Koşuyolu Hastanesi’nde Ziya İncedere mücadelesine devam ediyor.
Koşuyolu Hastanesi’nde sendikalı olduğu için, taşeron şirket tarafından Avrupa yakasında başka bir hastaneye sürgün edilmek istenen Ziya İncedere hastanede tekrar işe başlamak ve sendikal faaliyetlerine devam etmek için direniş çadırı kurdu. Biz de Meydan Gazetesi olarak ,kendisi ile direniş çadırında sohbet ettik.
Ziya İncedere’ye direniş sürecini anlatmasını istediğimizde, “Hangisinden başlayayım 31 gün öncekinden mi yoksa 2,5 yıl öncekinden mi?” diyerek 4 yıldan beri Dev-Sağlık İş temsilciliğiyle birlikte Koşuyolu Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışmakta olduğunu, Ekim ayının 1’inden itibaren işbaşı yaptırılmadığını ve Bayrampaşa Hastanesi’ne sürgün edilmek istendiğini anlattı. Bunun üzerine hastanedeki tüm birimlerin taşeron işçilerin iş bırakma eylemiyle kendisine destek verdiğini söyledi. İncedere, yapılan bu adaletsizliğin kendisine değil; sendikaya, işçi sınıfına, çalışan tüm işçilere karşı yapıldığını belirtti.
2010 yılında da Tekel işçilerine desteğinden dolayı işine son verilen İncedere, tüm işçilerin desteğiyle 34 gün boyunca direndiğini ve sonunda işe geri alındığını söyledi. 2010 yılında 7 aylık bir sendikal örgütlülük varken büyük bir direniş ile karşılaşan yönetim, İncedere’nin kendisini işe almak zorunda kalmış ve Toplu iş Sözleşmesi (TİS) imzalamak zorunda kalmıştı. 2010 yılında fiili olarak imzalanan TİS ile işçilerin sendikal hakları ve çalışma koşullarında iyileşme olmuş ancak DEV-Sağlık İş yetkisiz olarak örgütlenmeye devam etmişti.
2012’de değiştirilen sendika yasası ile DEV-Sağlık İş sendikal yetki kazandı. Bunun ardından yönetim ve işveren taşeron şirket ortaklığında, sendikalı işçilere karşı yeni bir saldırı başladı. Sendikalı işçiler örgütlemelerinin en başından itibaren yönetim ve taşeron şirketler tarafından farklı yollarla tehdit edilmektedir.
“4 yıllık örgütlülük deneyimi ile işçiler artık fazla mesai ücreti ya da yıllık izin gibi faydalardan yararlanmak istemiyorlar, onlar sendikal faaliyet yürüterek taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalıştırılmaya karşı direnerek iyi koşullarda çalışmak istiyorlar” diyen Ziya İncedere, direnişi kırmaya yönelik tüm çabaların boşa çıkacağını da ekledi.
Koşuyolu Hastanesi’nde 385 taşeron işçisinin ve bununla birlikte 5 taşeron şirketin faaliyet gösterdiğini belirten İncedere, DİSK’in çağrısı ile barajsız, yasaksız sendika için meclise yapılan yürüyüşe katıldığını ve polisin attığı gaz bombası fişeği ile kafatasında kırık oluştuğunu ve kafasına dikiş atıldığını söyledi. İncedere, bu yıldırma, yıpratmalara karşı yine de direnişe ve mücadeleye devam edeceğini de sözlerine ekledi.