F tipi cezaevlerindeki 8 metrekarelik tek kişilik hücrelere; 450 ekmek sığar, yan yana dizilmiş 640 kitap, 10 buzdolabı sığar, 2 çekyat, 10 tane yüz ekran televizyon, 3 kamyon tekerleği sığabilir. Ama bir insanın yaşamı asla sığamaz.
F tipi yüksek güvenlikli cezaevleri ilk olarak 1996 yılında gündeme getirildi. F tipleriyle insanları tecrit altına almak isteyen devlet, dışarıdaki saldırılarına devam ederken cezaevlerinde de binlerce tutsağı yalnızlaştırıp, iradelerini kırıp, teslim almak istiyordu. F tiplerine karşı ilk yanıt cezaevlerindeki tutsaklardan geldi ve yüzlerce tutsak F tiplerine karşı ölüm orucuna başladı. Hapishanelerdeki ve dışarıdaki direnişler büyük bir güç oluşturdu ve devlete geri adım attırdı. 12 kişinin yaşamını kaybettiği eylemler sonrasında F tiplerini bir süreliğine gündemden geri çeken devlet, 2000 senesinin Haziran ayında tekrar gündeme getirdi. İnşaatına başlanan F tiplerini engellemek için pek çok cezaevinde siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi kısa zamanda ölüm orucuna dönüştü.
Devlet, F tiplerine dışarıdan da yükselen tepkilerin artması üzerine, içerideki tutsakları karalama kampanyalarına başladı. Medya da bu süreçte “cezaevlerinde devlet otoritesinin mutlak tesis edilmesi” yolunda etkin olarak kullanıldı. Açlık grevindekilerin gizli gizli yemek yediği haberleri yapıldı. Sonucunda devlet, adına “Hayata Dönüş” dediği bir katliam gerçekleştirdi. Bu operasyonun ardından ölüm orucundaki binlerce tutsak, kendilerine zorla yemek yedirildiği için sakat kaldı ve ağır tecrit koşulları altında F tiplerine nakledildiler. Tüm bu süreçte 122 kişi katledildi.
Cezaevlerine İlk Girişte İşkence Uygulamaları Başlıyor
Cezaevine girişte elle aramadan ve dedektör aramasından geçirilmenize rağmen; çırılçıplak arama dayatmasıyla karşılaşırsınız. İçeri girecekseniz, iradeniz kırılmış olarak girmeniz istenir. Bu onursuzca yapılan uygulamayı reddettiğinizde gardiyanların saldırısıyla karşılaşırsınız. Bu insanlık dışı uygulamalar birçok cezaevinde uygulanmasına karşın, F tiplerinde yıldırma politikasının birinci aşamasıdır.
F tiplerinde kaldığınız hücreler tek ya da 3 kişiliktir. 3 kişilik hücrelerin havalandırması 35-40 metrekaredir, havalandırmalar sabah sayımda açılır akşam hava kararınca kapatılır. 3 kişilik hücreler iki katlıdır. Alt katta duş, tuvalet ve mutfak tezgahı ile birlikte bir masa, üç tane plastik sandalye bulunmaktadır. Üst katta ise yere sabitlenmiş 3 yatak ve 3 demir dolap bulunur. Sadece iki hücre arkadaşınızla iletişim kurabilirsiniz. Görüşlere çıkarken, mahkemeye giderken bile geçtiğiniz koridorlar diğer tutsaklarla karşılaşmanıza engel olacak şekilde tasarlanmıştır. Tek kişilik hücrede kalıyorsanız, iletişiminiz tamamen kesilmiştir. Yazılı iletişim kurmanızın tek yolu vardır, oda havalandırma duvarından yanınızdaki hücrenin havalandırmasına kağıt toplar atabilirsiniz. Bu kağıt aktarımlarıyla en sondaki hücre olsanız bile en baştaki hücreyle iletişim kurabilirsiniz. Tek kişilik hücreler 8 metrekaredir, birer adet demir dolap, yatak, sandalye, duşlu tuvalet ve bir lavabo bulunmaktadır. Hücrede tek lavabo olduğu için bulaşıklar da burada yıkanabilmektedir. Havalandırması diğerine göre daha küçüktür, aynı havalandırmaya 2 veya 3 tek kişilik hücre açılmaktadır. Aynı havalandırmaya açılan hücreler, havalandırma süresince birbirleri ile görüşürler. Hücre cezası alanlar tek kişilikte kalır ve havalandırması 1 saat açılır.
