Muhammed Serdar Delice vicdani reddini açıkladı

Ufuk hala kırmızı, gün nedense doğmuyor,

Bulut yine üstümde, heyhat yağmur yağmıyor.

Akan, bunca kanlı yaş, zulmü hala boğmuyor,

Fakat boğacak birgün, bunu sen de böyle bil,

Ey! Asrın mağduru, asrın mazlumu nesil.

BU BİR VİCDAN-I REDDİR.

Bizler bu ülkede Çanakkale destanları ile büyüdük. Kendimize Osmanlı’yı örnek, Kuran-ı Kerim’i kılavuz rehber edindik. Dedik ki: Allah Allah, dedik ki: Hak birdir, ümmet tek’dir dedik. Hoşgörüyü sadakati Atilla’dan, Selahattin-i Eyyubi’den öğrendik. Bizler yıllarca üç kıtaya hükmettik. Ama ne silahla ne de zorbalıkla. Maneviyatla, imanla, hoşgörümüzle sahip çıktık bütün uluslara. Fakat yozlaştık, unuttuk geçmişimizi. Kendimize hayali düşmanlar yarattık. Kürt kardeşlerimizi hedef aldık. Yıllarca bir takım yalanlarla kandırdık gençliğimizi.

Şu anda ise artık maskeler düşmüştür. 5 aylık askerlik süresi, neyin ne olduğunu görmeme vesile olmuştur. Müslüman olmayan bir ordunun mensubu olmayacağım. Zulme karşı sessizlik zulümdür. Bundan sonra asker değilim, hakkımda açılacak bütün davaları ve iddiaları reddediyorum. Ne firardayım, ne de kaçağım. Bu açıklamamdan sonra, en yakın Emniyet Müdürlüğü’ne bana ulaşabilecekleri telefonumu ve adresimi bırakacağım. İçinde bulunduğum psikolojik ve sosyo-ekonomik durumum zaten benim firari yaşamama uygun değildir.

Bu zorunlu askerlik görevini reddediyor, vicdani reddimi açıklıyorum.

Saygılarımla.

Muhammed Serdar Delice

Sokak