Kastamonu Cide Loç Vadisi`nde yapımına başlanan Cide HES projesini protesto etmek için bir araya gelen yaklaşık 500 kişilik grup “Ümran Boru Loç vadisinden Defol”, “Dereler Özgürdür Özgür Akacak” sloganları ile Kabataş Vapur İskelesi’nden Fındıklı’da bulunan Ümran Boru’nun bağlı olduğu Orya enerji şirketine doğru yürüdü.
Rize’nin Çayeli ilçesinde Senoz Vadisi’nde çevre derneği ile firma arasında imzalanan anlaşma sonucu ruhsat alan ve üretime başlayan Karadeniz Hidroelektrik Santrali (HES), yöre halkı tarafından protesto edildi.
Kapitalizmin reklamlar aracılığıyla hayatlarımıza her an yeniden ve yeniden girdiği günümüz dünyasında, belki de ironik bir bakış açısıyla ve tamamen kendi olanaklarımızla başlattığımız senaryo film ve tasarımlarla Antikapitalist Reklamlar projesine yollanan senaryo, tasarım ve filmler ilk kez toplu biçimde sunulacak. Bu eserlerin yaratıcıları da orada olacak.
SALMONELLA VE LİSTERİA “İnsanlığın virüsü Kapitalizm” 1.Halka-BURGER KİNG Fasdat Gıda Dağıtım Şirketi Olayla ilgili firma tarafından yapılan ilk açıklamada, hastalıklı etlerin bir atık tesisine gönderildiği söyleniyor ama anlaşılıyor ki söylenen adreste öyle bir tesis yok, ardından köpeklere verildiği söyleniyor ancak anlaşılıyor ki bakım merkezi etleri hiç almamış. Tarım Bakanlığı tarafından firma deposundaki etlerden alınan numuneler […]
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Vicdani Ret Komisyonu üyesi 10 kişi, ateşkesin bitimine bir gün kala vicdani retlerini açıkladılar. Ret açıklamalarına BDP ve ESP yöneticileri, Kürt Enstitüsü temsilcisi ile Yazar Cezmi Ersöz’ün yanı sıra Barış İçin Vicdani Ret Platformu da katılarak destek açıklayan konuşmalar yaptılar.
Loç vadisinde dün zabıt tutturup çalışmaları durduran köylüler bugün göz altına alındı
Cide Hes Projesi kapsamında Loç vadisinde uygunsuz şekilde HES şantiyesi kuran ORYA ENERJİ kanuna aykırı şekilde çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Mahkemelik olan projede dün tekrar başlayan inşaat çalışmaları üzerine yöre halklarının olay yerine gelerek jandarmaya zabıt tutturmasıyla durduruldu.
Sabah saatlerinde işçiler jandarmanın olmayışını fırsat bilerek yeniden çalışmaya başlaması üzerine gelen Zafer keçin ve Halime Çakmak yetkililere yasalara uymaları gerektiği konusunda uyarıda bulundular. yaşanan tartışma sonrası ORYA ENERJİ yetkililerinin şantiyeye jandarmayı çağırmasının ardından bu iki köylü göz altına alındı.
“Hrant Dink ödülleri” sahiplerini buldu.
Hrant Dink Vakfınca, Dink’in doğum gününde Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenen törende konuşan Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, hafızaları ve vicdanları uyanık tutma adına bu ödüllerin verildiğini vurguladı.
Adalet Ağaoğlu, Judith Butler, Hasan Cemal, Daniel Cohn-Bendit, Rakel Dink, Alper Görmüş, Amira Hass, Irene Khan ve Boris Navasartian’ın yer aldığı jürinin değerlendirmesi sonucu bu yılki ödüllerden biri “Vicdani Retçiler Hareketi”ne verildi.
Barış için Vicdani Ret İnisiyatifi konuyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Bizlere doğrulttukları silahlarla vicdanımızın sesini susturabileceğini sanan bu zihniyet, basın metni okunurken bize uyguladğıı fiili şiddetle bizi yıldırmaya çalıştı. Ancak bu zihniyet bilmelidir ki, savaşa karşı barışın sesini yükseltmeye çalışan bizler, bu ses İzmir’de de yükselene kadar İzmir’de gitmedik yer bırakmayacağız.” denildi.
Barış İçin Vicdani Ret Platformu, Retçi İnan Suver için basın açıklaması yapmak isteyen Barış İçin Vicdani Ret İnisiyatifi üyelerine askerin saldırısını kınayan bir bildiri yayınladı. Açıklamada “Altına imza atılan uluslararası sözleşmelere uyularak, vicdani retçi İnan arkadaşımızın derhal serbest bırakılması yerine onunla dayanışma içinde olanlara saldırılması düşündürücüdür. Ancak, barış için vicdanlarının sesini dinleyenlerin mücadelesini, ne vicdani retçi İnan Suver’e ne de İnan’a yapılan baskıların kaldırılması için açıklama yapan İzmir Barış İçin Vicdani Ret İnisiyatifi üyelerine yapılan bu baskılar engelleyemeyecektir.” denildi.
Vicdani Retçi İnan Suver için İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi önünde basın açıklaması yapmak isteyen Barış İçin Vicdani Ret İnisiyatifi üyelerine askeri otoriteler tahammül gösteremeyip saldırdılar, silahları üzerlerine doğrultup “eğer içeri girerlerse vurun” emri verdiler.
