Geçtiğimiz sene 2 Eylül’de yaşamını yitiren anarşist antropolog ve akademisyen David Graeber’in felsefeci Mehdi Belhaj Kacem, yazar ve sanatçı eşi Nika Dubrovsky, ve Londra Ekonomi Okulu’ndan Assia Turquier-Zauberman ile anarşizm, devrim ve antropoloji gibi çeşitli başlıklarda gerçekleştirdiği konuşmaların olduğu “Anarşizm – Lafın Gelişi” (Anarchy – In a Manner of Speaking) kitabı Bengü Bade Baz’ın çevirisiyle Aryen Yayınları’ndan çıktı.
Kitabın Arka Kapağı
David Graeber zamanının en önemli düşünürlerinden biri olmasının yanı sıra en etkililerinden de biriydi. Ayrıca, dünya genelinde etkin militanlık konusunda kanıtlanmış bir sicile sahip nadir entelektüellerden
biriydi. Bu yüzden uluslararası sol üzerindeki etkisi göz ardı edilmemelidir.
Graeber; “Borç, Bürokrasi” ya da “Tırışkadan İşler”deki yazılarıyla olduğu kadar, Amerikan akademisinden sürgününe yol açan Wall Street İşgal Hareketi’ndeki önemli katılımıyla da bizlere kapitalizmden
sıyrılmanın -belki de- en güvenilir yolunu önermişti. […]
Görüşmeciler Mehdi Belhaj Kacem ve Assia Turquier-Zauberman, Graeber’e yalnızca anarşinin tarihi hakkında değil, aynı zamanda anarşinin çağımızdaki önemi ve geleceği hakkında da sorular sordu.
Sohbetleri ayrıca antropoloji ve anarşizm arasındaki bağları ve bu bağların DNA’sının “Wall Street İşgali” ve “Sarı Yelekliler” hareketlerindeki izlerini araştırmaktadır.
Ayrıca Graeber sadece siyasi alanda değil; aynı zamanda sanat, aşk, cinsellik vb. alanlarda da anarşist etiğin anlamını tartışmaya açmıştır. Şaşırtıcı bir mizah, şevk ve bilgelik içeren bu kitap; bugün, Peter Kropotkin’in sözleriyle, anarşist ahlakın ne olabileceğinin ana hatlarını yeniden tanımlamaktadır.