SOKAK | FABRİKA | CİNS | TENEFÜS | TOPRAK | ENGLISH | İLETİŞİM | Anarşist Faaliyet
Tuzla'da Ada Tersanesinde Direniş Başladı

Tuzla’da Ada Tersanesinde Direniş Başladı

Dayanışma, Fabrika

Bir buçuk aylık maaşlarını alamadan işlerine son verilen Ada Tersanesi taşeron işçileri bugün saat 10:00’da tersane önünde toplanarak direniş başlattılar.
Tuzla’da Ada tersanesi önünde 10:00’da toplanan işçiler “Ücret hakkımız için direniyoruz, kazanacağız” pankartı açtılar. Ada tersanesi patronu son model arabasıyla tersaneye giriş yaparken, işçiler “direne direne kazanacağız”, “Köle değil işçiyiz, birleşince güçlüyüz”, “Tersane işçisi yalnız değildir” “Ada işçiye hesap verecek” sloganları atıldı.

Katledilen Kürt Özgürlük Mücadelesinin yürekli kadınları Fidan Doğan, Sakine Cansız ve Leyla Söylemez için Halk Sokaklardaydı

Katledilen Kürt Özgürlük Mücadelesinin yürekli kadınları Fidan Doğan, Sakine Cansız ve Leyla Söylemez için Halk Sokaklardaydı

Dayanışma

Paris’te 9 Ocak Perşembe günü gerçekleştirilen suikast sonucu katledilen Fidan Doğan, Sakine Cansız ve Leyla Söylemez için yüzlerce insan bugün Taksim’deki Fransa Başkonsolosluğu’na yürüdü.
BDP’nin çağrısıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce insan “Özgürlük Mücadelesinin Neferlerine Söz Veriyoruz Sorumlulardan Hesap Soracağız BDP İlçe Örgütü” yazılı pankart ile yürüdü. Katledilen devrimci kadınların fotograflarının taşındığı yürüyüş boyunca sık sık “Katil Devlet Hesap Verecek”, ” Şehit Namırın”, “Sakine Cansız Ölümsüzdür”, “Leyla Söylemez Ölümsüzdür”, “Fidan Doğan Ölümsüzdür” sloganları atıldı. Yürüyüşe Devrimci Anarşist Faaliyet, Mücadele Birliği, ESP,

Teknopark İşçileri Direniş Çadırı Kurdu

Teknopark İşçileri Direniş Çadırı Kurdu

Dayanışma

3 haftadır her cuma Eminönü’nde bulunan İstanbul Ticaret Odası (İTO) önünde eylem yapan Teknopark işçileri bugün direniş çadırı kurdu. Devrimci Anarşist Faaliyet de, kolluk kuvvetlerinin tüm engellemelerine rağmen direniş çadırını kuran Teknopark işçileriyle dayanışma gösterdi.

Sabah saatlerinde bekleyişe geçilen İTO önünde, onlarca çevik kuvvet polisi ve TOMA’lar da hazır beklemekteydi. Aylardır maaşlarını alamayan Teknopark işçileri 12:30′da basın açıklaması yaparak “Bugün buraya kararlılığımızı göstermeye geldik. Bir kez daha en meşru hakkımızı, alın terimizin karşılığını alacağımızı ilan ediyoruz. Ücretlerimiz ödeninceye kadar proje sahiplerinin peşini bırakmayacağız! Bugünden itibaren, kurduğumuz direniş çadırı ile sorun çözülünceye kadar burada olacağız.” dedi

Kartal Belediyesi Geri Adım Attı

Kartal Belediyesi Geri Adım Attı

Dayanışma

Kartal Belediyesi’nde işten atılan 10 işçi belediyenin geri adım atarak işçilerden görüşme talep etmesi üzerine bugün 12.30’da gerçekleştireceği basın açıklamasını erteledi.

Genel-iş Sedikası 1 Nolu Şube çağrısıyla Kartal belediyesi işçileri, bugün gerçekleştireceği basın açıklamasının ardından yarın Kartal Meydanı’nda direniş çadırı kuracaklarını duyurmuştu. Bunun üzerine belediye başkanı Altınok Öz bugün Kartal Belediyesi önünde toplanan Kartal Belediyesi taşeron işçileriyle görüşme talep etti.
Genel-iş Sedikası 1 nolu şubesinin çağrısıyla Kartal Belediyesi önünde toplanan kartal belediyesi işçileri, genel-iş sendikası ve siyasi kurumların belediye önünde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra

