Kadınların tarihten çaldıkları gün…

BÜTÜN KADINLAR SOKAĞA!

Yıl 1857 … Newyork sokaklarında kırk bin kadın“ekmek ve gül” sloganıyla yürüdü. Emekçi milyonlarca kadın haykırdı o gün. Kadınların tarihten çaldığı bugün de seslerin yükseldiği, bedenlerin, yüreklerin aynı yerde birleştiği milyonlarca emekçi ve özgürlük tutkunu kadın yine bir arada ve beraberce haykıracaklar. Dünyada bir gün yok! Diyecekler. “KADINLAR HEP VARLAR”

Bu topraklarda yıllarca Ataerkil bir yaşamın baskısıyla sömürülen düşüncelerimiz, sömürülen bedenlerimiz, sömürülen hayallerimiz yalancı bir söylemin ve kandırmacanın değil gerçek olduğunu bilerek kabüllenmeyen direngen yüreklerin ifadesidir. Kadınlar öncelikli kendi hayatlarını sorgulayan ve değiştiren yaşamını bir örgütlü mücadelenin pratiği ile birleştirerek hareket etmeliler. DUR demek için beklemek yetmez! tüm kadınlar istediğimiz özgür yaşamları alabilmek için seslerini yükseltmeli ve harekete geçmeliler. Bu gerçek değişimdir.

8 Mart kadınların günüdür. Küresel kapitalizmin, Devletlerin ve yasalarının, tüm iktidarların, Eşitliğini istemiyoruz, hak istemiyoruz, adalet istemiyoruz, yasalarla ve erkek kültürünüzle avunmak istemiyoruz, ne korunmaya, ne şefkatinize ihtiyacımız var. İhtiyacımız olan sizler tarafından yok edilen, hiçe sayılan özgür yaşamlarımız. Biz yaşamlarımızı istiyoruz!

8 Mart kadınların sesidir…Kafataslarını ölçerek tetiği çekenlerin, kafalara vura vura kazıdığı Faşist Ulus-Devlet politikalarınızın, içinizde besleyip büyüttüğünüz milliyetçi sevgi seli kanlı gösterilerinizin, şovenist-cinsiyetçi medyanızın, katil yasalarınızın, militarist tüm kurumlarınızla katlettiğiniz yaşamları, gasp edilen hayatları görmezden gelen iktidarlarınız ve sizin kapitalizminiz! bu dünyada sadece savaşları, şiddeti ve zulmü, sömürüyü yaratmıştır.Erkek bir dünyanın biz kadınlara verebileceği eşitlik yalandır.Dünyada işlerin %66’sı kadınlar tarafından görülüyor.Buna karşın kadınlar dünyada ki toplam gelirin ancak %10 una sahipler. Dünyada ki mal varlığının ise %1 ine sahipler. Dünyada ki işlerin %34’ü erkekler tarafından görülüyor ama erkekler dünyada ki toplam gelirin %90’na ve toplam mal varlığının %99 una sahipler.Türkiye de şehirlerde kadınların %18’i, köylerde kadınların %76 sı erkek tarafından şiddete ve işkenceye uğruyor. Namus ve töre cinayetleri topraklarımızda artarak yaşanmakta ve kadınlar “ berdel” gibi baskıcı yöntemlerle erkeklere satılmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun kadın bir seks metası ve cinsel obje olarak algılanmaktadır. Kadına yönelik işkenceye, tecavüze, cinsel sömürüye ve cinayetlere seyirci kalanlara karşı seslerimiz yükselecek !yıllarca evlerinde, fabrikalarında, tarlalarında sömürülen kadınlar sokakların kontrolsüz özgür ruhunu ele geçirecek ve isyan çığlıklarını atacaklar.

8 Mart direniştir…Kendi hayatta kalma mücadelesini veren ve yaşamlarını sahiplenen kadınların, hayatın her alanında bir küresel kurtuluşun hayalini kurduğu kadın örgütlenmelerine ihtiyacı vardır.Gündelik hayatımızda, okulda, aile içinde, işyerimizde, sokakta otoriter ve hiyerarşik biçimde erkek egemen kültürün etkisini ve pratiklerini görebiliyoruz.Yaşamlarımızı birbirimizi dönüştürerek, değiştirebiliriz. Farklılıklarımız bizi zenginleştirecek, sıkıntılarımız beraberce atılan adımlara dönüştüğünde farkındalıklarımızı yaratmak ta kolaylaşacaktır. Hayallerimiz birleştiğinde yeni heyecanların peşinden koşup, hayatlarımız birleştiğinde özgürleşmenin de tadına varacağız. Paylaşmak ve dayanışmak mücadelenin temelidir. Kadınlar bu toplumun tüm değer yargılarını ortadan kaldırabilmek için bir arada ve her koşulda yüreklerinde ki isyanı sokaklara taşımalılar. Direniş sokaklardadır.

8 Mart sadece bir gündür, her gün bizimdir.


Cins