VİCDANLAR SUSMUYOR, REDDETMEYE DEVAM EDİYOR!
Şendoğan Yazıcı’nın vicdani ret metni;
“Hoşgeldiz.
Ben Şendoğan Yazıcı.
Bugün bana özel bir durum gibi görünen, ama aslında bu ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu düşündüğüm bir nedenle burada bulunuyorum.Bu konuya duyarlılık gösterdiği ya da tanıklık etmek istediği için buraya kadar gelen herkese, öncelikle teşekkür etmek isterim.
Ben 36 yaşındayım. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
Evini geçindirmeye ve çocuklarına güzel bir gelecek kurmaya çalışan milyonlarca eşten biriyim sadece.
Ancak ben halen askerlik görevimi yapmadım.Çünkü bie sivil olarak, “askerlik” denen olgunun, bir görev olduğunu asla düşünmüyorum “vicdani ret” hakkımı kullanıyorum ve buradan ilan ediyorum.
hiçbir kurumun hayatımın belirli birr süresi üzerinde, benden onay almaksızın bir tasarruf hakkı olduğunu düşünmüyorum.
Çocuklarıma sevgi ve barış dolu bir dünya bırakmak için silah denen o soğuk nesneye elimi sürmeyi reddediyorum. Her türlü canlıya, bitkilere, hayvanlara ve insanlara hiç bir şekilde zarar vermek istemiyorum. şİddetin her türlüsün karşıyım.
Dünya, yüzyıllardır süren savaşlara her gün yeni birini ekleyebilecek bir potansiyeli bağrında taşıyor. Ortasında yaşadıpımız coğrafya tam bir ateş çemberi. Devkletler durmaksızın akan kanla doyuramadıkları kan emicilere sürekli yeni canlıları feda ediyor.
Savaşlara koşarak değil jet hızıyla gidiyor devletler. Roket hızıyla karşılık veriyor onlara kandan beslenen silahı örgütler.
Daha önce vicdani retlerini açıklamış olan tüm dostlarımın yaşadıkları tecrübelere dayanarak başıma neler gelebileceğinin farkındayım. BU farkındallıkla tüm vicdani retçilerin çabalarının bir parçası olacağım için gerçekten çok mutluyum.
Hepinize çok teşekkür ederim.”
Barış için Vicdani Ret PlatformununOkumuş olduğu metin;
“VİCDANLAR SUSMUYOR, REDDETMEYE DEVAM EDİYOR!
Politik, ahlaki ya da dini inançları doğrultusunda zorunlu askerliğe karşı çıkarak
vicdani retlerini açıklayan bireylere devlet tarafından gerek fiziki gerek psikolojik
çeşitli yaptırımlar uygulanmıştır-uygulanmaktadır. Üstelik bir çok ülkede tanınan
vicdani ret hakkının bu topraklarda da tanınması sürekli engellenmektedir. Vicdani
reddin tam da barış anlamına geldiğini bilen devlet, bunun toplumsallaşmaması için
medyasıyla, farklı baskı unsurlarıyla korku salmak istemekte ama bugün bir kez daha
boşa uğraştığını görmektedir. Bizler; ölmeyi ve öldürmeyi, itaat etmeyi, militarizmi
reddettiğimizi haykırıyoruz. Bugüne kadar 120 kişi bu sese ortak oldu ve bugün
Şendoğan Yazıcı ile birlikte sayımız 121’e ulaştı. Tıpkı dün olduğu gibi, bugün de
Şendoğan Yazıcı’nın yanındayız, yarın da bu sese ortak olan-olmak isteyen herkesin
yanında olacağımızı bir kez daha dile getirmek isteriz.
Son zamanlarda artan askeri operasyonlarla birlikte eminiz ki şimdi, başta aileler
ve gençler daha bir tedirgin. İnsan öldürmeyi meşru bir zemine çekmeye çalışan bu
orduya, evlatlarını göndermek istemeyen anneler bir tarafta, diğer tarafta zorunlu
olarak gittiği kışladan nasıl kurtulacağını düşünen gençler, bir diğer tarafta ise
sayıları yüzbinleri geçen ve her gün artan asker kaçakları yer alıyor. Tüm bunlar
düşünüldüğü vakit bugün ülkemizde vicdani reddin öneminin büyüklüğü kaçınılmaz.
Ve Barış İçin Vicdani Ret Platformu olarak diyoruz ki; bu şekilde yaşamak zorunda
değilsiniz. Vicdani ret bir haktır ve gelin haklarınız için sizlerde harekete geçin. Bugün
Şendoğan Yazıcı’nın da dediği gibi bırakın “onlar savaşa jetlerle gitsinler biz barışa
bisiklet sürelim”.
Son olarak bir kez daha gençlere seslenmek istiyoruz; insan öldürmek sanat değildir
ve bunun hiçbir meşruluğu olamaz. Ölmek ve öldürmemek, kardeş kanı dökmemek
için özgür iradelerinizi kullanın! ‘İstemiyorsanız gitmeyin’.
BARIŞ İÇİN VİCDANİ RET PLATFORMU