8 Maden İşçisinin Yaşamını Yitirmesiyle İlgili Dağıtılan Bildiri

Bildiriler, Sokak

Üzüntümüz Öfkemizin Tohumudur!
“Bu mesleğin kaderinde maalesef ölüm var.” RTE

2013 yılı madenlerde yine katliamla başladı. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait bir maden ocağında 7 Ocak Pazartesi günü bir işçi katliamı yaşandı. Öğlen saatlerinde 630 metre derinlikte yaşanan metan gazı patlaması sonucu maden işçileri yine toprak altında kalarak yaşamını yitirdi. Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde meydana gelen bu katliamda Ahmet Şekerci, Hasan Bozacı, Muharrem Yapıcı, Yüksel Koca, Hüseyin Kürekçi, Satılmış Arslan, Köksal Kadıoğlu ve Muhsin Akyüz yaşamını yitirdi. 8 işçinin ölümünü hükümet kader olarak değerlendirip çok üzgün olduğunu belirtirken muhalefet ise hükümeti eleştirecek bir koz olarak değerlendirip derin üzüntü içerisinde olduğunu belirtti. Ardı ardına süren bu açıklamalar ile 8 işçinin öldüğü bu maden katliamında, hükümetiyle muhalefetiyle devlet şaşırmadı, üzüldü!

Devlet bu ölümlere şaşırmıyor, zaten şaşırması da beklenilemez. Çünkü bu sonucun sebebi kendisi ve sebebi olduğu bu sonuca sahte üzüntüsü ise, bu gerçekliği görünmez kılma politikasıdır. Üzgünlük propagandası yaparak herkesin ölümlere alışmasını istemektedir. Bu alıştırma politikası içerisinde gazete ve televizyonların konumu devlet için önemli bir araçtır. Maden ocaklarında her yıl onlarca, yüzlerce işçi katlediliyor. Her maden katliamıyla beraber, maden sektöründe ölümün olağanlaşması artıyor.  Sadece Türkiye’de de değil tüm dünyada maden ocaklarında ölüm olağanlaştırılarak, adeta iş sürecinin bir parçası haline geliyor. Yani bir maden işçisiyseniz işinizin gereği yerin yüzlerce metre altını, kömür çıkarmak için kazarsınız. Bazıları kazdıkları gün başına para alırken, bazıları ise kazdıkları metre başına para alır. Ve bu şekilde çalışmayı sürdürürken yaşamınızı yitirirseniz, bu olağandır. Adeta babadan oğula geçen bu mesleğin tüm incelikleri aktarılırken, ölmek de tüm olağanlığıyla aktarılmaktadır. Maden işçisinin yaşamını sürdürebilmek için metrelerce yerin altından çıkardığı bu kömür ne için çıkıyor?

"Binaları Biz Yaptık Yıkmasını Biliriz"

“Binaları Biz Yaptık Yıkmasını Biliriz”

Dayanışma

Yaklaşık dört aydır alamadıkları ücretleri için İTO önünde direnişte olan İTO-Teknopak işçileri cuma günü maruz kaldıkları polis saldırısını bugün Kadıköy’de yaptıkları eylemle protesto etti. Eyleme Devrimci Anarşist Faaliyet de katılarak direnişçi işçilerle dayanışma gösterdi.
Kadıköy Kalkedon Meydanı’nda biraraya gelen İTO- Teknopark işçileri ” Aylardır ücretlerimizi alamadık! İşte Teknopark İstanbul Projeniz- Direne Direne Kazanacağız Teknopark İstanbul İnşaat İşçileri” yazılı pankart açtı. Eyleme yine direnişte olan Abdi İbrahim işçileri “Haklarımız ve Geleceğimiz İçin Direniyoruz İşimizi Geri İstiyoruz!- Direnişçi Abdi İbrahim İşçileri” yazılı pankartıyla, OSM-İMES işçileri derneği de ” Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni Hakları ve Onurları İçin Direnen Teknopark İşçileri Yalnız Değildir!- OSM-İmes İşçileri Derneği” yazılı pankartıyla katılarak dayanışma gösterdi. Direnişçi işçiler ve destekçileri Kalkedon Meydanı’ndan Eminönü-Karaköy İskelesi’ne bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında sık sık “Direne Direne Kazanacağız”,” Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Ücret Hakkımız Söke Söke

Şişecam İşçisi Yalnız Değildir

Şişecam İşçisi Yalnız Değildir

Dayanışma, Fabrika

28 Aralık’ta işten çıkartılan ve 10 gündür Topkapı’daki fabrika önünde nöbet tutan Şişecam işçilerinin direnişi sürüyor. İşten atıldıkları günden bu yana fabrikayı işgal eden, yeni yıla işgal ettikleri fabrikada direnişle giren işçiler tüm zorluklara karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyorlar. Bizler de Devrimci Anarşist Faaliyet olarak 10. gününe giren Şişecam direnişe dayanışma ziyaretinde bulunduk.

