Efi Brenner ve Or Ben-David’e Özgürlük!
İsrail’in İstanbul Konsolosluğu önünde biraraya gelen Türkiyeli savaş karşıtları yaptıkları bir eylemle, İsrail Hükümetlerinin Filistin halkına karşı yürüttüğü savaş politikalarına karşı çıktıkları için tutuklanan lise öğrencisi iki vicdani retçi, Efi Brenner ve Or Ben-David’e özgürlük istediler. WRI (Uluslararası Savaş Karşıtları)’nin de çağrısıyla tüm dünyada başlatılan dayanışma kampanyasının bir parçası olarak gerçekleştirilen protesto eyleminde, Özgür Bircan isimli bir savaş karşıtı vicdani ret deklarasyonunu okuyarak bu iki retçiyle dayanışmasını gösterdi.
Efi ve Or gibi lise öğrencisi olan LAF (Lise Anarşist Faaliyet) üyeleri de eyleme “Biz Orduya sadece fındığa gideriz” ve “Askere gitme, Kardeş kanı dökme” yazılı dövizleriyle katılarak destek verdi.
[nggallery id=20]
Savaşkarşıtları imzasıyla eylemde basına okunan metinde “Yaşadığımız toprakların da İsrail/Filistin topraklarından pek farkı yok” denilerek şöyle devam edildi: “İsrail’li vicdani redciler gibi Türkiye’li vicdani redciler de bu topraklarda sürmekte olan savaşa, militarizme karşı çıkarak ve her türlü işkence ve baskıyı göze alarak askere gitmemektedir. ‘Askerlik tabusu’nu yıkmaya çalışanların karşısına 318.madde (halkı askerlikten soğutma) çıkarılmaktadır. ‘Kürt açılımı’ denmesinde bile sorun yaşanan ve bu nedenle ‘milli birlik projesi’ diye adlandırılan ‘barış’ adımları, milliyetçi-şoven kışkırtma ve engellemelerle yokedilmeye çalışılmaktadır.”
Ret açıklamasına Kenan Evren’in “bir kişi çıkıp da ben harbe karşıyım, beni askere alamazsınız” sözünü hatırlatan Özgür Bircan: “Paşa, sana bir haberim var, hasta yatağından ters dönesin, zira ben onlardan biriyim” diyerek başladığı açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Bu dünyanın kana susamış efendileri, cephelerin ön saflarına sizi bekliyoruz. Biz bu dünyanın vicdan sahibi gençleri, kanlı savaşlarınızın, iktidar kavgalarınızın bir parçası olmayacağız, savaşı ve askerliği reddediyoruz. Savaşı ve askerliği reddediyorum.”
“İlla da kahramanlar yaratacaksak, benim kahramanlarım, Filistin’deki o vahşetinparçası olmayı reddettikleri için on yedi yaşında mahpuslukla tanışan o iki çocuktur. Onlar modern dünyanın azizleridir. Geleceğe umutla bakabiliyorsak bu onlar sayesindedir. Kalplerimiz Efi, Or ve dünyanın çeşitli çatışma noktalarında savaşmayı reddeden tüm insanlarla. Teşekkür ederim.”
Eylem sonrası polisin Özgür Bircan’ın kimliğini sorarak GBT uygulaması yapmak istemesi gerilim yarattı.
Eylemde Savaşkarşıtlarının okuduğu metnin tamamı:
Biz liseli gençler, işgal altındaki topraklarda ve İsrail
topraklarında, İsrail’in işgal ve baskı politikalarına karşı
çalışacağımızı bildiririz. Dolayısıyla İsrail Savunma Kuvvetleri’nin
bizim adımıza gerçekleştirdiği bu eylemlere katılmayı reddediyoruz.
“Reddimiz İsrail devletinin işgal altındaki topraklarda yürüttüğü
ayırma, denetim, baskı ve öldürme politikalarına bir protesto. Bu
baskının, öldürmenin ve nefrete yönlendirmenin, bizi hiçbir zaman barışa
götürmeyeceğini ve demokratik görünen bir toplumun sahip olması gereken
bütün temel değerlere aykırı olduğunu anlıyoruz.” /
İsrail Hükümetlerinin Filistin halkına karşı yürüttüğü savaş
politikalarına karşı çıkıp,* ‘başkasını işgal eden bir asker olmak için
doğmadım’* diyerek askere gitmeye reddeden *Shministim* (12. sınıf
öğrencileri) üyesi, 16-19 yaş arası gençler, yukarıdaki sözleri de
kapsayan bir mektubu İsrail Savunma Bakanlığı’na vermek üzere bir süre
önce imza kampanyası başlattılar. Dünya çapında yürütülen bu kampanyaya
10binlerce insan destek verdi.
Ancak İsrail Hükümeti vicdani redci gençleri cezaevlerine atmaktan geri
durmadı. Bu gençler, askeri cezaevlerinde askeri elbise giymeyi de
reddettikleri için ayrıca izolasyon hücresine atılmaktalar. Ancak yine
de yılmıyorlar. Şimdi tüm insanlara; İsrail’e ‘*Shiministler’i serbest
bırakmaya çağır’* diye çağrıda bulunuyorlar.
Bizler, bugün, burada, *WRI*(Uluslararası Savaş Karşıtları)’nın da
çağrısıyla ve Türkiye’li savaş karşıtları olarak, İsrail’li vicdani
redcilerin yanında olduğumuzu, 22 Ekim’de tutuklandığını haber aldığımız
vicdani redciler *Efi Brenner* ve* Or Ben-David’*e desteğimizi,
dayanışmamızı göstermek ve İsrail Hükümetini protesto etmek için toplandık.
