“Biz yol istedik yapmadılar.” diyor biri, diğeri de ekliyor. “Biz sebzecilikle geçiniyoruz. Ama yol yapımı sırasında çıkan toz, bütün ürünümüze zarar veriyor.”
Geçtiğimiz aylarda Afyon’da geçimini tarımla sağlayan Beyyazılılara taş ocağı işleten şirket ve devlet yol yapımı amacıyla musallat oldu. Köylüler de köylerinde yapılacak olan bu taş ocağına karşı kararlılıkla direniş gösterince, ortaya o bilindik tablo çıkıverdi.Tarlalarından yolun geçeceğini öğrenen Beyyazılılar, yol yapım çalışmasını protesto etmek için oturma eylemi başlattılar. Son derece kararlı gözüken köylülere, şirketin emriyle birlikte polis gaz bombalarıyla saldırdı. Ama köylüler kararlıydı; geçimlerini sağlamak için, toprakları için yani yaşamları için. Saldırıya taşlarla karşılık verilince polis, 30 köylüyü gözaltına aldı. İbret-i alem olacaktı ki kararlılık çok sürmesin, şirket bir an önce taş ocağını yapmak için çalışmalara başlayabilsin.
Yaşananların ardından olayı öğrenen CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş kasabaya giderek, kasaba kahvehanesinde köylüleri dinledi. Valiyle görüşme yapıp, ondan da olayın bilgisini alarak kahvehanede yapılan sohbeti resmiyette de onaylatmak istemiş olmalı ki; “Keşke bu firma burada çalışmak için ruhsat alırken uyumasaydınız. Biliyorum geçen yıl bir ürününüz tarlanızda zarar gördü. Sizin amacınız da bu zararın bu yolda olmasını engellemek. Ancak bu iş bu şekilde olmaz önce tüm hukuki kapıları çalmalısınız, ben bu konuda sizlere yol göstereceğim.” demiş.
Bu “Keşke”, “ben sizlere yol göstereceğim”, “metin olun” gibisinden lakayt, ikiyüzlü bir tavır. Vekil tabir-i caizse teslim alma yarışında aldığı oyları artırmak için propaganda malzemesi olarak kullanacak bu sohbeti. Sayın vekil, köylüler cidden kararlı, yani bu sohbeti yemezler!
Beyyazılılar nasıl ki şimdiye kadar güvendikleri devletin kolluk güçlerini söz konusu kâr olunca her türlü yaşamın katlini vacip sayan şirketlerle karşılarında yan yana gördüyse ve eylemlerinin haklılığını anladılarsa, yine anlayacaklar. Görecekler, temsiliyet yarışındaki ikiyüzlülüğü ve yaşamlarını bir iktidara teslim etmekten ziyade kendi yaşamları için örgütlemeyi. Çünkü yollara barikatlar yaşamlar için kuruluyor…