F tiplerinin de amacı diğer hapishaneler gibi insanları kapatmaktır. Ancak bunun yanında cezaevlerinde kurulan dayanışma ve paylaşma içerisindeki yaşamları da engellemeye yöneliktir. Kantinden para karşılığında buzdolabı, su ısıtıcısı ve 37 ekran televizyon alabilirsiniz. Aldığınız televizyonla cezaevi idaresinin belirlediği 15-20 kanalı izleyebilirsiniz. Hücrede kullandığınız elektiriği siz ödersiniz. Dayanışmayı engellemek için, para size verilmez; yakınlarınız parayı sizin adınıza idareye yatırır, siz de o hesaptan alışveriş yaparsınız. Merkezi radyo yayını ile cezaevinin çaldığı marşlar ve şarkılar zorla size dinletilir.
Avukatınızla görüşmeye giderken ve dönerken defalarca aramadan geçilirsiniz. Aramalar sırasında didik didik edilirsiniz, ayakkabılarınız bile çıkartılır. Sizi görmeye gelen yakınlarınız da didik didik aranırlar. Bazen kızınızın giydiği tişört bazen de boynunuza bağladığınız atkı siyasi içerikli olduğu gerekçesiyle görüşmenize izin verilmeyebilir. Zaten hücrenizde itaat etmezseniz, aramalarda zorluk çıkartırsanız iletişim veya ziyaret yasağı alırsınız. İletişim yasağı almanızın nedeni slogan atmanız da olabilir çöp kutusu için kestiğiniz 5 litrelik su şişesi de. Küçük bir kapta filizlendirmek istediğiniz bir limon çekirdeği dahi amaç dışı kullanım olarak değerlendirilip cezalandırılabilirsiniz.
F tiplerinde toprakla hiçbir temasınız olmayacaktır. Betonların arasında sizi yalnızlaştırmaya çalışacaklar ve saldırılarıyla iradenizi kırmak isteyeceklerdir. Çünkü yaşamanın en güzel taraflarını unutmanızı isterler. Elektriğin, suyun ve ısıtma sisteminin kontrolü, cezaevi yönetimindedir. Onlar isterlerse temiz su alabilirsiniz, onlar isterlerse ısınabilirsiniz.Tekirdağ F tipi Cezaevi’nde bütün bir kış kaloriferlerin yanmaması nedeniyle bir tutsak, ellerinin soğuktan kangren olması tehlikesiyle karşılaşmıştır. Aynı tutsağın yakınlarının gönderdiği eldivenler de çeşitli bahanelerle içeri alınmamıştır. F tiplerinde sıkça rastlanılan bu uygulamalar keyfi gibi görünse de aslında tamamen sistematik bir şekilde uygulanmaktadır.
F tiplerinde kütüphane, spor salonu gibi ortak alanlar bulunmasına karşın, bu alanların kullanımı da engellenir ve üstelik sürekli disiplin cezaları verildiğinden siyasi tutsaklar hücrelerinden bile çıkamazlar. F tiplerinde sizlerin hastalanması için her şart uygundur. Hastalıklara karşı kendinizi iyi korumalısınız çünkü hastalandığınızda, onlarca dilekçe yazsanız dahi tedaviniz yapılmaz ya da geç yapılır. Bu da kalıcı hastalıklara yol açabilir. Geçtiğimiz yıl cezaevleri içerisinde 36 ölüm gerçekleşmiştir. Bunların çoğu sağlık tedavilerinin uygulanmadığı veya geç uygulandığı için gerçekleşmiştir. Bugün devletin cezaevlerinde tutsak sayısı, 128 bine ulaşmıştır. Sindirme, yalnızlaştırma, kişiliksizleştirme uygulamaların en yoğun uygulandığı F tiplerinde devlet tutsakların iradesini teslim almaya çalışırken, siyasi tutsaklar da buna direnerek karşılık vermektedirler.
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 6. sayısında yayımlanmıştır.