Meydan Gazetesi’nin üçüncü sayısında röportaj yaptığımız Vio. Met. işçileri, sundukları kooperatifleşme teklifini yinelemek için bakanlığa yürüyorlar. Fabrikayı kapitalizmin pençelerinden kurtarıp, kooperatifleşerek, öz örgütlülükle çalıştırmak için bir yılı aşkın zamandır mücadele eden Vio. Met işçileri bir çok yasal ve ekonomik zorluklarla karşı karşıyaydı. Bu yasal ve ekonomik engelleri aşabilmek ve fabrikayı kalıcı olarak bir işçi kooperatifine dönüştürebilmek için, Vio Met işçileri ile Açık Dayanışma İnisiyatifi geçtiğimiz Cuma günü bir dayanışma konseri organize etti ve sonrasında Pazartesi günü bakanlığa yürümek için oluşturulan Mücadele ve Vio. Met. işçileriyle Dayanışma Konvoyuyla Atina’ya doğru yola çıktı. Konvoy, 15 Ekim günü Atina’da bakanlığa yürüyecek ve işçilerin, fabrikayı bir işçi kooperatifi kurarak işletebilmeleri için sundukları teklifi yineleyecek.
Vio. Met işçileriyle Açık Dayanışma İnisiyatifi yayınladığı metin şu şekilde:
“Ekmeği yoğuran biziz, ekmeksiz kalan da.
Kömürü çıkaran biziz, soğuktan donan da
Biziz hiçbir şeyi olmayan, ama dünyayı ellerine alacak olan – Tasos Livaditis
Kapitalist krizin sonucu olan yapı sanayindeki küçülme ve kapanan fabrikalar nedeniyle bu ve ilişkili başka bir çok sektörde binlerce kişi işsiz kalmıştı. Yunanista’da şu anda 2 milyon kişi işsiz. Bu nedenle Vio. Met işçilerinin mücadelesi yalnızca yapı sektöründeki işçilerin değil, tüm işçilerin mücadelesidir. Bu, sadece patronun asalak pozisyonunu açıkça sorgulattığı için değil aynı zamanda kapanan fabrikalar ve işsizliğe karşı en gerçekçi çözüm olduğu için de önemlidir. Bu mücadele yöntemi patronsuz bir dünya yaratmanın yöntemidir, işçilerin üretim araçlarını ele geçirmesi demektir….
…..Ancak tek bir sendikanın mücadelesi toplumu kapitalizmin zincirlerinden kurtarmak ve bu krizi sonlandırmak için yeterli değildir, bu sendikanın mücadelesi bütün işçilerin ve işçi birliklerinin mücadelesi olmalıdır. Ülke çapında bir dayanışma gerekmektedir. Vio. Met’in mücadelesi fabrikaların ve işletmeleri, işçilerin kendi ellerine almasının mücadelesidir. Sendikaların doğrudan demokratik bir şekilde kendileri adına karar verebildikleri, toplumsal devrim için kendi mücadelelerinden başka bir şeye ihtiyaçlarının olmadığının bir örneğidir…
….birbiri ardına fabrikalar kapanmaya devam ederken, şimdi tüm işçiler ve işsizler için mücadele zamanıdır. Sınıf birliği için mücadele eden herkesi, tüm işçi ve işsizleri Vio. Met. işçileri ile dayanışmaya, bizimle birlikte mücadele etmeye ve “Mücadele ve Vio. Met. İşçileri ile Dayanışma Konvoyu”nda ve ülke çapındaki çeşitli eylemlerde yer almaya ve 15 Ekim’de Atina’daki eyleme çağırıyoruz.
İşçilerin teklifini tamamen kabul ediyor ve destekliyoruz. Bütün fabrikalar işçilere. Bütün atölyelerde öz işletme. Bütün üretim araçları, üretenlerin ellerine geçmelidir. Fabrikalardan mağazalara, toprağa ve tarlalara kadar, öz yönetim, üretim araçlarını ele geçirmek için işçilerin silahı olmalıdır…. Bugün her zamankinden daha fazla mücadele ülke çapında bir daimi greve dönüştürelim…..
… Viomihaniki Metalleutiki işçileri dünyayı tek başlarına dönüştüremez
ama onlar yalnız kalırsa hiç bir şey değişmez,
Bu bütün işçilerin ve işsizlerin mücadelesidir.
Bu hepimizin mücadelesidir. Biz kazanacağız!”