TARAFINI SEÇ!TUZLA'DA GÖRÜŞÜRÜZ…

Yalçın Sabancı’ya ait YA-SA Denizcilik, Tuzla Tersanelerindeki “doluluk yüzünden” Japonya’ya yöneldi. Nevzat ve Metin Kalkavan kardeşlerin Tuzladaki Sedef Tersanesi ise bir ilke imza attı. Bundan böyle Sedef Tersanesinde 180 bin tonluk gemiler de inşa edilebilecek. Eşref Cerrahoğlu’nun sahibi olduğu Cerrahgil Denizcilik ise Alman ortağıyla birlikte Tuzla tersanelerindeki siparişlerinin yanı sıra, Çin’de bir tersanenin üç yıllık kapasitesini kapatmaya çalışıyor. Ereğli Demir-Çelik fabrikalarının ürünlerinin en az 175 bin dwt tonluk gemilerle taşındığına dikkat çeken Eşref Cerrahoğlu, Sedef Tersanesinin Türk tersaneciliğinin dönüm noktası olduğunu ifade etti. Cerrahoğlu, Sedef Tersanesinde üretilecek 180 bin dwt tonluk geminin ilk müşterisi olacağını kaydetti. Mehmet Emin Karamehmet’in şirketi Geden Line, Tuzla Tersaneleri dolu olduğu için Kore’deki Tersanelerine 11’i kimyasal tanker olmak üzere 20 gemi, Çin’de farklı tersanelere 8 gemi sipariş etti. AKP milletvekili Cengiz Kaptanoğlu’nun şirketi, Tuzla tersaneleri dolu olduğu için Kaptanoğlu Holding de Güney Kore’nin Hanjin Tersanesi’ne 4 adet gemi siparişi verdi….

Son 7 ayda 20, 20 yılda toplam 97 ölüm ve kayıtlara geçmeyen binlerce yaralanma oldu ve devam ediyor. En gencinin 17, en yaşlısının 51 yaşında olduğu tersanelerde, Yüksekten düşerek 30 işçi, Patlama sonucu 29 işçi, Elektirik çarpması sonucu 16 işçi, Yanma, Ezilme, Sıkışma sonucu 22 işci öldü.

Ölümlerin ve yaralanmaların yanı sıra, 200.000 işçinin bulunduğu, 40.000 bin işçinin çalıştığı Tuzla’da yaşayanlar içinse şartlar vahim. Memleketteki yoksullaştırılmış ailelerinin, kendileri gibi göçmemeleri için her şartı kabul ettiler ve kötü şartlarda barınmak zorunda kaldılar. Tuzladan olmadıkları ve bekar oldukları için ev tutamadılar. Mutfak ve tuvaletin de dahil olduğu 25 M2’lik odalara, 500 Ytl kira ödeyerek 10 kişi beraber yaşamak zorunda kaldılar. Muhtaç oldukları bilindiği, aç oldukları düşünüldüğü için sürekli ezilerek çalışmak zorundalar. Patronları tarafından işçi olarak değil, tutsak olarak görülüyorlar. Makinanın birer dişlisi hepsi, bu çarkı bildikleri halde durduramıyorlar, çünkü…

16 Haziran’da birşeyler değişebilir. Dayanışmanın ve paylaşmanın rüzgarı kasırgaya dönüşebilir. Rüzgara rüzgar olmak, hep beraber Kasırgaya dönüşebilmek için 16 Haziran Pazartesi gününün erken saatlerinden itibaren her ne işimiz olursa olsun Tersane İşçilerinin çağrısıyla Grevdeyiz. Tarafımız belli…

İstanbul AHALİ
[email protected]

Fabrika