provokatör polis zihniyeti minimalize edilerek ekranlara taşınmıştır.
Peki ya sonrası?
Dizide eylemciler itiş kakış gözaltına alınır alınmasına ama gerçekte yaşadıklarımız bu kadarla mı kalmaktadır?
Örneğin geçtiğimiz günlerde Trabzon’da KTÜ öğrencileri Çevre ve Orman Bakanı’nı protesto etmek istemişler, bunun neticesinde yerlerde sürülmüşler, yetmezmiş gibi polis otobüsü içerisinde şiddet ve işkence görmüşlerdir.
Karikatürize edilmiş müdahale anını canlandırmak teknik olarak belki daha kolaydır ya da daha fazlasını canlandırmak dizinin kaderini bir şekilde etkileyebilir, yayından kaldırılmasına neden olabilir. Bu kaygıları anlamakla beraber, Bahar karakterinin ifadesi alındıktan sonra bırakılmasını telefon ile bildiren Behzat Amir’dir. Gerçek hayatta bizler Bahar karakteri kadar şanslı olamıyoruz ne yazık ki!
Öte yandan Behzat Ç. karakterinin, Bahar’ın gözaltına alındığını öğrendiği sahnede Harun Komiser’in HES’i “hak-eşitlik-sol” şeklinde bir örgüt ismi sanması ve amiri tarafından “gazete oku lan” şeklinde uyarılması, HES’lerin günümüzde toplum tarafından hâlâ daha bilinmediği gerçeğine gönderme yapmaktadır.
Dizinin beslendiği kitabın yazarı ve senaristi Emrah Serbes’in ve dizinin genel yönetmeni Serdar Akar’ın toplumsal olaylara duyarlılığını ve muhalif kimliğini biliyoruz. Bundan önceki bölümlerde Hrant Dink suikastının canlandırılması ve gönderme yapılması bunun en önemli örneklerindendir.
HES karşıtı yaşam mücadelesinin belli bir izleyici kitlesi olan bir dizide kamuoyuna aktarılmasını elbette önemli buluyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle dizide emeği geçen herkese duyarlılıkları için teşekkür ediyoruz. Ancak HES karşıtı mücadele bundan sonra da dizide gündeme getirilirse atılan sloganların ve müdahale anlarının daha gerçekçi olmasını temenni ediyoruz.