Polis engeline rağmen Hilton’a protesto yürüyüşü

İstanbulAhali’nin de içinde yer aldığı İMF ve Dünya Bankası Karşıtı Birlik, Elmadağ’da toplanarak zirve toplantısına gelenlerin konakladığı Hilton Oteli önüne doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. Polisin engellemek istemesine karşın eylemcilerin ısrarlı tutumu sonucu yürüyüş sloganlar eşliğinde coşkulu bir biçimde sürdü. Polisin koridor oluşturmaya çalışmasına rağmen “İMF ve Dünya Bankası DEFOL” pankartıyla Cumhuriyet Caddesi’ni dolduran eylemciler, Hilton Oteli’ne varıncaya kadar trafiği kesti.

Eyleme Anti-İMF İzmir de destek verdi.

Eylemde şu bildiri okundu:

İMF VE DÜNYA BANKASINI EMEKÇİ VE HALK DÜŞMANI POLİTİKALARINDAN TANIYORUZ!

Bugün burada tüm dünya halklarına yeni zulüm, sömürü ve yıkım politikalarını belirlemek için toplanan sermaye temsilcilerine, onların örgütleri olan İMF ve Dünya Bankasına DEFOL demek için toplandık.

Bugün dünya zenginliğinin %70’inden fazlasını dünya nüfusunun % 5’i elinde bulunduruyor. 7 milyarlık Dünya nüfusundan 1,5’ı Milyarı açlık, 4 milyarı yoksulluk sınırının altında yaşarken sayıları 100 Milyonu bulmayan zenginler tüm aç ve yoksullardan daha fazla zenginliğe el koymuş durumdalar. İşte biz halk düşmanı sermaye örgütleri İMF ve Dünya Bankasını dünya halkalarını bu tabloya mahkum eden ekonomi politikalarından tanıyoruz.

Çalışsın çalışmasın her daim yemek yapmakla, çamaşır bulaşık yıkamakla, ev temizliğiyle, yaşlı, hasta ve çocuk bakımıyla yükümlü olan kadınlar ücretli çalışmak istediğinde daha az eğitimli oldukları, evdeki yükümlülükleri ya da sadece kadın oldukları için işe alımlarda tercih edilmiyorlar. Cinsiyetçi iş bölümünün dayattığı kadın işi erkek işi ayrımıyla, vasıfsız işlerde, düşük ücretlere, güvencesiz, sendikasız, sigortasız çalışmaya mahkum ediliyorlar. Dünya nüfusunun yarısı olan kadınların ev içinde, tarlada karşılıksız-ücretsiz olarak çalışması yetmiyormuş gibi, bunun üzerine bir de “ucuz işgücü” olarak kamusal alanda çalışmaya mahkum etmesinden tanıyoruz İMF ve Dünya Bankasını.

Tüm dünyada 5. sınıfa kadar okuyabilenlerin dünya nüfusuna oranı yüzde 75’den azken eğitim hizmetlerinin piyasalaştırılarak sadece parası olanın nitelikli eğitim alabildiği eğitim politikalarından tanıyoruz İMF ve Dünya Bankasını!

İMF ve Dünya bankasını “paran yoksa güvenli bir geleceğin ve sağlık güvencen de yok” diye özetlenebilecek sağlık politikalarından tanıyoruz. En temel insan haklarından olan nitelikli eğitim ve sağlık hizmetini zenginlerin kazanç kapılarından biri haline getiren sosyal sorumluluk” politikalarının aslında ne demek olduğunu hastane kapılarında yaşamını yitiren yakınlarımızdan biliyoruz.

İMF’yi ve işbirlikçilerini tarımdaki yıkım politikalarından biliyoruz. Tarladaki buğdaydan, daldaki fındığı kadar ne kadar üretileceğine ne kadar fiyat biçileceğine üreticiyle değil gıda tekelleriyle belirlemelerinden tanıyoruz.

Halklar arası kardeşliği değil halklar arası savaşı ve düşmanlığı kışkırtarak silah tekellerinin servetlerine servet katmalarını destekleyen politikalarından tanıyoruz İMF ve Dünya Bankasını.

Halen 500 bin insan dünya çöllerinde yaşamakta ve içme su ihtiyacını 25 bin yıl önce yağan fosil yağmur sularından, 500 bin insan ise konteynırlarla taşınan sudan karşılamaktalar. Her gün 5 bin insan kirli içme suyu nedeniyle ölüyor. Ekilebilir alanların yüzde 40’ı uzun vadeli hasarlar görmüş durumda. Tüm insanlığın oksijen ve yağmur kaynakları son 40 yılda yüzde 40 oranında azalmış durumda. İnsanı ve doğayı düşünerek değil yalnızca kar için üretim planlayan İMF ve Dünya bankasını doğa düşmanı politikalarından tanıyoruz.

İMF ve Dünya Bankasına DEFOL diyoruz çünkü biz onları zehir etmeye çalıştıkları hayatımızdan tanıyoruz. Üstelik onların sadece emperyalist merkezlerdeki bürolarında değil Koçla, Sabancıyla, Ülker Gurubuyla TÜSİAD’I, MÜSİAD’ıyla sermaye içerisinde, AKP, CHP, MHP ve diğer düzen partileriyle siyaset içerisinde Pentagon’un emireri vaziyetiyle Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde olduklarını da çok ama çok iyi biliyoruz.

Ama şunu da biliyoruz ki onlar da bizi tanıyorlar. “Bozuk düzende sağlam çark olmaz” deyip siyaset meydanına çıkan Pir Sultan’dan tanıyorlar bizi, insanının insanca yaşaması için Osmanlıya başkaldıran Şeyh Bedrettin’den… Mustafa Suphi’den, Kıvılcımlı’dan, Deniz’den, Mahir’den, İbo’dan tanıyorlar bizleri. Paris komününden biliyorlar bizi, İspanya isyanından Durruti’den, ekim devriminden tanıyorlar… Che’nin, Fidel’in Küba’sından, Marcos’ların Chiapas’ından tanıyorlar emekçi halklarımızı. Bizim onların ellerindeki serveti alıp eşit adil ve özgür bir dünya hedeflediğimizi iyi bildiklerinden bunca güvenlik önlemini, bariyerleri önümüze dikiyorlar.

Ancak korkunun ecele faydası yok! Bugün olmazsa yarın, biz değilsek bizden sonra sarılanlar özgürlük bayrağına, kapitalizmi ve emperyalizmi, İMF ve Dünya bankasını sadece ülkeden değil dünyadan da defedecekler!

Kahrolsun Kapitalizm, Emperyalizm!

Emperyalistler, işbirlikçiler 6. filoyu unutmayın!

Kahrolsun Halk düşmanı İMF, Dünya Bankası ve onun işbirlikçileri!

Yaşasın Dünya Halkalarının Eşit, Adil ve Özgür bir dünya mücadeleleri!

İMF VE DÜNYA BANKASI KARŞITI BİRLİK

Sokak