Anarşist Kadınlar çağırıyor; “Her gün bizimdir”


8 Mart dünya kadınlar günü. 8 Mart’ta dünyada milyonlarca kadın günün anlam ve önemine atıfta bulunacak ve bugünü kutlayacaklar. Dertlerine derman olacak taleplerini dile getirecekler ve özgürlük isteyecekler. Çünkü bugün kadınlar için seçilmiş özel bir gün.
Ancak böylesi bir sistemden ne özgürlük talep edebiliriz, ne de devletin sözde armağanı bugüne bir anlam sığdırılabiliriz. Bizler özgürlük için mücadele edenler gibi mücadele ederek, bu erkek sisteme her gün isyan ederek kutlayacağız bugünü.
Çünkü kadınlar her gün kocaları, babaları, sevgilileri ve erkek kardeşleri tarafından sadece kadın olmaları üzerinden dövülüyor, sövülüyor yeri geliyor öldürülüyorlar. Toplumsal ahlak kuralları çerçevesinde namus ve töre cinayetlerine kurban gidiyor, tecavüze, tacize ve sistematik şiddete maruz kalıyorlar. Hele ki yoksulsa kadın daha da beter yaşıyor bu hayatı. Daha acımasızca alıyor payına düşeni. Zaten gazetelerin 3. Sayfalarında ve televizyonda ana haber bültenlerinde bunları oldukça sık duymaktayız.

Evet, tüm bunların sorumlusu erkek egemen sistemdir ve bu sistemin yaşatıcısı devlettir. Zaten devlet varoluşu itibariyle militarist ve cinsiyetçidir. Dolayısıyla kadının köleleşmesi devletli toplumun bir sonucudur. Kadının özgürleşmesi için devletinde ortadan kaldırılması gerekmektedir. Erkek egemenlik erkek cinsi üzerinden değil iktidar kurma üzerinden değerlendirilmelidir. İktidar olan ve iktidarını bir başkasını yönetme ve sömürme üzerinden kuran devletsi anlayış yani erkek egemen anlayış sadece kadınları değil herkesin yaşamak için mücadele ettiği özgür dünyanın önünde büyük bir engel oluşturur.
Kadınlar kendi kurtuluşlarını kendileri sağlamalıdırlar. Bu ancak mevcut toplumsal değer yargılarını reddederek, bugünden yaratacakları özgür yaşamlarla mümkündür. Kapitalist sistem bu özgür yaşamları kontrol etmek istemektedir. Kadını birer metaya indirgeyerek kapitalist anlayışı zorla dayatmaktadır. Emeği ve bedeni sömürülen kadın artık insan olmaktan çıkar, kapitalizmin kriterlerine uygun birer metaya dönüşür. Kadın kimliği yok sayılır ve görmezden gelinir.
Bizler Anarşist kadınlar olarak erkek egemen devletin ve iktidarların, militarizmin, cinsiyetçiliğin ve kapitalizmin olmadığı bir dünya hayal ediyoruz. Bugünden devrim olmak, özgürleşmek için isyanımızı sokaklara taşıyoruz . Çünkü Her gün yok edilen bizim hayatlarımız. Hayat böyle ise bizim için; 8 Mart sadece bir gündür. Her gün isyandır, her gün bizim.

Cins