Karadeniz İsyandadır Platformu 25 Haziran Cumartesi günü Beyoğlu istiklal caddesinde Karadenizli sanatçı ve yaşam savunucusu Kazım Koyuncu’yu tüm sevenleriyle birlikte kez daha andı. Kitlesel kalabalık sloganlar ve tulum eşliğinde “Karadeniz Dev Bir Dalga Özgür Bir Sudur” pankartı arkasında Galatasaray lisesi önüne doğru yürüyüşe geçti. Okunan basın açıklamasının ardından Kazım şarkıları söylendi ve horona duruldu.
Geçtiğimiz haftadan itibaren açılan tanıtım standları ve etkinliklerle başlayan Trans Onur Haftası, trans bireylere yönelik şiddete, transfobi-homofobiye, nefret cinayetlerine karşı yapılan Trans Onur Yürüşü ile son buldu. Taksim tramvay durağında buluşan yüzlerce kişi, dev gökkuşağı bayrağı ve ‘Trans Cinayetlerini Durdurun’ pankartı ve ‘Nefrete inat yaşasın hayat!’ , ‘Susma haykır trans-erkekler vardır’, ‘Aşk aşk hürriyet uzak […]
Dün Yunanistan hükümetinin mali reformlarını engellemek için gidilen genel grev gösterilerinde, meclisi insan zincirine alan muhaliflerle polis arasında çatışma çıktı. Eylemciler parlamentoya giden yolları doldurarak meclise vekillerin ulaşmasını engelledi. Sintagma Meydanı’nda toplanan on binlerce kişiye polis gaz bombaları ve coplarla saldırdı. Muhalifler ise, polise taşlarla ve sopalarla karşı koydu. Anarşist örgütler polisleri molotofkokteyllerine boğarken, çatışmalarda 30 kişi yaralandı. Yaralı eyemcilere Sintagma meydanına kurulan yardım çadırındaki doktorlar yardımcı oldu. Öte yandan şehrin valiliğini basan göstericiler, valiyi bina içerisinde mahsur bıraktı. Sokaklarda ise bir grup motosikletli polisi kıstıran eylemciler, “Polisler, domuz katiller” sloganlarını haykırdı. Meclis çevresindeki Bakanlık binaları ve lüks oteller de protestocular tarafından bombalandı. Eylemciler gün boyunca polisin tüm saldırılarına rağmen karşı koymaya devam ettiler ve polisleri geri püskürterek kaçmalarını sağladılar. Atina dışında ülkenin birçok farklı şehrinde de gösteriler benzer şekilde sürdü. Girit, Patras ve Selanik’in de aralarında bulunduğu birçok şehir ve adada halk valilik binalarını işgal etti.
15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıldönümünde, Bedaş genel müdürlüğü önüne direniş çadırı kuruldu. ‘Bedaş direnişinin 1. günü’ yazılı dövizlerle, ‘Susma haykır, BEDAŞ’a başkaldır’, ‘Enerji işçisi köle değildir’ sloganlarıyla yapılan basın açıklamasından 2 saat sonra Bedaş resmi işe alım belgelerini direnişteki işçilere ulaştırdı. Belgelerin işçilere ulaşmasıyla direniş son buldu.
Eğitim sistemine ve bunun yarattığı rekabetçi, bencil, itaatkar kültüre karşı liseliler Kadiköy sokaklarındaydılar. Yürüyüşte Lise Anarşist Faaliyet “Liseliler İsyanda” pankartını taşıyarak, yürüyüş boyunca slogan ve marşlarıyla isyanını haykırdı. Miting alanındaki polis barikatlarının önüne gelen Lise Anarşist Faaliyet her zaman olduğu gibi arama noktalarından geçmeyerek, basın açıklaması yaptı. Açıklamadan sonra hazırladıkları YGS sonuç belgesini yaktılar ve ” Bizlere okullarda köle olmak, itaat etmek, sıra arkadaşımızla rekabet etmek, bencillik öğretiliyor. Fakat biz tüm bunları reddediyoruz. Bizler Ne kapitalizmin kölesi, ne de iktidarlara itaat eden bireyler olmak istiyoruz. Bu yüzden bu YGS Sonuç Belgesini yakıyoruz.” diyerek hazırladıkları belgeyi yakıp, eylemlerini sonlandırdalar.
