Antep’teki bombalı saldırının ardından faşist gruplarca, BDP il ve ilçe binalarına gerçekleştirilen saldırılar ve Kürt illerine seyahat eden yolcu otobüslerine yönelik taşlı sopalı saldırılarla, Kürt halkına yönelik devlet terörü artarak devam ediyor. Antep’te yaşanan bombalı saldırının hemen ardından faşist gruplarca, BDP Şehit Kamil İlçe binası ateşe verilmiş, yine aynı akşam Antep il binasına da saldırı gerçekleştirilmişti. Ardından Yavuzeli ilçe binası da ateşe verilerek sokaklarda “Kürtlere Ölüm” nidaları atılmıştı. Antep dışında da Nizip, Kocaeli, Çanakkale, Hatay ve İstanbul’da benzer saldırılar yaşanmıştı. Bombalı saldırı sonrası değerlendirmelerde bulunan T.C İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Tepkiye evet, öfkeye evet” vurgusu yaptığı açıklamasında “Tepki öfkeye dönüştü. Tepkiye evet, öfkeye evet. Bunlar örgüte, onun eylemlerine duruş açısından beklediğimiz, hatta doğru bulduğumuz tepkilerdir, duyarlılığın ifadesidir.” diyerek Kürt halkına yönelik saldırıları duyarlılık olarak gösteriyor ve halkı bu duyarlılığa çağırıyordu.Yine geçtiğimiz günlerde, İzmir’den bölge illerine giden otobüslere Afyon çıkışında taşlarla sopalarla saldırıldı. Afyon’dan Batman ve Diyarbakır istikametine doğru seyahat eden özel firmalara ait otobüsler, akşam saatlerinde faşist bir grubun saldırısına uğradı. Saldırıya uğrayan otobüste bulunan yolcular, “Şehir çıkışına doğru yaklaştığımızda jandarmaları ve durdurulmuş arabaları gördük. Kaza olduğunu düşündük ve bekledik. Ancak daha sonra jandarmanın arkasından kalabalık bir grubun bulunduğumuz otobüse doğru yanaştığını gördük. Kürt illerine giden birkaç otobüs arka arkayaydı. Kalabalık grup Kürtlere hakaret ederek bu otobüslere saldırmaya başladı.” diyerek saldırıyı anlattı. Bu ve benzeri saldırılar, devletin Kürt halkına yönelik savaş çığırtkanlığının ve devlet yetkililerinin yaptığı “duyarlılık çağrısının” bir yansıması olarak değerlendiriliyor.