İşten atılan işçilerin birçoğu on yıllardır Şişecam’da çalışmalarına rağmen, fabrikanın Eskişehir’e taşınacak olması sebebiyle, patron Ahmet Kırman tarafından işten çıkartılmış. İşçilerin yalnızca bir kısmını ancak asgari ücretle Eskişehir’deki fabrikaya kabul eden patrona karşı Şişecam işçileri ise birlikte verdikleri mücadeleyi yine hep birlikte haykırıyor: “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”

Roboskî'yi Unutturmayacağız

Roboskî’yi Unutturmayacağız

Sokak

Roboski Katliamı, katliamın yıl dönümü olan 28 Aralık’ta ülke çapında gerçekleştirilen eylemlerle anıldı. İstanbul’da gün boyunca birçok kitlesel eylem yapıldı. Eylemlerin ilkini Yurtsever, Sosyalist, Anarşist gençler İstanbul Üniversitesi’nde başlattı.  İ.Ü. Su ürünleri fakültesinden tramvay yolunu kapatarak Beyazıt meydanına doğru “Roboski’nin Hesabını Soracağız”, “Unutursak Kalbimiz Kurusun”  “Roboski Kalbimizde Katiller Nerede” pankartları arkasında yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş esnasında […]

Unutursak Kalbimiz Kurusun

Unutursak Kalbimiz Kurusun

Dayanışma, Sokak, Tenefüs

Unutursak Kalbimiz Kurusun

Üzerinden tam 1 yıl geçen Roboski’de yaşanan katliamda katledilenleri anmak ve devletin katliamcı olduğunu unutturmamak için Yıldız Teknik Üniversitesi’nde anarşist, yurtsever, sosyalist devrimciler tarafından bir eylem gerçekleştirildi. Devrimci Anarşist Faaliyet’inde katıldığı YTÜ Yabancı Diller Yüksek Okulu’ndan başlayan yürüyüşte “Unutursak kalbimiz kurusun” pankartı arasında “Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız” yazılı tişörtlerle yüründü. Yürüyüş, “Em Roboski Ji Bîr Nakîn” “Kürdistan Goristan Ji Bo Faşistan”, “Gün gelecek devran dönecek faşizm halka hesap verecek”, “Kürt Halkına İmha Dayatılamaz” slongalarıyla tüm fakülteleri gezerek sürdürüldü.

Yürüyüş sonrası yemekhane önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Okunan basın açıklamasında, devletin bir sene önce Roboski’de gerçekleştirdiği katliamın cumhuriyet tarihi boyunca ezilen halklar üzerinde gerçekleştirilen katliamların devamı olduğu belirtildi. Açıklamada devletin her daim katliamdan yana tavır sergilediğinin vurgusuyla beraber medyanın da bu süreçlerde rolünün yani yaşanan vahşetin manipüle edilmesi ve görünmez kılınması işlemini devam ettirdiği söylendi.
Basın açıklaması “Dersim’de, Zilan’da, Çorum’da, Maraş’ta adalet görmedik. Bu katliamcı eril zihniyet var oldukça Roboski için de gerçek bir adaletin gerçekleşeceğine inanmıyoruz. Gerçek Adaletin ancak ve ancak halkların mücadelesiyle sağlanacağını biliyoruz. Muktedilerden adalet dilenmiyoruz. Adalet için muktedilere karşı direnişimiz devam edecek. Ve söz veriyoruz; Roboski’yi Unutmadık, Unutturmayacağız! Unutursak Kalbimiz Kurusun!” sözleri arkasından “Katil devlet hesap verecek!” sloganıyla sona erdirildi.

Yaşamlar F Tiplerine Sığar mı?

Günlük Yazıları

Ftipi cezaevlerindeki 8 metrekarelik tek kişilik hücrelere; 450 ekmek sığar, yan yana dizilmiş 640 kitap, 10 buzdolabı sığar, 2 çekyat, 10 tane yüz ekran televizyon, 3 kamyon tekerleği sığabilir. Ama bir insanın yaşamı asla sığamaz. F tipi yüksek güvenlikli cezaevleri ilk olarak 1996 yılında gündeme getirildi. F tipleriyle insanları tecrit altına almak isteyen devlet, dışarıdaki […]