Ankara'dan Atinaya Selamlar…
Bu tarih bizim değil ama bu isyan bizim. Bu isyanın başladığı günden bu yana üniversitelerde, liselerde, mahallelerde, sokaklarda yoldaşlarımız afişler, yazılamalar, stickerlarla karşı kıyıdaki yoldaşlarımızın isyanını ve yüreklerimizde taşıdığımız dünyanın an ve an gelişen süreçlerini aktardılar. Aldığımız maillerde de Yunanyada ki anarşistlerle dayanışmak için Yunan kapitalizminin simgesi bazı bankaların tahrip edildiğini öğrendik. Hemen yanı başımızda yükselen anarşist ses yaşadığımız coğrafyada da yankılanacaktı. Derin bir nefes almış, bizim yüzyılımızın asıl şimdi başladığını hissediyorduk.
Atina Politeknik Meclisi’nin 12 Aralık’ta aldığı ve duyurduğu küresel ölçekte direniş eylemleri yapma çağrısı üzerine hazırlıklara giriştik.
Bu hafta başında bazı gruplar çağrıdan haberdar olduklarını, çağrıya destek olmak istediklerini ve yapılacak eylemde bizle birlikte olabileceklerini aktardılar. Ankara Anarşi İnisiyatifi’nin eylem kurgusuna destek veren Dtcf Toplumsal Cinsiyet Karşıtı Platform, Ehp, Sgd, Genç-Sen, Sdp ve Genç Kurtuluş kendi ortak pankartlarını hazırladı.
Liseliler, tüm kız ve erkek kardeşleri için, Alexis için “seken kurşun”larla katledilmenin yansılandığı bir sokak oyunu hazırladı.
20 Aralık cumartesi günü Yunanistan Büyükelçiliği’nin önündeydik.
Eylem alanına giderken iki tane belediye otobüsünü doldurduk. Otobüslerden birinin şoförü her durakta sivil polislerce uyarıldı, tehdit edildi. Otobüs güzergâhını değiştirdi. Ama gidişimizin engellenmesine, Büyükelçilik ve Çankaya Köşkü önlerinde alınan polisiye önlemlerin en abartılısına dahi hazırdık. Devlet sabotajını atlatmak için iki durak daha erken inerek daha uzun bir yürüyüş başlattık. Tam da beklediğimiz gibi yürüyüşün sonunda elçiliğe yaklaştığımızda kapitalizmin bekçilerinin de panzerler ve otobüslerle yerlerini aldıklarını gördük. ” BÜTÜN DEVLETLER KATİLDİR A TA KATH EINAI yazılı pankartımız ve bayraklarımızla bir süre diğer otobüsteki arkadaşlarımızın gelmesini bekledikten sonra elçiliğin önüne doğru yürüyüşe geçtik. Polis sık sık anarşistlerin ‘bir takım’ hazırlıklar içerisinde olduklarını belirterek elçiliğe doğru yürüyüşü engellemeye çalıştı. Elçiliğe yaklaşarak basın açıklamamızı sloganlar eşliğinde okuduk. Atılan sloganlar;
“Alexis’in bedeni, İsyanın alevi; Uğur’un bedeni, İsyanın alevi; Engin’in bedeni; İsyan’ın alevi; Dilek’in bedeni, İsyanın alevi”
” Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz ”
” Atina’da Düşene Dövüşene Bin Selam ”
” İsyan Devrim Anarşi ”
” Devlet Yaparsa Katliam Yapar ”
” Bütün Devletler Katildir ”
” Atina İsyan; Selanik İsyan, Komotini İsyan, Patras İsyan, Aleksandropoli İsyan, Girit İsyan, Kıbrıs İsyan, İstanbul İsyan, Ankara İsyan; Her Yer İsyan, Her Yer Anarşi ”
Basın açıklamasının ardından liseliler hazırladıkları sokak oyununu sergilediler. Bütün devletler katildir; İsyaaaaan diyerek bitirdikleri oyunlarının ardından anarşistler ” size binlerce yıllık öfkeyi ve öldürdüğünüz bütün kardeşlerimizin kanlarını getirdik” diyerek elçiliğe içi kırmızı boya dolu ampulleri fırlattılar. Bu arada öldürülmüş kardeşlerimizin kanını temsil eden kırmızı boyadan polis de nasibini aldı.
Sık sık gerginliği yükselttiğimiz eylemde kapitalizmin bekçileri müdahale etmekten geri durdular. Eylemimiz basın açıklamasının ardından Kızılay’a doğru yaklaşık yarım saatlik bir yürüyüşle devam etti. Çevik kuvvetin eşlik ettiği bu yürüyüş boyunca meraklı birçok insanın sorularıyla karşılaştık. Elçiliğin önünden geldiğimizi ve yaşamlarımızın devlete ve katillerine değil bize ait olduğunu, bu yürüyüşü devletin öldürdüğü her insan için sürdürdüğümüzü, o gün dünyanın her yerinde sokakların Yunanistan’da polis tarafından öldürülen kardeşimiz Alexis için eylemler yapıldığını anlatınca insanların da desteğini topladık.
Yüksel Caddesi’ne geldiğimizde, İnsan Hakları Anıtı önünde Yunanistan Büyükelçiliği önünde yapılan eylemi ve etkinliği anlatarak kalan son boyalı ampulü de buradaki polise fırlatarak eylemi sonlandırdık.
Gün boyunca 70 kişi olan anarşistler 20 Aralık Küresel Direniş Günü’nü dünyanın bütün sokaklarında olduğu gibi Ankara’dan da selamladılar.
Affetmek ya da unutmak mı?
Hiçbir zaman…
Yaşasın Devrim Yaşasın Anarşi
Ankara Anarşi İnisiyatifi