Kamulaştırma “Kamu yararı” amacıyla kişinin özel mülkiyetindeki taşınmazların gerçek ve nakden ödenmek koşuluyla cebren(zorla) idarenin mülkiyetine geçirilmesidir.İdarenin bu yetkisi anayasa kanunlarınca(2942 sayılı kanun) güvence altına alınmıştır.Çok geniş bir prosedür olduğundan birçok kanun ile düzenlenmiştir.Her ne kadar “Kamu Yararı” ilkesi benimsensede devletin kendince gerektiği durum oluşursa “Acil Kamulaştırma” adı altında hiçbir koşul göz önünde bulundurulmadan her mülk kamulaştırılabilir.Tabi bu devletin anayasaları, kanunları tarafından halka cebren(zorla) dayatılan bir uygulamadır.Karadenizde HES projeleri için -derelerdeki suyu kesen, vadileri katleden- şirketlere halkın arazisinin kamulaştırması “Kamu Yararına” ilkesi ile pek örtüşmemektedir.Yada insanların zarzor inşa ettikleri gecekonduları kamulaştırıp toki binaları dikmek hangi kamunun yararınadır? Bu yüzden bizler kamulaştırmanın halk tarafından halk yararına yapılmasının meşruluğunu savunuyoruz.
Burada anlatılan tüm yöntemler halkın ihtiyaçlarını karşılamaları için “Kamu Yararına” düşünülmüş yöntemlerdir.
1- Çanta Yöntemi:
Bu yöntem en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Çanta tarzına göre (sırt, yan çanta) taktikler geliştirilmelidir. Sırt çantası ile ihtiyacımızı karşılayacaksak iki kişi olmakta fayda var. Çantanın fermuarı markete girmeden önce çanta rahat doldurulabilecek çekilde açılır. Sonra birlikte markete girip ihtiyacımız olan ürünün reyonuna gezinerek hafif adamlarla gideriz. İhtiyacımız olan ürünü gözümüze kestiririz, o ürün haricinde diğer ürünlere bakıyormuş gibi yaparız. Ürünü aldıktan sonra uygunsa hemen orda atmak en iyisidir, eğer orası uygun değilse, ürün çok gösterilmeden uygun bir noktaya gidilip çantaya atılır. Müşteriler genelde ilgisizdir, mağaza çalışanlarına daha çok dikkat etmek gerekir. Sonra yavaş ve diğer ürünlere bakarak müşteri duruşu ile marketten çıkılır. Kamulaştırma sırasında en önemli unsur rahat davranmaktır.
2-Bel Yöntemi
Bu yöntem en başarılı yöntemlerden biridir. Başarısı çabukluğundan kaynaklanmaktadır. Reyondan ürünü alıp hızlı bir şekilde pantolonumuzun kemer kısmından tisörtümüzün içine oradanda pantolonumuzun içine -ürünün yarısı giricek kadar- sokulur. Hızlıca yapılan bu yukarı aşağı hareketi sayesinden ürünün yarısı pantolonun içinde diğer yarısıda pantolunun dışında tişört ile örtürmüş bir şekilde konuşlanır. Ürünün silindir ve dik şekilde olması işi dahada kolaylaştırır. Mesela şişe zeytin yağı, kaşar peynir bu uygulama için idealdir.
3- Koltuk altı yöntemi
Ürün cismi küçük kutu içindeyse(ton balığı) veya poşetlenmişse (toz şeker) koltuk altına sıkıştırılır. Tabi bu uygulamada üzerimizde kalın palto olması faydalı olur, ince birşey olması durumunda cisim dıştan belli olabilir. Bu uygulamada elimizi kırılmış gibi dümdüz aşağı veya büyük tutmak yanlıştır. El rahat bir biçimde durmalı dışarıdan dikkat çekmemelidir tabi bu durumda da ürünün kolumuzun altından kayıp düşmemesine dikkat etmek gerekir.
4- Etiket değiştirme
Eğer meyve, peynir, et gibi ürünler alınacaksa ve yukarıdaki yöntemleri kullanmıyorsak bu yöntem bize göredir.Mesela 2 adet portakal alınır tarttılılır. Ardından 2,5 kilo portakal alınır oda tarttılılır. Ardından -bunları sepete koyduksak işimiz kolaydır- uygun bir yerde etiketler değiştirilir. Sonra 2 adet portakal olan fakat etiketi 2,5 kilo olan poşet meyve geri reyonuna bırakılır. Tabi işi temiz yapmak için pahalı olan etiketi bukup bir reyonun altına atmak ve 2 adet portakalı poşetten çıkarıp reyona geri koymak iyi olur.