Bildiğimiz gibi geçtiğimiz günlerde, BM, aralarında çok sayıda çocuğun
da bulunduğu 1400 Filistinlinin ölümüyle sonuçlanan Gazze katliamında
İsrail Hükümetini ve Hamas’ı *savaş suçu* işlemekle suçladı. İşte
İsrail’li vicdani redciler bu suça ortak olmak istemiyorlar. Bizler de
savaşın hem insanlık hem de doğa için bir yıkım olduğunu, bu nedenle tüm
insanlara, bu suça ortak olmamak için *askere gitmeyin* diyoruz!…
Ayrıca, İsrail’de olduğu gibi tüm dünyada; politik, ahlaki ya da dini
gerekçelerle askerlik yapmak istemediği için tutuklanan ve baskı gören
vicdani redcilere desteğimizi buradan iletmek isitiyoruz. *Yahova
Şahidi* oldukları için askere gitmeyeceklerini beyan eden ve bu nedenle
tutuklanan; *Azerbaycan*’lı vicdani redci *Mushfiq Mammedov’**un,
****Sakhetöurad Annamamedov* ve *Muhammedmurad Annamamedov’*un* *da
tutuklanmalarıyla sayıları 4’e çıkan *Türkmenistan*’lı vicdani
redcilerin, *Güney Kore’*li* *vicdani retçi *Jungmin Oh*’un,
*Beyazrusya*’lı vicdani redci *Dzmitry Smyk*’ın derhal serbest
bırakılmalarını istiyoruz.
Yaşadığımız toprakların da İsrail/Filistin topraklarından pek farkı yok:
İsrail’li vicdani redciler gibi Türkiye’li vicdani redciler de bu
topraklarda sürmekte olan savaşa, militarizme karşı çıkarak ve her türlü
işkence ve baskıyı göze alarak askere gitmemektedir. *’Askerlik
tabusu’*nu yıkmaya çalışanların karşısına *318.madde* (halkı askerlikten
soğutma) çıkarılmaktadır.
*’Kürt açılımı’* denmesinde bile sorun yaşanan ve bu nedenle *’milli
birlik projesi’* diye adlandırılan ‘barış’ adımları, milliyetçi-şoven
kışkırtma ve engellemelerle yokedilmeye çalışılmaktadır.
Genelkurmay’ın darbe hazırlıklarının bir kurumsal çalışma olarak
sürmekte olduğunun belgeleri tesadüfen ortaya çıkmıştır. Tabiki askerler
(hatta daha çok da yandaşları) yine *’İç Hizmet Kanunu 35.madde’*ye
sığınacak ve *”Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır”* tan
bahsedeceklerdir.
Savaş karşıtları olarak, son olarak tutuklanan İsrailli vicdani redciler
*Efi Brenner* ve* Or Ben-David *gibi tutuklu tüm vicdani redcilerin*
*derhal serbest bırakılmalarını istiyor ve onlarla her zaman dayanışma
içinde olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
*Reddet, diren, Hayır de! Askere gitme!..*
*Savaş Karşıtları*
Özgür Bircan’ın ret açıklaması:
Selam, ismim Özgür Bircan. Bir alıntıyla başlamak istiyorum. Kenan Evren, 82 anayasasının propagandasını yaptığı yurt içi gezilerinden birinde şöyle demiş: bir kişi çıkıp da “ben harbe karşıyım, beni askere alamazsınız, ben askere gitmeyeceğim” diyebilir mi? milletin varlığı, toplumun varlığı ve menfaati için o da bile bile ölüme gidecektir.
Ama bazı ülkelerde bu, malesef var.”ben ölüme karşıyım” diyor, askere gitmiyor.Türk milletinden böyle vatandaş çıkmaz.
Paşa, sana bir haberim var, hasta yatağından ters dönesin, zira ben onlardan biriyim.Sana ve efendilerine, sana ve bu dünyanın efendilerine inat harbi, askerliği, bile bile ölüme gitmeyi, ölümü ve öldürtmeyi reddediyorum.Bu güzel dünyada, defalarca kanla yıkandıktan sonra, hala savaşı çözüm olarak görmek ahmaklıktır.Ben, çok şükür ahmak değilim.Yirmili yaşlarında hiçbir can ölmek istemez, onların adlarına karar alıp, zamanlarını, ruhlarını hatta canlarını çalmak, hiçbir şey değilse hırsızlıktır.Ben hırsızda değilim.Tektip kıyafet giymeyi, emir almayı ve vermeyi, silah kullamayı öğrenmek zorunda olmayı, gerektiğinde bu “bilgi”yi hiç görmediğim ve tanımadığım insanlar üzerinde tatbik etmeyi ve ideal vatandaş yetiştirme kurumlarınızdan birinin parçası olmayı reddediyorum.
Bu dünyanın kana susamış efendileri, cephelerin ön saflarına sizi bekliyoruz. Biz bu dünyanın vicdan sahibi gençleri, kanlı savaşlarınızın, iktidar kavgalarınızın bir parçası olmayacağız, savaşı ve askerliği reddediyoruz. Savaşı ve askerliği reddediyorum.
İlla da kahramanlar yaratacaksak, benim kahramanlarım, Filistin’deki o vahşetinparçası olmayı reddettikleri için on yedi yaşında mahpuslukla tanışan o iki çocuktur. Onlar modern dünyanın azizleridir. Geleceğe umutla bakabiliyorsak bu onlar sayesindedir. Kalplerimiz Efi, Or ve dünyanın çeşitli çatışma noktalarında savaşmayı reddeden tüm insanlarla. Teşekkür ederim.