“Çevrecilik” maskesiyle Filistin topraklarını işgale olanak sağlayan Siyonist vakıf JNF ile ortaklık yürüten kozmetik mağazası Clinique, dayanışma için Filistin’e giden eylemcilerin hedefi oldu. Clinique mağazasının Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki şubesi, İngiltere’den yola çıkarak dayanışma için bisikletle yol alan P.E.D.A.L. grubunun, mağazaya döktüğü topraklar nedeniyle bir süre kepenklerini indirmek zorunda kaldı. Grup, vakfın temsilcileri gibi giyinerek İstiklal Caddesi üzerindeki mağazaya girdi ve Filistinlilerden çalınan temsili toprakları mağaza içerisine dökerek üzerlerine ağaç dikti. Ardından döktükleri toprakları sulayan eylemciler, çamur içerisinde kalan mağazanın yetkililerini şaşkın etti. Eylemciler mağazayı terk ederken, yaşamların katledilmesine ortak olan Clinique mağazası ise kepenklerini kapatmak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz hafta Xopa’da (Hopa) yaşanan saldırılar, polis işkencesi ve Metin Lokumcu’nun polisler tarafından öldürülmesi İstiklal Caddesi’nde protesto edildi. Karadeniz İsyandadır Platformu’nun da desteklediği yürüyüşte Xopa’da HES yapmak isteyen Little Big – LTB mağazası önünde “Katil Little Big” sloganları atan yüzlerce kişi, bir önceki eylemde mağaza kapısında pankart açan arkadaşlarımıza saldıran Little Big’e bir kez daha kepenk kapattırdı. İstiklal Caddesi üzerindeki LTB mağazaları yürüyüş süresince kepenklerini açamadı. Çoğunluğu Laz, Gürcü ve Karadenizli dernek ve platformlardan oluşan yüzlerce kişi “Hepimiz Hopalı, Hepimiz Eşkıyayız”, “Dereler Özgürdür Özgür Akacak”, “Katil Devlet Hopa’dan defol”, “Su Hayattır, Satılamaz”, “Katil Polis Xopa’dan Defol” sloganları atarak Taksim Meydanı’na yürüdü. Eylemciler Taksim Meydanı’nda bulunan polislere dönerek “İşte burası katil yuvası” sloganları da attı.
“Psiko-sosyal bozukluk veya antisosyal kişilik bozukluğu nedeniyle İnan’a çürük raporu veren devlet, İnan’ın suçlu mu yoksa hasta mı olduğuna karar verememiş ve kendi mantığı içersinde sisteme uyum sağlayamayan bir muhalifi iki kez cezalandırma yoluna gitmiştir.
Onu cezaevine koyarak hem “suçlu” hem de çürük raporu ile “akıl hastası” ilan etmiştir.
Selanik’ten yazılı bir açıklama yapan Lale Alatlı ‘Sadece öldürmeyi reddettiği için aylardır korkunç şartlarda tutulan İnan Süver’e, devletin sebep olduğu bu acıyı yaşayan eşi Remziye Süver’e, oğlunun gözleri önünde erimesine çaresiz kalan annesi Yemlihan Süver’e ve çocuklarına dayanışma ve desteğimi hissettirmek için vatansızlığımı ve vicdani reddimi açıklıyorum’ diyerek reddini açıkladı.
Kendisine 2008 yılından geçerli olmak kaydıyla “psiko-sosyal bozukluk” teşhisiyle “çürük” raporu verilen, ancak 2001’den beri askeri emirlere uymaması ve birliğinden firar etmesi nedeniyle kesinleşmiş 35 aylık cezasını çekmekte olan İnan Suver’in bir an önce serbest bırakılması istemiyle oluşturulan İnan Suver’e Özgürlük İnisiyatifi, hazırladığı inansuvereozgurluk.com sitesinde İnan’ın süreciyle ilgili bilgilere, İnan’ın sağlık durumu ve cezaevi koşullarıyla ilgili gelişmelere yer veriyor ve İnan Suver için destek imzaları topluyor.
