SÖMÜREN TARAF OLMA, EMEKTEN TARAF OL!

Hindistan’ın Ruhani Lideri Gandi, haksızlıkla mücadele edenlerin kalbinde yer eden bir cümlesinde der ki: “ Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, ardından senle savaşırlar, sonra sen kazanırsın..” Biz muhabirlerin de medyada var olma çabaları biraz bu mücadeleyi andırır.

Sayın basın mensupları, sevgili arkadaşlarım!…

Birazdan size okuyacağım haber, 5 N 1K kuralı ile yazılmamış olsa da, gazetelerinizin sayfasında yer alması, Türkiye medyasındaki genç muhabirlerin durumlarının deşifre edilmesi adına ilginize sunuluyor. Redaktesini ise Taraf Gazetesi yönetimine bırakıyorum. Ne de olsa Onlar, muhabirlerin mesleğe olan hevesini, mesleğe olan tutunma gayretini kullandıktan sonra, “zaten güzel yazamıyordu, redaktesini de biz yapıyorduk” deyip işin içinden çıkmasını çok iyi bilirler. Farkındayım ki, yaptığım bu açıklama neticesinde, parçası olmak istediğim medya –basın sektöründe bir daha asla işe giremeyeceğim. Hiçbir kurum benim gibi patronlarını bu şekilde deşifre eden bir muhabir ile çalışmayacak. Ki hele hele TARAF gibi, statükoya karşı olduğunu iddia eden, ezilenlerin ve ötekilerin sesiyim diyen, bu yönde haberleri ile gündemi sarsan, haksızlıkları haber yaparken cesurluğu ile böbürlenen bir gazete patronuysa, elbette “ortalığı bulandırmak isteyen, ne idüğü belirsiz, haktan hukuktan söz eden” bir muhabir ile çalışmak istemeyecektir. Yine de yaşayacağım tüm olumsuzlukları, tehditleri göze alarak başlığımı atıyor ve TARAF’ta okuduğunuz onlarca haberim gibi yeni bir haberimi daha sizlerle paylaşıyorum. Yazdığım isyan haberinin yazı dizisine dönüşmesi ve önce şu gösterişli camlar arkasında bana gülen ama içten içe haklılığımı bilen eski mesai arkadaşlarıma ardından genç ve idealist muhabirlere güç vermesi dileği ile.

Askeriyeyi korkutuyor bu kızı susturamıyor

Askere kök söktürüyor muhabire diz çöktürtüyor

Adalet tellalı TARAF emekçiyi sömürüyor

Taraf Gazetesi’nde stajyer konumunda bir sene çalıştırılan ve ardından seni kadroya almıyoruz denilerek, gazete ile ilişkisi kesilen Evrim Kepenek’in gazeteye açtığı tazminat davasının ikincisi yarın saat 11’de, Kadıköy’deki iş mahkemesinde gerçekleşecek. Daha önce Cumhuriyet, Birgün, Bianet gibi kurumlarda çalışan muhabirin çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yayınlanmış çok sayıda haber-röportajda da imzası var.

eylemok

EVRİM KEPENEK – MUHABİR

Demokrasi , İnsan Hakları , Darbe karşıtlığında ”duyarlılığıyla” göz dolduran Taraf gazetesi ; bu kez farklı bir yönüyle karşımızda. Daha önce kendi bünyesinde tamamen bir diktatörya kurup gazetede çalışan işçi-gazetecilere dayatmalarıyla özellikle Ankara Büro’yu mağdur etmesiyle gündeme gelmişti.
Son olarak muhabir Evrim Kepenek, gazetede güvencesiz çalışmasını gündeme getirdiğinde , varolan koşullara katlanması ya da işten çıkması yönünde dayatılmalarla karşılaşmış ve işten atılmıştı. Genel Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar ile konuştuktan sonra şubat 2009’da deneme süresi başlayan muhabir sonraki süreci şöyle anlatıyor: “Cesur haberleri , militarizme karşı duruşu ile Taraf benim de için de yer almak istediğim gazetelerden biriydi. Yasemin Hanımla konuştuğumda iki ay deneme süresinin ardından durumumun belli olacağını söyledi. Seçim öncesi olan bu süreçte haberlerim yayınlanıyor ve sürekli çalışıyordum. Haber müdürümüz Tuncer Köseoğlu bir sohbet sırasında bana kadromun yapılacağını söyledi. Ben de hiçbir belge istenmedi demek ki yapılmadı diye düşündüm. Üçüncü ayın sonda Köseoğlu bana, senle çalışmak istemiyorum işten ayrıl dedi. Ben de durumu sormak için Yasemin Çongar’a gittiğimde bu karardan haberi olmadığını ve benim çalışmam gerektiğini söyledi. Çongar’ın yönlendirmesi ile çalışmaya devam ettim”.

Şoku ilk celse de yaşadı

Aylarca kadrosuz, sigortasız ve ücretsiz bir şekilde çalışmaya devam eden muhabir, her ay yönetime “Benim durumum ne olacak diye sorduğunda?” kendisine “ Sen çalışmaya devam et, müdürünü de ciddiye alma” yanıtı ile karşılaşır. Ocak 2010’a gelindiğinde ise madden ve manevi açıdan çok yıprandığını fark eden muhabir Köseoğlu’na durumunu sorduğunda, “Ekonomik nedenlerden kaynaklı olarak seni kadroya almıyoruz” yanıtını alır ve gazeteden ayrılır. Kendisi ile birlikte gazeteden çıkartılanlarla konuştuğunda bir avukata danışmaya karar verir ve haklarını öğrenir. Yaşamış olduğu mağduriyetin boyutlarını açmış olduğu tazminat davasının ilk celsesinde daha da yakından gören muhabiri gazetenin avukatları da oldukça şaşırtmış. “Hiç gazeteye gelmiyordu, sosyal çevre yapmak için gazeteye uğruyordu, yazıları çok kötüydü” diyerek gazeteyi savunan avukatlar ve gazete yönetimine muhabir şimdi şunu soruyor: “Haberlerim ve yazı dilim çok kötü ise neden bir sene boyunca haberlerimi yayınladınız. İyi bir çalışan değilsem neden bir ay sonunda beni çıkartmadınız?”.
Gazete tarafından iddia edildiği gibi TARAF’a zarar vermek isteyen güç odakları ile ortak hareket etmediğini söyleyen muhabir, asıl derdinin yaşamış olduğu hak ihlalinin ve mağduriyetinin birileri tarafında fark edilmesi olduğunu söylüyor. Sömürenlerin, ezenlerin, haksızlıkları görmezden gelenlerin, ayrımcılık yapanların tarih sayfalarından silindiğini buna karşın hak mücadelesi içinde olanların kendileri göremeyecek olsa da, kendi geleceklerini karartan yaktıkları isyan ateşinin hak kazanımı olarak muhabirlere geri döneceğini umut eden Kepenek, Taraf Gazetesi yönetimine adalet çağrısında bulundu ve tüm destekçileri, Cuma günü Kadıköy’de yapılacak olan duruşmaya davet etti.

Fabrika